GÜNCEL
Temelli: Dörtlü zirvede Suriye halklarının iradesi yok sayılmıştır
Diyarbakır'da iki gündür devam eden "Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü Konferansı"na katılan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Aktörler değişmiş, İran çıkmış, yerine Almanya ile Fransa masaya oturmuş ama masada Suriyeliler yok, masada Suriye'nin geleceğine karar verecek olan siyasi irade yok. Suriye halklarına rağmen çözüm arayan bir anlayış var" dedi.
Diyarbakır'da iki gündür devam eden "Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü Konferansı"na katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demir Otel'de düzenlediği basın toplantısı ile Rusya, Fransa, Almanya ve Türkiye arasında yapılan Suriye zirvesi ile AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in sosyal medya hesabı üzerinden "müzakere süreci"ne dair yaptığı açıklamaları değerlendindi.
Temelli, "Ortadoğu'nun krizi Ortadoğu ile sınırlı değil, küresel bir kriz. Küresel, siyasi bir kriz ve bu krizin odağında bugün Suriye var. Suriye meselesine dair ortaya koyabileceğimiz çözümle, hem Suriye'ye hem Ortadoğu'ya hem de ülkemize barış ve demokrasi konusunda önemli gelişmeler sağlayacaktır. Bugün burada konferansımızdaki tartışmalar bu anlamıyla büyük önem taşıyor" dedi.
95 yıllık Cumhuriyet tarihinin birinci sorununun demokratikleşme olduğunu söyleyen Temelli, "Demokratik bir Cumhuriyeti hala var edememişiz. Bırakın var etmeyi, Türkiye'nin gelmiş olduğu noktaya baktığımızda demokratik kurumların tasfiye edildiğini, giderek otoriterleşen bir rejime doğru Türkiye'nin sürüklendiğini görüyoruz. Ortadoğu krizi ile Türkiye'nin içine sürüklendiği durumun paralelliğine de dikkat çekmek istiyorum" diye konuştu.
DÖRTLÜ ZİRVEDE HALKLARIN İRADESİ YOK SAYILDI
Türkiye'nin ev sahipliğinde dün İstanbul'da Rusya, Almanya, Fransa'nın katılımıyla gerçekleştirilen zirveye ilişkin konuşan Temelli, "Ortadoğu'ya yönelik çözümler konusunda hala iktidarın çarpık bir anlayışla konuya yaklaştığını bir kez daha göstermiştir. Suriye savaşının başladığı günden bugüne, Suriye'de çözümün ancak Suriye halklarının iradesi ile var olabileceğine vurgu yaptık. Oysa karşımıza sürekli olarak Suriye halklarının iradesini yok sayan bir anlayış çıktı, dünkü dörtlü zirveyi de bu anlamı ile değerlendiriyoruz" diye belirtti.
İran, Rusya ve Türkiye'nin gerçekleştirdiği üçlü zirveyi hatırlatan Temelli, "Aktörler değişmiş, İran çıkmış, yerine Almanya ile Fransa masaya oturmuş ama masada Suriyeliler yok, masada Suriye'nin geleceğine karar verecek olan siyasi irade yok. Suriye halklarına rağmen çözüm arayan bir anlayış var. Orada zikredilen, askeri çözümlerle yol alınamayacağı, görüşmeler ve barışçıl çözümlerle yol alınabileceği şeklinde. Söylem bizim söylediğimiz şeyin tekrarı, ama eksiktir. Barışçıl çözümler istiyorsak bu sürecin içinde Suriye halkları olmalıdır. Suriye halklarının IŞİD çetelerine karşı mücadele vermiş iradesi orada olmalıdır" diye kaydetti.
Türkiye'nin bu konuda geçmişte bu çetelerle yan yana geldiğinin bariz bir gerçeklik olduğunu ifade eden Temelli, "İdlib'de yaşanan sürece baktığımızda hala bu silahlı grupların buradan nasıl tasfiye edileceği, bu silahlı grupların uluslararası mahkemelerde yargılanıp yargılanmayacağı muğlak. Bu muallaklık ortadan kalkmadan, sadece askeri çözümlerle değil, görüşmelerle bu sürecin çözülebileceğini dile getirmek zaman kazanmaya yönelik hamleden başka bir şey ifade etmiyor" dedi.
Temelli konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu konuda tüm dünya kamuoyunu, Birleşmiş Milletler'i ve Suriye halklarını barışçıl çözüm anlamında iradesini ortaya koymaya bu tür masalarla değil bizzat halkların iradesiyle çözümün aranması gerektiğine inanıyoruz. Evet Suriye'de demokratik bir anayasaya ihtiyaç vardır. Suriye halklarının bir ortak çözüme ihtiyacı vardır, bunun yolu Suriye halklarının ortaklaşması ile mümkündür."
'SİYASİ ÇÖZÜM DEYİP FIRAT'IN DOĞUSUNU GÖSTERMEK SAMİMİYETSİZLİKTİR'
Dörtlü zirvede bir yanı ile askeri çözümlerden bahsetmeyip diğer yanı ile Fırat'ın doğusunu hedef göstermek iktidarın samimiyetsizliğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Temelli, "Çünkü iktidar Kürt düşmanlığından, ayrımcılıktan beslenerek yoluna devam etme çabasındadır. İşte tam da bu noktada, kalıcı barışta, Türkiye'de yaşayan halkların bir arada yaşama iradesini ortaya koyma konusunda, cumhuriyetin demokratikleştirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken de bir kez daha demokratik çözümün biricik çözüm olduğuna vurgu yapıyoruz. Tüm Türkiye halklarını, emekçileri, kadınları bu çağrımız etrafında yan yana gelmeye davet ediyoruz. İktidardan bir beklentimiz yok" diye konuştu.
'İKTİDARDAN BEKLENTİMİZ YOK'
AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in HDP Eş Genel Başkanları tarafından yaşanan çatışmalı sürecin sona erdirilerek, yine bir müzakere sürecinin başlaması ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın bulunduğu İmralı Adası'nı adres olarak göstermesine sosyal medya hesabı üzerinden cevap vermesine tepki gösteren Temelli, "Tüm Türkiye halklarını, emekçileri, kadınları çağrımıza kulak vermeye davet ediyoruz. İktidardan bir beklentimiz yok. Eş Genel Başkanımıza cevap veren Ömer Çelik; bir kez daha barışı dışlayan, savaşı Türkiye halklarına dayatan konuşma yapmıştır. Tüm toplumu terörize ederek, barışı ve barış görüşmelerini tıkayarak, iktidar ömrünü uzatmaya çalışıyor. Türkiye'de kalıcı barışın hayata geçmesi için bir an önce Türkiye halkları ve toplumu iktidarın savaş çığırtkanlığı karşısında durmalı ve demokrasiden yana olanlar yana yana gelmelidir. Barış bir an önce gerçekleşecektir. Bu bizlerin ve Türkiye halklarının mücadelesi ile olacaktır. Barış süreci açısından atılan ve cumhuriyet tarihi açısından en önemli olan Demokratik Çözüm Süreci'nde Sayın Öcalan ile görüşmeler ortadadır. Çağrımız Türkiye'nin emek ve demokrasi güçlerinedir; gelin yan yana durarak, ceberut anlayışa karşı çoğulcu ve demokratik, laik cumhuriyeti inşa edelim" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE HALKLARINA BARIŞ MÜCADELESİNE GÜÇ VERME ÇAĞRISI
Temelli, "Hala hafızamızda yerini koruyan, barış için cumhuriyet tarihinin belki de en önemli adımlarından biri olan çözüm sürecinin ve onun muhatabı olan Sayın Öcalan'la görüşmenin ne kadar kritik olduğu da bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortadadır. Çağrımız Türkiye halklarınadır, toplumsal muhalefetedir; gelin barış mücadelesine güç katalım, yan yana durarak bu ceberrut anlayışa karşı çoğulcu, demokratk, laik bir cumhuriyeti hep birlikte inşa edelim" diye belirtti.