21 Eylül 2024 Cumartesi

Temelli: 7/24 çalışacağız kayyumları çöpe atacağız

Partisinin İl Eşbaşkanları toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Leyla Güven'in açlık grevi eyleminin "Türkiye'yi tecritten kurtulmaya davet" olduğunu söyledi. Temelli, yerel seçimler için de "7/24 çalışacağız ve kayyumları tarihin çöplüğüne süpürüp atacağız" dedi.
Yerel seçim çalışmalarının değerlendirileceği HDP İl Eşbaşkanları toplantısının açılış konuşması HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli tarafından yapıldı.
 
Temelli, "Bugün İl Eşbaşkanları toplantımızda yerel seçime yönelik önemli bir etabı başlatacağız ve şimdiye kadar yaptığımız çalışmalar üzerinde önümüzdeki dönemi birlikte planlayacağız. Yerel seçimlere 4 buçuk ay gibi kısa bir süre kaldı. Kısa bir süre diyorum çünkü yoğun bir faaliyet sürdüreceğiz. Bunun için bu süreyi iyi planlamak durumundayız. Karşı karşıya kaldığımız durum sadece yerel seçim planlaması değil, bu otoriter rejimden, bu faşist zihniyetten kurtulma mücadelesidir. Sadece seçimlere endeksli değil, seçimden öte uzun süredir verdiğimiz mücadeleyi yeni bir sürece taşımak ve bunu yeni bir sürece çevirmek temel önceliğimizdir. Seçimler bunun için önemli bir eşiktir" dedi.
 
Türkiye'nin çok ciddi sorunlar içinde olduğunu ifade eden Temelli, "Her yer sorun kaynıyor. Kördüğüme dönüşmüş durumda, bütün Türkiye halkları bu sorunların altında inliyor. İktisadi, siyasal sorunlara kadar her yer sorun içinde. Bu sorunların müsebbibi bu iktidardır. İktidar bu sorunlardan ve çözümsüzlükten beslenerek ayakta durma ve iktidarını sürdürme amacındadır. Bunun için Ortadoğu halklarına ve halklarımıza savaşı dayatma ve Kürt düşmanlığı üzerinden iktidarını sürdürmek istemektedir. Emek sömürüsü had safhadadır" diye kaydetti.
 
'TÜRKİYE SURİYE GÖRÜŞMELERİNDEN ÇEKİLİRSE ÇÖZÜM GELİŞİR'
 
Libya'daki görüşmelerden Türkiye çekildiğini, Libya görüşmelerini sürdüren ülkeler Türkiye'nin çekilmesinin çözüme dönük bir olumsuzluk yaratmayacağını söylediğini aktaran Temelli, "Şunu ifade ediyorlar. İyi ki Türkiye çekildi, Libya için çözüm süreci yaşanabilir diyorlar. Biz aynı şeyi Suriye'de de istiyoruz. Türkiye Suriye görüşmelerinden de çekilsin. Eğer Suriye'ye çözüm gelecekse Türkiye'nin dayatmasından vazgeçerek gerçekleşebilir. Türkiye İdlib'den Cerablus üzerinden başlayarak çözümsüzlük dayatarak Suriye halklarının çözüm beklentisini engelliyor. Bunu yaparken Rojava'ya yönelik bir tehdit dili, düşmanlık dili geliştiriyor. Bunu yaparken Türkiye demokrasisinin önünü açacak Kürt sorununun çözümüne yönelik adım atılmasını engelliyor. Bu iktidarın politikasının çözümsüzlüğe dayandığı kadar, Türkiye'nin tüm dünyada itibarsızlığa sürüklendiğini görmek lazım. Bizim çağrımız barışa ve demokrasiye yöneliktir. Bu sadece Türkiye'ye yönelik değil Ortadoğu'ya, Kuzey Afrika ve hatta Avrupa'ya yöneliktir" diye belirtti.
 
'AVRUPA MÜLTECİLER KONUSUNDA KENDİ HUKUKUNU ÇİĞNİYOR'
 
Erdoğan'ın Fransa'da mülteci konusunu pazarlık haline getirdiğini ve Suriye müdahalesinden sonra başlayan sayıları 4 milyonu aşan mültecilerin büyük bir mağduriyet yaşadığını ifade eden Temelli, "Avrupa ile yapılan pazarlıklar ki Avrupa, insan hakları konusunda büyük bir acze düşmüştür. Suriye ve mülteci hakları konusunda çok ciddi geri adım sergilemiştir. Kendi müktesebatı ve hukukunu çiğnemiştir" diye konuştu.
 
'AB'DEN ALINAN PARALARIN HESABI VERİLMİYOR'
 
Temelli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama AB bile 'size verdiğimiz paralara ne oldu' diye soruyor. Bu paraların hesabı verilemiyor. Kime ne verildiği belli değil. AB denetçileri bunun hesabını soruyor. Türkiye'de mülteci hakları üzerinden milliyetçi ve ırkçı bir siyaset gelişiyor. Mülteci hakları insan haklarıdır. Türkiye'de gerçekleştirilen düşmanlaştırıcı siyaset, mültecilere de reva görülmektedir. Tüm halkların kurtuluşu birbirine bağlıdır. Suriye'nin barışı Türkiye'den geçmektedir Türkiye'nin demokrasisi Suriye'den geçmektedir. O nedenle halkların haklarını, dayanışmasını geliştirmek önceliğimizdir. Yargı konusundaki gelişmeler de aynı ilkesizlikle gelişiyor."
 
'HUKUKUN DEĞİL SARAY'IN ÜSTÜNLÜĞÜ VAR'
 
HDP'li milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelere dikkat çeken Temelli, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını belirtti. Temelli, "Bu ülkede hukukun üstünlüğü değil, Saray'ın üstünlüğü var. Yargı vesayet altındadır. Bunu özellikle HDP ile ilgili davalarda ve bize yönelik hazırlanan fezlekelerde görebilirsiniz. FETÖ'cü yargının fezlekeleriyle 6 binden fazla arkadaşımız, 146 gazeteci tutsaktır, öğrenciler tutsaktır. Arkadaşlarımız siyaset yaptığı için tutukludur. Siyaset yargıyı ele geçirmiş. Siyaset dediğimiz şey Saray ve otoriter rejimidir" dedi.
 
'LEYLA GÜVEN ÖNEMLİ BİR ADIM ATTI'
 
Tutuklu DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için girdiği açlık grevi eyleminin, Türkiye'nin özgürleşmesi için önemli bir adım olduğuna işaret eden Temelli, "Türkiye halklarını bir mücadeleye ve Türkiye'yi tecritten kurtulmaya davet etmektedir. Türkiye'de soruna el atsanız orada bu ceberut iktidarın nasıl bir talan siyaseti yaptığını görmeniz mümkün. 100 günlük icraatlarından sonra yeni bir 100 gün program açıklayacağını söylediler. Bu 100 günde başarı olarak gösterdikleri iki başlık var. Yaptıkları tanklar, denize indirdikleri gemiler; yani savaştır. AKP döneminde 113 cezaevi yapılmış ve yeni dönemde 40 yeni cezaevi planlamış" şeklinde konuştu.
 
'İŞSİZLİKLE MÜCADELE YOK'
 
Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: "ÖSO çeteleri bu zeyitnilere çökmüş ve 70 bin ton zeytin ticarete yapılıyor. Türkiye'nin içine sürüklendiği durum budur. Bütçe hakkının tümüyle gasp edildiği, Türkiye halklarının herhangi bir derdine derman olmadığı gözlemliyoruz. Daha fazla yolsuzluk daha fazla işsizlik ve yoksulluk var. Ama buna karşı yeni araç alımları, Sarayın durumunu iyileştirme ve bir de tabi kadrolaşma. 10 bin yeni bekçi alınıyor. İşsizlikle mücadale etme gibi bir derdimiz yok. Bize hizmet eden kadroları alırız ve bununla halkıkn üzerinde zapturapt kurarzı."
 
'GÜVENLİK SORUŞTURMASINI KABUL ETMİYORUZ'
 
Meclis Genel Kurulu'nda görüşülen sağlıkla ilgili yasa teklifini değerlendiren Temelli, teklifin hekimler üzerindeki şiddeti yoğunlaştırdığının altını çizdi. Temelli, "7 bin hekim ve doktor mağdurdur. KHK ile mağdurdur. OHAL düzeni bitmemiştir, devam etmektedir. Bu hekimlerin görev yapmasını ortadan kaldırmaya çalışıyorlardı, şimdi bunu paraya bağlamışlar. Bunu ortadan kaldırmak istiyorsanız para verin diyorlar. Bir kere güvenlik soruşturması meselesini kabul etmiyoruz. Bir yargı varsa, suçlu ile suçlulukla mücadele eder. Nedir güvenlik soruşturması? 12 Eylül'den beri var. Buna hayır diyoruz" dedi.
 
'7/24 ÇALIŞACAĞIZ'
 
Temelli, ülkenin genel fotoğrafını değerlendirdiğinde çok ciddi sorunların olduğunu belirterek, şu çağrıda bulundu: "Bütün kesimleri, kadınları, emekçileri yan yana gelmeye ve bu otoriter rejimden kurtulmaya davet ediyoruz. Bu gerçekleşebilirse demokrasi ve barış konusunda güçlü bir adım atılabilecek, bu sorunlardan kurtulabileceklerdir. Yerel seçimlerde büyük bir demokrasi mücadelesi başlatmak istiyoruz. 24 Haziran'da anayasal diktatörlüğün önüne geçtik. Çağrımız tüm muhalefetedir. Halkımızın yol göstericiliği bizim için rehberdir. 4 buçuk ay gibi bir süremiz var. Tüm parti teşkilatımız bu süreyi en iyi şekilde değerlendireceği konusunda hiç şüphemiz yok. 7/24 çalışacağız ve kayyumları tarihin çöplüğüne süpürüp atacağız."