KADIN
Tacize karşı çıktığı için cezalandırılan İrem: Susmamalıyız
Kadriye Moroğlu Lisesi'nde tacizci öğretmeni protesto ettikleri için cezalandıran öğrencilerden İrem Ç. "Susarak tacizin yok olmasını bekleyemeyiz. Bu nedenle kimse susmasın" dedi.
Küçükçekmece Kadriye Moroğlu Lisesi'nde tacizci coğrafya öğretmenin derse girmesini protesto ettikleri için okuldan uzaklaştırma cezası alan öğrencilerden İrem Ç. yaşananları ETHA'ya anlattı.
Kadriye Moroğlu Lisesi 12. sınıf öğrencisi olan İrem ile birlikte 5 öğrenci okul idaresi ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile tacize karşı sessiz kalmadıkları için cezalandırıldı. İrem, okuldan mezun olan arkadaşları Eylül'ün yaşadıklarını dile getirmesi üzerine bütün öğrencilerin çok da planlanmış bir biçim olmaksızın sosyal medya hesaplarından tacizci öğretmeni teşhir eden paylaşımlar yaptığını söyledi.
Okuldaki bütün öğrencilerin öfkelendiğini ve aynı zamanda tacizci öğretmenin derse girmeye devam etmesinden dolayı tedirgin olduklarını belirterek okulun içinde bulunan ve Palmiye denilen meydanda alkışlarla protesto etmeye başladıklarını ifade etti.
Bu protestonun örgütlenmiş bir eylemden ziyade anlık refleks olduğunu ve kaynağının da öfke olduğunu aktaran İrem, öğrencilerin aynı anda tacizci öğretmeni kast ederek "Tacizci Süleyman bu okuldan defol" diye bağırdığını belirtti.
Bu protestoya okul idaresinin tepkisinin sert olduğunu bazı öğrencileri darp ettiğini ifade eden İrem, okul idaresinin 2-3 saat boyunca öğrencilere yaşananları ailelerine ve basına anlatmamaları konusunda baskı altına alan konuşmalar yaptığını anlattı. İrem, "Hatta bir arkadaşımızın annesi de öğretmen ve bu arkadaşımız bir televizyon kanalına röportaj verdiği için annesini açığa aldırmakla tehdit ettiler" dedi.
Eylemden sonra 4-5 gün boyunca idare tarafından baskı altına alındık. İfademiz olduğu ileri sürülen kâğıtlara imza atmamız konusunda baskı yaptılar ama biz velilerimiz olmadan imza atmayacağımızı söyledik. Bunun üzerine o kâğıtları idare kendisi imzaladı" diyen İrem, bir hafta sonra disipline sevk edilen öğrencilerin ailelerinin okula geldiğini ve okul müdürünün okula polis çağırdığını ifade etti. O esnada okula TOMA ve akrep denilen zırhlı araçların geldiğini ve müdürle görüştüklerini aktararak bu esnada birçok kadın kurumundan dayanışma mesajları aldıklarını söyledi. Farklı kadın örgütlerinin konuyu dair eylem yapma önerisini ise red ettiklerini belirterek "Bu konuyu biz öğrenciler olarak çözmek istedik" dedi.
Okula müfettiş geldiğini ancak sadece idare ile görüştüğünü belirten İrem, "Ortada bir soruşturma var ancak müfettişler sadece ceza verenle görüştü. Ceza alanlar ile yani bizlerle görüşmedi" diye konuştu. Kendilerine "Siz bu cezayı almak zorundasınız" denildiğini ifade eden İrem, daha önceki sosyal medya paylaşımlarının bile ceza vermek için dosyaya konulduğunu hatta bir arkadaşlarının politik eleştiri içeren paylaşımlarının suç gibi gösterilerek ailelerine şikayet edildiğini söyledi.
"Biz nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitim ve öğretmenlerimizin bizi taciz etmediği bir eğitim istedik" diyen İrem, bu isteğe okul idaresinin tavrının "Siz bu okulun ahlak bekçisi misiniz" şeklinde olduğunu aktardı.
Süreç boyunca derslerden çağrılıp müdür odasında sorguya çekildiklerini ve 12. sınıf oldukları için sınava hazırlanma motivasyonlarının düştüğünü ve cezaların sınav dönemine denk gelecek şekilde verildiğini ifade ederek daha sonra tacizci öğretmen ile ilgili dava açıldığını belirterek "Giderseniz yok yazılırsınız" tehditleri ile karşılaştıklarını söyledi. Cezayı okul idaresinin vermesine rağmen cezaya itiraz ettiklerini ve idarenin "Bu cezalara bizim yapacak bir şeyimiz yok" dediğini belirtti.
Okuldan uzaklaştırılmalarına arkadaşlarının tepki gösterdiğini ancak ceza alan öğrencilerden birinin de 10. sınıf olması nedeniyle diğer öğrencilerin korkup sessiz kaldığını söyleyen İrem, "Biz ceza alsak bile diğer öğrenciler aynı şeyi yaşamasın diye tepki gösterdik" diyerek idarenin özellikle 9. sınıf öğrencilerini tehdit ettiğini ekledi. Üstelik korktukları ve sesiz kaldıkları için arkadaşlarına kızmayıp empati yaparak "Belki 9. sınıf olsam bende korkardım. Çünkü karşınızda sadece idare değil aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı da var" dedi.
Okul idaresinin baskısının psikolojik boyutlarıyla devam ettiğini belirten İrem, "Eylül uğradığı tacizi açıkladığında bu tacizin sadece onunla sınırlı olmadığını gördük. Başka kız öğrencilerin de aynı tacizci öğretmen tarafından taciz edildiğini öğrendik" dedi. Milli Eğitim Müdürü, milletvekilleri gibi birçok insanın okula geldiğini anlattı.
Bakan tarafından tacizci öğretmenin aklanması sonrası durumu kabul etmediklerini ve okulda "Bu okulda tacizciler aklanıyor" yazılamaları yaptıklarını ifade eden İrem, "Susamazdık" dedi.
Cinsiyetçi eğitim politikalarının ve müfredatın tacizi meşrulaştırdığını söyleyerek "Biz dini eğitim alıyoruz ve bu şekilde bir kadının tacize uğraması normalleştiriliyor. Bizde genç kadınlar olarak zaten sokakta, okulda, kantinde her yerde tacize uğruyoruz. Geçen yıl Bahçeşehir Anadolu Lisesi'nde daha önce Atatürk Andolu Lisesi'nde benzer tacizlerin yaşandığı ortaya çıktı. Biz sustukça bizi daha fazla bastırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
"Bize 'Genç kadınsın tacize uğraman normal' anlayışını kabul ettirmeye çalışıyorlar" diyen İrem, kadınların birbirinden güç aldığını belirterek yaşananların genç kadınlar üzerinde değiştirici etkisi olduğunu belirtti. Sınıflarında küfür eden bir öğrenciye başka bir genç kadın öğrencinin "Küfür edemezsin" diyerek tepki gösterdiğini ancak daha önce o kadının benzer olaylara tepki gösterme cesaretinin olmadığını ekledi.
Son olarak genç kadınlara çağrı yapan İrem, genç kadınların susmamasını ve tacize uğradıkları için kendilerini suçlu hissetmemesi gerektiğini söyledi. Okulda yaşananlardan sonra genç bir kadının yaşadığı başka bir tacizi anlattığını ekleyen İrem, "Susmadığın için sana teşekkür ederiz" dediklerini ve o kadın için de benzer bir bildiri hazırladıklarını anlattı. Arkadaşlarının bu dayanışma karşısında mutlu olduğunu belirten İrem, "Susarak tacizin yok olmasını bekleyemeyiz. Bu nedenle kimse susmasın" dedi.