Suruç şehitleri Gazi Mezarlığında anıldı
Suruç katliamında ölümsüzleşen Duygu Tuna, İsmet Şeker ve Cemil Yıldız, katliamın yıldönümünde Gazi Mezarlığındaki mezarları başında anıldı.
Suruç katliamının 9. yıldömününde 33 düş yolcusundan Duygu Tuna, İsmet Şeker ve Cemil Yıldız Gazi Mezarlığındaki mezarları başında anıldı.
Anmaya, İsmet Şeker'in ailesi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Kezban Konukçu ve gençlik örgütleri katıldı. "Hiçbir düş yarım kalmayacak" pankartı açılan eylem, 33 düş yolcusu anısına saygı duruşuyla başladı.
ÖZCAN: HALKLARIN BİRLİĞİ İÇİN BİR YOLA ÇIKTILAR
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Adnan Özcan, Gazi mezarlığının Gazi'den Gezi'ye, Suruç'tan Kobanê'ye tarihin son 30 yıllık en önemli kesitlerinde yapıcılık üstlenen ve bu yolda ölümsüzleşen devrimcilerle dolu olduğunu söyledi.
33 düş yolcusunun bu tarihten, Gazi'de, Gezi'de dövüşenlerden, Kobanê'yi savunanlardan öğrenerek bir yola çıktığını belirten Özcan, "Bu yol halkların birliğini sağlamak, Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanından Kobanê halkına bir umut, dayanışma ve mücadele ortaklığı götürmek üzerine kuruluydu. Bizler bu yolculukla halklarımızı birbirine düşman etmek isteyenlerin, şovenizmin, ırkçılığın, gericiliğin karşısında dimdik duracak ve halklarımıza bir yol gösterecektik. Bizim için bu kampanyanın anlamı buydu" dedi.
'DÜŞMAN ORTAK AMA MÜCADELEMİZ DE ORTAK'
"Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" kampanyası kapsamında daha Kobanê'ye geçmeden çok büyük bir enerji ve mirasın yaratıldığına işaret eden Özcan, bu mirasın devamlılığını istemeyen faşist rejimin 33 düş yolcusunu katlettiğini söyledi.
Özcan, şöyle devam etti: "Bizler 9 yıldır, Suruç için adalet, herkes için adalet diyerek, bu yoldaşlarımızın tarihimizden öğrendiği gibi, biz de onların tarihinden öğrenerek, bütün adalet mücadelelerinin düşmanının aynı olduğunu biliyoruz ve bu düşmana karşı mücadele ediyoruz. Bu topraklardaki bütün adalet mücadelelerinin düşmanı ortaktır ama mücadeleyi yürütecek olanlar da ortaktır. Bu ortaklıkla biz bu düşmanı yeneceğiz yoldaşlar, bunun sözünü veriyoruz."
AKŞAR: ONLARA SÖZÜMÜZ DEVRİM OLACAK
Özgür Genç Kadın (ÖGK) adına söz alan Azze Deniz Akşar, 33 düş yolcusunun düşlerinde Rojava kadın devrimine dokunmak ve bu devrimle eylemli bir şekilde buluşmak olduğunu söyledi. Akşar, "Bugün mezarı başında bulunduğumuz Duygu Tuna da Rojava'daki kadın devrimine dokunmak için yola düşmüş düş yolcularından bir tanesiydi. 33'lerden bizlere bırakılan bu büyük mirasın mirasçılarıyız ve onlara söz veriyoruz, 33'lere sözümüz, devrim olacak diyoruz" ifadelerini kullandı.
KONUKÇU: HALKLARIN BİRLİKTE MÜCADELE ZEMİNİNE SALDIRDILAR
DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu, Gezi ve Kobanê direnişleriyle halkların birlikte mücadele zemininin açığa çıktığını ve bu zeminin emperyalistlerin, egemenlerin korkulu rüyası olduğunu söyledi. Bunu ortadan kaldırmak için egemenlerin saldırdığını belirten Konukçu, "Suruç'ta ortadan kaldırmaya çalıştıkları şey halkların birlikte mücadele etme zemini ve kazanma ihtimaliydi. O ihtimali ortadan kaldırmak için yıllardır uğraşıyorlar ama başarılı olamadılar" dedi.
GÜMÜŞTAŞ: ENTERNASYONALİST DAYANIŞMAYI ÖRGÜTLEDİLER VE BEDELİNİ ÖLÜMSÜZLÜKLERİYLE ÖDEDİLER
ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, devlet ve DAİŞ ortaklığıyla katledilen 33 düş yolcusunun "Kobanê düştü düşecek" diye sevinç çığlıkları atan iktidara karşı savaşa karşı enternasyonalist dayanışmayı büyütmek için yola çıktığını söyledi. "Böyle bir dayanışma, onur ve özgürlük hareketi örgütlediler ve bunun bedelini de ölümsüzlükleriyle ödediler. Bu yolda yürümenin onurunu bize bu şekilde bıraktılar" diyen Gümüştaş, 33 düş yolcusu şahsında 19 Temmuz'da 12. yılını kutlayan Rojava devrimini selamladı.
İsmet Şeker'in o mücadelede bir evladını veren, elinden ne geliyorsa yapabilmek için bütün varlığıyla yola çıkan onurlu bir mücadele yoldaşı, Cemil Yıldız'ın ESP Esenler İlçe Başkanı ve birleşik mücadelenin onurlu bir emekçisi olduğunu ifade eden Gümüştaş, "Duygu Tuna İstanbul'da Gezi direnişçisiydi. Partimizin Maltepe ilçe yöneticisiydi. Geçenlerde Sinan Ateş davasında Doğukan Çep'in böbürlene böbürlene 'Ben devlet adına ESP'lileri vurdum, partilerini bastım' dediği zaman, Duygu Tuna işte o Gülsuyu'nda çetelere karşı mücadele yürütenlerden biriydi" dedi.
'ONLARIN EYLEMLERİNDEN ÖĞRENİYORUZ'
Bu birikimle, yeni yaşama, devrime dokunmak için bu 3 düş yolcusunun yüzlerini Kobanê'ye döndüğünü ifade eden Gümüştaş, "Ölümsüzleştikleri günden bu yana da bunu bir mücadele mirası olarak bize bıraktılar. O yüzden biz yoldaşlarımız ne biriktirdiyse, aynı şekilde mücadelemizde yaşatıyoruz ve onların devrime dokunan, devrim için bedel ödemeyi, harcına karışmayı, zafere nasıl ortak olunuyorsa bedele de ortak olmayı öğreten eylemlerinden öğreniyoruz" dedi.
'ÇAĞRIMIZ EMEKÇİ HALKA: MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYELİM'
Ne zaman bu devrimle kurulan birleşik köprüyü yükseltseler ve adalet için failleri işaret etseler devlet tarafından hedef alındıklarını ifade eden Gümüştaş, "Bizim adalet, özgürlük, dayanışma derken çağrımız devlete, yargıya değil, klavyecilik yapanlara değil, emekçi halkımıza, Türkiye ve Kürdistan halklarımıza: Faşizme karşı özgürlük ve eşitlik mücadelesinden vazgeçmeyelim" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından mezarlara karanfiller bırakıldı. Suruç gazisi, sürgünde ölümsüzleşen Sezgin Dağ da, mezarı başında anıldı.
Anma boyunca, "Suruç'un hesabı sorulacak", "Suruç şehitleri ölümsüzdür" sloganları atıldı.