SKB bahar kampı dayanışma ve mücadele vurgusuyla tamamlandı
Avrupa SKB, 19-20-21 Nisan tarihlerinde iki yılda bir düzenlediği bahar kampını gerçekleştirdi. Bahar kampı, canlı tartışmaların, fikirlerin, önerilerin, kadın yoldaşlaşmasının ardından "Jin, jîyan, azadî" sloganı ile son buldu.
Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği'nin iki yılda bir düzenlediği bahar kampı 19-20-21 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. Almanya'nın Weeze kentinde heyecanla buluşan kadınlar politik tartışmalar yaparak, örgütlenme deneyimlerini anlattı; öğretici, verimli bir kamp geçirdi. Avrupa'nın altı ülkesinden Fransa, Belçika, İsviçre, İngiltere, Hollanda ve Almanya'dan kadınlar yan yana geldi. İlk toplantıyı, Cuma günü kampa yerleşiminden sonra kendilerini tanıttıkları tanışma toplantısı ile başlattı. Cumartesi sabahı ilk oturum, Avrupa SKB dönem sözcüsünün yaptığı açılış konuşması, saygı duruşu ve SKB'nin son 2 yıllık çalışmalarından kesitler sunulduğu sinevizyon ile başlatıldı. "Jin, jîyan, azadî" sloganı ile mücadele dolu bu 2 yıl selamlandı. Kampın ilk sunumu "Dünyada, Avrupa'da, Türkiye ve Kürdistan'da kadın hareketinin yönü ve görevlerimiz" başlığı ile yapıldı. Sunum, Türkiye ve Kürdistan'da kadın hareketinin yönü ve görevleri ile başladı, sırasıyla Belçika, Fransa, İngiltere, İsviçre, Hollanda ve Almanya'dan yapılan tek tek sunumlarla devam etti, dünya sunumu ile sonlandırıldı.
SEMPOZYUMLARIN YENİDEN ÖRGÜTLENMESİ GÖREVİ
Her bir ülkenin kendi özgünlüğünde başlıklar, talepler ve mücadele görevleri öne çıktı. Bir ülkede eşit işe eşit ücret öne çıkarken, diğer bir ülkede emeklilik yaşı, kürtaj, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin ana gündem olduğu belirtildi. Avrupa ülkelerinde ortaklaşan temel konulardan biri mülteci kadınların kamplarda, haymlarda ve sonrasında yaşadıkları her türlü baskı, şiddet, ırkçılık eksenli sorunlardı ve bu eksende mülteci kadın konferansının yapılması önerileri oldu. Faşist, ırkçı partilerin, iktidarların geliştiği, savaş çağrılarının yapıldığı, erkek egemenliğinin buralardan güç alarak kadına yönelik şiddeti arttırdığı Avrupa'da kadın, LGBTİ+ haklarının bu iktidarlarca gasp edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya olunduğu, bu koşullarda kadının kurtuluş mücadelesine odaklanmak gerektiği, kadın hareketlerini ve kadın kitlelerini kadın devrimi fikri ile buluşturmanın önemi ve bunun için Kadın Devrimi Sempozyumları'nın yenilerinin örgütlenmesinin görevlerimiz arasında olduğu belirtildi.
KİTLE ŞİDDETİ EKSİKLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Türkiye ve Kürdistan'da ise, kitle hareketinin düzeyinden farklı olarak kadın hareketinin canlı, dinamik ve ön açıcı olduğu, AKP-MHP faşist şeflik rejiminin saldırılarına karşılık verdiği, önemli bir mevzi savaşı yürütüldüğü, İstanbul Sözleşmesi'nin gasbı döneminin bunlardan biri olduğu vurgulandı. Demokratik kitle örgütleri, Alevi dernekleri ve farklı mücadeleden yana kurum ve kişilerin İstanbul Sözleşmesi için destek açıklamaları yaptıklarında eksik kalınan noktanın bütün bu kesimleri AKP'nin saldırılarına karşı ortak bir biçimde saflaştıramamak olduğu belirtildi. AKP-MHP faşist şeflik rejiminin kadın özgürlük mücadelesi karşısında toplumdaki erkekleri gerici temelde saflaştırdığı, bu denklemin bozulması gerektiği ifade edildi. Kadın hareketinin bir tıkanma içine girdiği, faşist, erkek egemen iktidara geri adım attıracak, barikatları yıkıp aştıracak bir kitle şiddeti örmemenin eksikliğinin yaşandığı bu durumu aşmaya ihtiyacımızın olduğu ortaya konuldu.
ATÖLYE SUNUMLARI YAPILDI
Dünyada ise, kadın hareketinin gündeminde işsizlik, yoksulluk, eşitlik, özgürlük, kürtaj hakkının gasbına karşı mücadele, savaş, ırkçılık, kadın kırımı ve şiddet var. Bu başlıklarda İtalya, İspanya, Meksika, İran, Irak, Afganistan, ABD ve Filistin'den yaşanan örneklere değinilerek enternasyonal mücadelenin, birleşik mücadelenin büyütülmesi hatırlatıldı. Öğleden sonra ise arka arkaya "Ekoloji ve Kadın" ile "Yapay zekanın kadın emeğine etkileri" başlıklı atölye sunumları yapıldı. Kampta katılımcılar iki atölyeye dağılarak canlı tartışmalar yürüttüler. Atölye sonuçlarının yazılı hale getirildiği metin tüm kadınlara okundu.
KADIN MECLİSİ DENEYİMİ AKTARILDI
Bu iki başlığın burada tartışılmasının yetmeyeceği, önümüzdeki dönem online eğitimlerle devam ettirilmesi gerektiği ortaya konuldu. Pazar sabahı kamp "SKB'yi Nasıl Büyüteceğiz" sunumu ile başladı. Sunum yakın zamanda ağır bir hastalık sonucunda yaşamını yitiren SKB üyesi Ayten Türkoğlu'na adandı. Sunum tek tek ülkelerin olumlu mücadele örnekleri anlatılarak başladı. Belçika esnek kadın örgütlenmesini "Kadın Meclisi" deneyimini aktardı. Meclis, mülteci kadınlar, çeşitli mesleklerden kadınlar, barış akademisyenleri, aydın kadınlardan oluşuyor. Esnek kadın örgütlenmesinin, Kadın Meclisinin kuruluşuna emeği geçen Belçika SKB'nin eylem, etkinlik ve mülteci kamplarında tanıştıkları kadınları bir araya getirerek başlatıldığı ifade edildi. Kolektif tartışmanın ardından Kadın Meclisi adını aldıklarını, kendilerine ait tüzükleri, yürütmesi, düzenli toplantılarının olduğunu, eylemlerde, stantlarda sokakta yerlerini aldıklarını belirtti.
HAFTALIK DÜZENLİ TOPLANTI KARARI
İngiltere SKB adına yapılan sunumda "Rengin Kadın Korosu" deneyimi aktarıldı. Pandemi döneminde az sayıda kadın ile başlayan çalışmanın, bugün yüze yakın kadın ile Rengin Kadın Korosu ismi ile sürdürüldüğü belirtildi. Koronun kendi iç örgütlenmesinde, kadınların yeteneklerine göre komisyonlar, eğitim çalışmalarından, kadın öykülerinin toplanarak kitaplaştırılmasına, kadın besteleriyle yapılan kadın şarkılarından, her yıl çekilen videolara kadar birçok farklı komisyon bulunuyor. Bunların her birinin süreklilik, her hafta düzenli toplantılar ile mümkün olduğu belirtildi.
ÖRGÜTLÜ MÜCADELENİN ÖNEMİNE VURGU YAPILDI
Fransa ise sunumunda özellikle Creil bölgesinde, Paris'te ayda bir düzenli ev toplantıları yaptıklarını, yürütmelerinin olduğunu, eğitim çalışmaları ile SKB politikalarını bilince çıkarttıklarını, bir çeşit Meclis gibi çalıştıklarını belirtti. Başlangıçta sınırlı sayıda kadınla başlayan ev toplantılarının sayısının arttığı, kadınların yalnız başlarına kendilerini üretemediklerini, birlikte, örgütlü olmayı önemsediklerini belirtti.
YEREL İNİSİYATİFLER OLUŞTURULACAK
İsviçre SKB'nin sunumunda ise Kadın cinayetinde yaşamını yitiren Ladina için başlattıkları kampanya anlatıldı. Kent kent toplantılarda gündem yaptıklarını, eylemler örgütlediklerini, dosyalar oluşturduklarını, İsviçreli ve farklı kadın örgütlerini Ladina şahsında diğer kadın cinayetleri eksenli harekete geçirdiklerini aktardı. Almanya ise Köln kentinde pilot çalışma yürüttüklerini, giderek daralan kadın yüzleri dışında yeni kadınlara gitmeyi hedeflediklerini, üç bölge belirlediklerini bunlardan birine giderek bir ev toplantısı ile başladıklarını ilk kez gittikleri kapı, kapı ziyaretlerle kadınları bir etkinlikte toplayabildiklerini bu daralmayı aştıklarını belirttiler. Genç kadınlarla eğitim atölyeleri düzenlendiği, erkek eğitim atölyesi yapıldığı, iki ayrı soruşturmayı gündemleştirdiklerini, yeni SKB üyelerinin yapıldığını, önümüzdeki dönem kadın meclisi ve yürütmesinin kurulmasının hedeflendiği belirtildi. Tek tek ülke sunumlarının ardından SKB kimliğinin oluşturulması nasıl mümkün olur sorusu soruldu. Kimliğin oluşturulması için anlatılan olumlu örneklerin önemli olduğunun, SKB amaçlarının anlatılmasının yanı sıra kadınları SKB çatısı altında "SKB'ye üye olur musun" sorusunun sorulması gerektiği vurgulandı. Kampa katılan SKB üyesi olmayan kadınlara üye ol çağrısı yapıldı. SKB tüzüğündeki "kadın meclisleri ve yürütmeleri"ne dair bölüm okunarak "sen nasıl bir meclis kurarsın, hayal et" sorusu soruldu. Bunun üzerine SKB'ye bağlı olmasa da Belçika meclis örneği, Almanya Kiel ve Frankfurt örneği, Fransa'da ev toplantılarının bir çeşit meclis gibi işletildiği örnekleri verildi ve ülke ve kentlerde benzer meclislerin kurulması belirtildi. Meclisler aracılığı ile kadın yeteneklerinin açığa çıkartıldığı, yerel inisiyatiflerin oluşturulacağının önemi üzerinde duruldu.
'JİN, JÎYAN, AZADÎ' SLOGANIYLA SONLANDI
Son sunum başlığında kampa katılan kadınların ne tür yeteneklerinin olduğuna dair soruların olduğu bir metin okundu, bu soruların ülke ve kent SKB gündemlerine taşınması, açığa çıkan yanıtların iletilmesi, kimi merkezi olanakların yerellere sunulması ile kamp sunumları bitirildi. Avrupa SKB bahar kampı, pazar günü üç günlük canlı tartışmaların, fikirlerin, önerilerin, kadın yoldaşlaşmasının ardından "Jin, jîyan, azadî" sloganı ile son buldu.