3 Ekim 2024 Perşembe

SGDF: Devrimci tutsaklar yalnız değildir

Devrimci tutsaklarla dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yapan SGDF, "Bu sesi sokaklara taşıyacak olan en önemli güç ise gençliktir. Sosyalist gençlik olarak, herkesi Garibe Gezer'in, Vedat Erkmen'in hatırlattıklarını eyleme dökmeye, devrimci-yurtsever tutsakların sesini duymaya ve eylemlerimizle o sesi büyütmeye çağırıyoruz" dedi. 

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), yazılı açıklama yaparak tutsaklarla dayanışmaya ve mücadeleye çağırdı. Politik İslamcı faşist saray rejiminin işçi sınıfı ve ezilenler üzerindeki baskı ve sindirme politikalarına devam ettiği kaydedilen açıklamada, "Faşist şefliğe itiraz eden herkes bu saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Sokakta röportaj veren gençten, 'Geçinemiyoruz' diyen yoksula, kayyumlara karşı mücadele eden üniversitelilerden hakları için sokaklara çıkan kadınlar ve LGBTİ+'lara kadar herkes bu saldırılardan payını alıyor. Faşist şeflik, sonunu getirecek olanlara karşı durmadan operasyonlar düzenliyor, gözaltına alıyor, 'terörist' ilan ediyor ve tutukluyor. Devlet dışarıdakileri tutuklamayla tehdit ederken hapishanelerde ise ağır tecrit koşulları uyguluyor" denildi. 

'FAŞİZMİN HAPİSHANELERDE ÖLÜME MAHKUM EDİLİYOR'
Siyasi tutsakların mektup hakkından görüş hakkına, ağır hasta tutsakların tedavi hakkından tahliyelerine kadar bütün haklarının engellendiği vurgulanan açıklamada, "Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Berke ve Perit gibi yüzlerce tutuklu öğrenci baskı ve sindirme politikalarına maruz bırakılıyor, binlerce siyasi tutuklu faşizmin hapishanelerinde ölüme mahkum ediliyor" ifadeleri kullanıldı. 

'SEBEBİ DIŞARIDAKİ SESSİZLİKTENDİR'
SGDF'nin, "Devrimci tutsaklar yalnız değildir" yazılı açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "19 Aralık 2000'de onlarca devrimciyi katleden devlet aynı politikayı sürdürmektedir. Geçtiğimiz günlerde hapishaneden cenazesini aldığımız Garibe Gezer bunun en büyük kanıtıdır. Dışarıda bizleri soluksuz bırakmak isteyen delet hapishanelerde siyasi tutsakları katledip çekinmeden siyasi tutsakların intihar ettiği yalanını söylüyor. Baskı ve sömürüye itiraz edenler tutuklanıyorsa görüşe çıkartılmayıp mektupları verilmiyorsa, tek kişilik hücrelerde tutulup havalandırmaya dahi çıkartılmıyorsa Aysel Tuğluk ve nice ağır hasta tutsak tahliye edilmiyorsa başka yerde katil aramaya gerek yok ; katil düpedüz devlettir. Elbette devlet hapishanelerde devrimci-yurtsever tutsakları bu kadar aleni bir biçimde ölüme mahkum edilebiliyorsa, bu ezilenlerin bağrında biriken öfkeden duyduğu korkudan ve dışarıdaki sessizliktendir. 

'TECRİDE KARŞI MÜCADELEYİ HEP BİRLİKTE BÜYÜTELİM'
Unutulmamalıdır ki hapishaneler, binlerce devrimci-yurtsever tutsağıyla, toplumsal mücadelenin bir cephesidir. Bu yüzden onlara sahip çıkmak sadece tutsak yakınlarının değil faşizme karşı sesini yükselten herkesin görevidir. Bu sesi sokaklara taşıyacak olan en önemli güç ise gençliktir. Sosyalist gençlik olarak, herkesi Garibe Gezer'in, Vedat Erkmen'in hatırlattıklarını eyleme dökmeye, devrimci-yurtsever tutsakların sesini duymaya ve eylemlerimizle o sesi büyütmeye çağırıyoruz. Tutsakları yalnız bırakmayalım. Onlara mektuplar ve kartlar gönderelim, görüşlerine gidelim, aileleriyle dayanışmayı büyütelim ve faşist zorbalığa karşı kenetlenelim. Hapishanelerde artan basık , işkence ve tecride karşı mücadeleyi hep birlikte büyütelim. Bizler lise sıralarından üniversite kampüslerine, kent meydanlarından işçi havzalarına devrimci yurtsever tutsakların mücadelesini büyütmeye, onların sesini duyurmaya düşünü kurdukları devrim ve sosyalizm mücadelesini örgütlemeye devam edeceğiz. 

'ZİNDAN ZULMÜNÜ HEP BİRLİKTE YENELİM'
Başta gençlik mücadelesini bileşeni gençlik örgütlerine ve ileri devrimci demokrat tüm kamuoyuna çağrımızdır. Hapishanelerde baskı, işkence ve tecride karşı mücadeleyi birleşik direnişle yükseltelim, zindan zulmünü hep birlikte yenelim."