23 Kasım 2024 Cumartesi

Serdar Ben mezarı başında anıldı: Bıraktığı mirası sürdürmeye çalışıyoruz

İnşaat-İş kurucularından Serdar Ben, 10 Ekim katliamının 9. yılında mezarı başında anıldı, onun mücadelesinin yükseltileceği sözü yinelendi. "Biz şantiyelerde de örgütlenme çalışmalarımızda da, eylemlerimizde de onların bıraktığı mirası sürdürmeye çalışıyoruz" denilen anmada, birleşik mücadelenin daha da güçlendirileceğini kaydetti. 

10 Ekim Ankara Gar katliamının 9. yılında, katliamda yaşamını yitiren İnşaat İşçileri Sendikası'nın (İnşaat-İş) kurucularından Serdar Ben ve Fatma Esen, Gazi Mezarlığında bulunan mezarları başında anıldı.

Serdar Ben'in mezarı başında İnşaat-İş tarafından düzenlenen anmaya, Serdar Ben'in ailesi, Alınteri, DİSK'e bağlı Dev Yapı-İş ve Enerji-Sen, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Emek Partisi (EMEP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve çok sayıda kişi katıldı.

"Bitmedi daha sürüyor o kavga" pankartı açılan anma, saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşu sırasında hep bir ağızdan Adnan Yücel'in "Biz kazanacağız" şiiri okundu.

ÖZGÜR: ONLARIN BIRAKTIĞI MİRASI SÜRDÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ
İnşaat-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Özgür, 10 Ekim katliamının devletin Kürt halkına ve toplumsal muhalefete DAİŞ çeteleri eliyle bir gözdağı verme girişimi, sokakların teslim alınmaya çalışılması olduğunu söyledi. Katliamda 6 üyelerini kaybettiklerini belirten Özgür, "Serdar tek başına İnşaat-İş sendikasının kurucularından değildi. Serdar bir komünist, ihtilalci bir devrimciydi" dedi.

Serdar Ben'in çok küçük yaşlarda işçiliğe başladığını ve tekstil, fırın, tersane gibi pek çok iş kolunda işçilerin örgütlenme çalışmalarında yer aldığını ifade eden Özgür, "Erken yaşlarda örgütlü mücadeleyi seçip işçi sınıfının devrimcisi olarak yaşamının sonuna kadar mücadele etti" dedi.

"Bize İnşaat İşçileri Sendikasını miras bıraktılar. Biz şantiyelerde de örgütlenme çalışmalarımızda da, eylemlerimizde de onların bıraktığı mirası sürdürmeye çalışıyoruz" diyen Özgür, Ankara katliamında ve devrim sosyalizm mücadelesinde tüm ölümsüzleşenler için mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.

KARABULUT: KANDAN BESLENENLERİN BİR ESERİYDİ
Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, 10 Ekim katliamının 2015 seçimlerinde yenilgi alan iktidarın yeniden savaş konseptine geçtiğinin bir göstergesi olduğunu belirtti. "Ülkeyi kana boğanların, kandan beslenenlerin bir eseriydi. Ülke savaş çemberine çevrilmişken işçiler, emekçiler, ezilen halklar, yoksullar, toplumun tüm dinamikleri bu savaş gerçekliğine karşı 10 Ekim'de Ankara'da barışı haykırmak için gittik" diyen Karabulut, katliamın ardından hayatta kaldıklarına üzüldüklerini ifade etti.

"Bu savaş despot rejimin sonucu memlekette yoksulluğu en dibine kadar yaşadık. Çünkü bu savaşın bir faturası vardı. Bir yanıyla ölümdü, bir yanıyla uzun soluklu bir ölüm. Memleketi, işçileri, emekçileri yoksulluğa sürüklediler. Savaşa bütçe ayırdılar ve biz inşaatlarda her gün en az iki üç canımızı kaybediyoruz" diyen Karabulut, tüm bunlara rağmen devrimcilerin emek, barış, özgürlük için mücadeleyi zafere ulaşana kadar sürdüreceğini söyledi.

KESKİN: BU MÜCADELE EMEĞİN İKTİDARINA KADAR SÜRECEK
Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, o gün Ankara'da emek, barış ve birlikte yaşama arzusuyla on binlerin yan yana geldiğini söyledi. "Bu ülkede ne zaman biz yan yana gelsek kandan beslenenler o gün de barış talebimizi kanla bastırmaya çalıştılar" diyen Keskin, bu katliamda 100'ü aşkın yoldaşı yitirdiklerini söyledi.

"Biz bu yola emeğin özgürleşmesi, bu memlekette insanların çalışırken ölmemesi, insanca yaşanacak bir ücret için çıkmıştık" diyen Keskin, Serdar Ben ve katliamda ölümsüzleşenlerin mirasını omuzlarında taşıdıklarını söyledi. Keskin, şöyle devam etti: "Nerede bir şantiyeye baksanız, nerede bir hak gasbı görseniz orada Serdar'ın yoldaşlarını göreceksiniz. Sömürüye, zulme karşı mücadeleyi yükseltirken göreceksiniz. Nerede bir işten atılmayla karşı karşıya kalınsa, nerede bir direniş olsa emin olun ki orada Serdar'ın yoldaşları var. Ta ki bu mücadele emeğin iktidar olduğu güne kadar, üretenlerin yönettiği bir ülkeyi kurana dek onlarla beraber yükselecek."

'İŞÇİ SINIFININ BAĞRINDAN ÇIKTI'
Alınteri temsilcisi Mürüvvet Küçük, 10 Ekim katliamının Kürt halkına yönelik çöktürme planının zirve noktalarından birinde gerçekleştiğini ifade etti. Katliamın Kürt ve Türk işçilerin kitlesel bir şekilde barış talebiyle buluşmasına duyulan tahammülsüzlük sonucu gerçekleştiğini ifade eden Küçük, bu katliamın birleşik mücadeleye, birleşik mücadelenin yeni bir temelde daha güçlü filizlenmesine yönelik bir saldırı olduğunu söyledi.

Serdar Ben'in sadece sendikacı değil, bir işçi sınıfı devrimcisi olduğunu vurgulayan Küçük, "Komünizmi, işçi sınıfının bağrından çıkarak kendinde var etmeye çalışanlardan biriydi, bütün hayatını buna adadı" dedi.

Anma boyunca, "Serdar yoldaş ölümsüzdür", "Serdar yoldaş kavgamızda yaşıyor", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganları atıldı.

FATMA ESEN ANILDI
Ardından katliamda yaşamını yitiren Fatma Esen'in mezarı ziyaret edilerek, burada da bir anma gerçekleştirildi. Saygı duruşuyla başlayan anmada, katliamda ölümsüzleşenlerin barış ve eşitlik mücadelesini sürdürmenin bir görev olduğu vurgulandı.