22 Eylül 2024 Pazar

Özgür basın emekçileri: Arkadaşlarımızı serbest bırakın

Özgür basın emekçileri, tutuklu gazeteci arkadaşlarının davalarına dikkat çekmek için Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde yaptıkları basın açıklamasında, "Arkadaşlarımızı serbest bırakın" denildi.
Özgür basın emekçileri, tutuklu gazeteci arkadaşlarının davalarına dikkat çekmek için Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde basın açıklaması yaptı.
 
TGS ve DİSK Basın-İş'in de destek verdiği eylemde "Gazetecilik suç değildir tutuklu gazetecilere özgürlük" pankartını açan gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının fotoğrafını taşıdı. Açıklamada, "Özgür basın susturulamaz" ve tutuklu gazetecilerin isimleri okunarak "çıkacak yine yazacak" sloganları atıldı.
 
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Safiye Alağaş, tutuklu meslektaşları için bir araya geldiklerini belirterek, "Biz tutuklu arkadaşlarımız için açıklama yaparken, gözaltına alınan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı 7 arkadaşımız bugün savcılık ifadeleri alınacak. Biz bu arkadaşlarımızında tutuklu arkadaşlarımızında serbest bırakılmasını istiyoruz. Bizler gerçekleri yazdığımız için tutuklanıyor gözaltına alıyoruz. Günlerce gözaltında tutuluyoruz. Biz gazeteciler iktidar gibi düşünmek zorunda değiliz ama gerçekleri yazmak zorundayız. Gazetecinin görevi halka kamuoyuna gerçekleri duyurmaktır. Gözaltılar tutuklamalar bizleri yıldıramayacaktır. Bizler gerçeklerden taviz vermeden yazmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Basın açıklamasını Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Üyesi Kevser Özkaynak okudu. Özkaynak, gazetecilerin ve gazetecilik mesleğinin adeta terbiye edilmeye çalışıldığı bir dönemden geçildiklerini kaydetti. Özkaynak, "Haber yapmamız, soru sormamız, görüntü çekmemiz, hatta yaptığımız haberleri paylaşmamız bile suç sayılıyor, hakkımızda davalar açılıyor. Gazetecilerin ortaya çıkardığı gerçekler karşısında sorumluların yargılanması gerekirken bedel yine gazetecilere ödetiliyor" dedi.
 
MAHKEME GAZETECİLİĞİ SORGULADI
 
Tutuklu meslektaşları için Bakırköy Hapishanesi önünde toplandıklarını ifade eden Özkaynak, "Çünkü, bu hapishanede en az sekiz gazeteci arkadaşımız tutuluyor. Bu gazetecilerden, ETHA muhabirleri İsminaz Temel, Pınar Gayıp, Semiha Şahin, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları Hicran Urun, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul ve Mehmet Ali Çelebi bu hafta ikinci kez hakim karşısına çıkacak. İlk duruşmalarında da mahkeme sürecini yakından takip ettiğimiz arkadaşlarımız serbest bırakılmadılar, haberlerinin başına dönemediler. Mahkeme, bilirkişi gibi davranarak, arkadaşlarımızın gazeteciliğini sorguladı, tartışmaya açtı" diye konuştu.
 
ARKADAŞLARIMIZIN GAZETECİLİKLERİNE TANIĞIZ
 
Tutuklu meslektaşlarının gazeteciliklerine tanık olduklarına dikkat çeken Özkaynak, gazeteciliğin sorgulanamayacağını vurguladı. Bu duruşmalarda mahkemenin, arkadaşlarımızı serbest bırakmasını isteyen Özkaynak, "Arkadaşlarımız gazetecilik dışında hiçbir şey yapmamıştır. Ürettikleri haberler, çektikleri fotoğraflar da bunun kanıtıdır. Öyle ki, bu haber ve fotoğraflar dava dosyalarına dahi girmiştir. O dosyaları hazırlayan savcılar da arkadaşlarımızın haberlerine en az bizim kadar tanıktır" diye belirtti.
 
DURUŞMA BİLGİLERİ PAYLAŞILDI
 
Görülecek olan gazetecilerin bilgilerini ve duruşma tarihlerini Özkaynak, şöyle paylaştı: "29 Kasım Perşembe günü İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi'nde ETHA çalışanı İsminaz Temel'in, 5 Aralık Çarşamba günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yine ETHA çalışanları Pınar Gayıp ile Semiha Şahin'in duruşmaları görülecek. 6 Aralık Perşembe günü ise İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanlarının duruşması görülecek. Dava kapsamında tutuklu olan Hicran Ürün, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi ile birlikte toplam 14 kişi yargılanıyor."
 
Basının tek tipleştirilmeye çalışıldığı ve yok sayıldığı sözlerine ekleyen Özkaynak, halka doğruları anlatmaya devam edeceklerini söyledi.
 
ÖZGÜR BASIN BEDELLERLE BU GÜNE GELDİ
 
Daha sonra tutuklu ETHA muhabirleri İsminaz Temel'in gönderdiği mesaj ETHA muhabiri Ebru Yiğit okudu. Temel'in mesajı şöyle:
"Sevgili dostlar, değerli meslektaşlarım; Şimdi sizinle aynı gökyüzüne bakıyorum. Çünkü sesiniz hep sesim oldu, yürekleriniz yüreğimin atışını güçlendirdi. Bir yılı aşan mapusluğumda inceliğin en değerlisi olan dayanışmayla yanımda oldunuz. Sonsuz sevgiler, iyi ki varsınız! Gözaltı, tutuklama ve baskılarla gazeteciliğin hedef alındığı bu ülkede, onurlu gazetecilik ve özgür basın geleneği bedellerle bugüne geldi. ‘Öyle basın masınla olmaz' diyen tüm zihniyetler karanlık iktidarlarını inşa etmek için önce gazetecileri hedef aldı. Bugün yaşanan süreç bunun açık özetidir. Ancak dünden bugüne yaşanan baskı ve zora rağmen gerçeğin izinden giden gazeteciler de susmadı, susturulamadı. Tek birimiz dahi hapiste kalmayana dek, baskı ve zor sona erene dek mücadelemizi sürdüreceğiz. İçeride ya da dışarıda. Özgürlüğümüzün de, umut dolu geleceğimizin de teminatı mücadelemizdir. 29 Kasım'da görüşmek ve bu kez sarılmak umuduyla. Hepinizi dostlukla kucaklıyorum."