3 Ekim 2024 Perşembe

Osman Kavala yine tahliye edilmedi

Yargıtay'ın bozduğu Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesi tarafından bozulan Gezi ana davasının birleştirilmesinin ardından oluşturulan, Osman Kavala, Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora'nın da arasında bulunduğu toplam 52 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü. Duruşmada bin 539 gündür tutuklu olan Osman Kavala'nın tutukluluk halinin oy çokluğuyla devamına karar verildi. Dava 21 Şubat'a ertelendi.

Gezi direnişi  2017'den bu yana tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 16 hak ve hukuk savunucusu ile Beşiktaş taraftar grubu çArşı'nın 35 üyesinin yargılandığı davanın 3'üncü duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

duruşma, yargılananlar, avukatları ve izleyicilerin katılımı göz önünde bulundurularak 27'inci Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala duruşmaya katılmazken, tutuksuz sanıklar Can Atalay, Ayşe Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.

Duruşmada CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra izleyici olarak yer aldı. Ayrıca Fransa, İtalya ve Belçika Başkonsolosu, Avrupa Birliği Elçi müsteşarı ABD ve Norveç konsolosluk temsilcilikleri, Hollanda'dan bir milletvekili ve İsveç Konsolosu da duruşmayı takip etti.

'BİZ BU İDDİANAMEYİ REDDEDİYORUZ'
İlk olarak Can Atalay'ın savunması alındı. Atalay, savunmasında düzenlenen iddianamenin siyasi oluşuna dikkat çekti. "İstiklal Caddesi'nden hınca hınç dolduran internet yasaklarına karşı itiraz, hayvan haklarına sahip çıkmak için on binler olup sokağa çıkanlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü 1 Mayıs alanı Taksim'de kutlamak için akan milyonları sınav sorularını çalan Fethullahçıların suçüstü yakalanmalarına karşın onları savunan dönemin Başbakanı Erdoğan'a itiraz eden milyonlarca öğrenciyi, Emek Sineması'nın yıkımına itirazın mekanda süren sınıf mücadelesinin en yüksek kürsüsüne dönüştüren direnci unutarak Gezi direnişinden bahsetmeyeceğiz" diyen Atalay, Gezi direnişinin iktidarın karalama kampanyalarıyla göstermeye çalıştığı gibi dışarıdan kurulmuş bir komplo değil, halkın meşru bir itirazı olduğuna işaret etti. 

Atalay sözlerine, "İddianamenizin sahibi siyasi iktidar, 1969 16 Şubat'ında önce ABD Donanması'nın 6. Filosunu kıble alıp namaz kılan daha sonra ise emperyalizme ve sömürüye karşı yürüyen yüz binlere yine polis destekli saldırıp iki sosyalist işçiyi öldürenlerin geleneğinin takipçisidir" diyerek devam etti ve yalan dolu bu iddianameyi reddettiklerini söyledi.

'AYAĞA KALKAN TOPLUMUN VİCDANIDIR'
Söz alan Tayfun Kahraman, Taksim Dayanışmasının iddia edildiği gibi Gezi direnişi ile birlikte değil 2012'in Mart ayında kurulduğunu söyledi. Kahraman, Taksim Dayanışmasıyla daha önce İstanbul'da doğa talanına sebep olacak pek çok inşaat projesine de itiraz ettiklerini aktardı. 

"Gezi Parkında ağaçlara müdahale edildiği o gün bizler alana gittik. Oraya müdahale ettikten sonra gördüğümüz polis şiddetidir aslında eylemlerin başlama nedeni. Aradığınız şey toplumun vicdanındadır. Orada ayağa kalkan toplumun vicdanıdır çünkü." diyen Kahraman, Gezi'de pek çok kesimden milyonlarca insanın yaşam alanlarına sahip çıkmak ve şiddete karşı gelmek için sokağa döküldüklerini vurguladı.

Ardından Mücella Yapıcı'nın ifadesine geçildi. "İki kez beraat etmiş biri olarak şimdi yeniden buradayım, mahkemeler değişiyor, sizler değişiyorsunuz ama biz buradayız" diyen Yapıcı, "Bu kadar yolsuzluğun, cinayetlerin, istismarın olduğu yerde siz beni ve arkadaşlarımı, mesleğimin gereğini yaptığımız için nasıl yargılanırsınız" diye sordu.

TUTUKLULUĞUN DEVAMI KARARI
Birleştirilen 52 sanıklı Gezi ve Çarşı davasının tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın tutukluluk halinin oy çokluğuyla devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 21 Şubat 2022'ye ertelendi.