2 Ekim 2024 Çarşamba

Oluç: 28 yıldır zihniyet değişmedi

HDP'li Güzel'in dokunulmazlığının tartışıldığı Genel Kurul'da savunma yapan HDP Grup Başkanvekili Oluç, 28 yıl önce DEP Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını hatırlattı. Oluç, 28 yılda zihniyetin değişmediğinin altını çizdi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında hazırlanan iki fezlekeye dair dokunulmazlığın kaldırılması yönünde Karma Komisyon'da alınan karar, Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüyor. 

Güzel'in hazırlanan iki fezlekenin Meclis Başkanvekili Celal Adan tarafından okunması ardından HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, savunma yapmak için kürsüye çıktı.

Oluç, Türkiye'nin temel sorunu olan Kürt sorununun tarihsel, toplumsal ve siyasal sebeplerine değindi. "Bugün 1 Mart ve dokunulmazlık dosyasını konuşuyoruz. Bugünü öyle 2 tarihsel olay arasına denk getirdiniz ki" diyen Oluç,  28 yıl önce Tansu Çiller'in Başbakan olduğunu hatırlattı. Oluç, "DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasından 10 gün önce dönemin Genelkurmay Başkanı Tak Şak Doğan Güreş, ‘Eşkıyayı Bekaa'da aramaya gerek yok. Maalesef bunların bir kısmı Yüce Meclis'in çatısı altındadır' diyerek, DEP'lileri hedef gösterdi. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller de 2 Mart 1994 yılında partisinin grup toplantısında işaret verdi: ‘Meclis'te bir gölge vardır, bunu Meclis'in üzerinden kaldırmakla yükümlüyüz.' Hemen ardından 6 DEP milletvekili ve bir bağımsız milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri daha sonra Ulucanlar Cezaevi'ne gönderildi" diye konuştu.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in isteği üzeri 2 Mart 1994'te dokunulmazlıklar konusunda Meclis'te tarihi bir gün yaşandığına işaret eden Oluç, "DEP Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle, Şırnak Milletvekili Orhan Doğan, Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, Mardin Milletvekili Ahmet Türk ve Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak'ın dokunulmazlıkları, TBMM Genel Kurulu'nda kaldırıldı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına dayanak oluşturan Ankara DGM Başsavcılığı iddianamesinde, sanıklar vatan hainliği ile suçlanıyordu. DEP milletvekilleri daha sonra 10 yıl cezaevinde yattı. DEP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması, parlamento tarihine ‘2 Mart Darbesi' olarak geçti. Bir sivil polisin Meclis'te Orhan Doğan'ı başından tutarak polis otomobiline bindirmesini gösteren o meşum sahne ise, bu olayın sembolü olarak Kürt halkının zihinlerine kazındı. Ve asla unutulmadı, unutulmayacak" ifadelerini kullandı. 

Hapishaneye atmakla tarihsel, toplumsal ve siyasal bir sorunun çözülmüş olmadığının altını çizen Oluç, hapishanelerde seçilmiş milletvekilleri, belediye eşbaşkanlarının siyasi rehine olarak tutulduğunu anımsattı. Aradan geçen 28 yıla rağmen Kürt halkının siyasi temsilcilerine düşmanca davranma tutumunun bitmediğine dikkat çeken Oluç, dün de 28 Şubat olduğunu hatırlattı. 

Oluç, konuşmasına şu hatırlatmayla devam etti: "Muhtevası gereği çok hareketli ve dinamik bölgesel koşullar göz önüne alındığında, sürece de dinamik bir yaklaşım gereklidir. Bütün bu belirlemelerin ışığında, zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmî, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan'ın temel belirlemesi de şudur: Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken, demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müşterekin sağlandığı ilkelerde, silahlı mücadeleyi bırakma temelinde, stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yi bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır. Hem gerçek bir demokrasinin, hem de büyük barışımızın temel omurgasını teşkil edecek olan olgusal başlıklarımız şunlardır:
🔹 Demokratik siyaset tanımı ve içeriği.
🔹 Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması.
🔹 Özgür vatandaşlığın, yasal ve demokratik güvenceleri.
🔹 Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar.
🔹 Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları.
🔹 Çözüm sürecinde demokrasi güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması.
🔹 Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri.
🔹 Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi.
🔹 Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması.
🔹 Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.

Tüm bu hususlarda beklenen tarihi gelişmelerin hayata geçebilmesi için, tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna şüphe yoktur. Biz de HDP heyeti olarak, tüm demokratik çevreleri ve barıştan yana olan kesimleri, gelinen bu demokratik müzakere ve çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden çok daha yakın olduğumuzu bilerek, emek veren ve verecek olan bütün demokrasi güçlerini selamlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun."