24 Kasım 2024 Pazar

Olcay Çelik: Sovyetler Birliği'nde çöken şey piyasa sosyalizmiydi

Abstrakt Dergi'nin Ankara'da düzenlediği "Ekim Devrimi'nin 100. Yılında Sosyalizmin Güncelliği Sempozyumu"nun "Sosyalizmin Güncelliği" başlıklı oturumunda söz alan Abstrakt Dergi Yayın Kurulu üyesi Olcay Çelik, "Sovyetler Birliği'nde yenilen sosyalizmdi. Ama çöken şey piyasa sosyalizmiydi" dedi.

ANKARA - Akademik, politik ve popüler yayın yapan internet dergisi Abstrakt Dergi'nin düzenlediği "Ekim Devrimi'nin 100. Yılında Sosyalizmin Güncelliği Sempozyumu"nun üçüncü ve son oturumu gerçekleştirildi.

Sempozyumun üçüncü oturumu "Sosyalizmin Güncelliği" başlığı altında gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Fatma Edemen'in yaptığı oturumda ilk sözü 7 şubat KHK'sıyla Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden ihraç edilen Barış Akademisyeni Funda Başaran aldı.

Başaran, "Sosyal Medya, İnternet ve Sosyalizm" başlıklı sunumunu salonda bulunan Veli Saçılık'ı selamlayarak başladı. "Öncelikle gerçekten sosyalizmin güncelliği gibi bir başlıkla burada olmak çok güzel bir şey" diyen Başaran, sosyalizmin güncelliğini hatırlamaya ihtiyacın olduğunu vurguladı. Başaran, iletişim alanı içerinden gelişen bir takım eleştirel yaklaşımlar içerisinden internet ve sosyal medyanın açığa çıkardığı bir takım toplumsal olayları değerlendirdi. "İletişimin eleştirel ekonomi politiğinin başlangıcı kitle medyasıdır." diyen Başaran '90'larda yaşanan neoliberal dönüşüm ve bu dönüşümü anlama ihtiyacının bir takım yeni odakları ortaya çıkarttığını söyledi.

Maksizmin '90'ların iletişim çalışmaları içerisinde genellikle bir tabela görevi gördüğünü hatırlatan Başaran, "İletişim ağlarının başlangıcından bu yana, mesajın taşıyıcıdan ayrılması, mesajın dünya üzerinde kendi kendine dolaşılabilir hale gelmesi, teknolojinin iletişim sürecine bir belirleyen olarak girmesiyle, bu ağların kapitalist ekonomiyi üreten bir işlev görmeye başlamasına yol açtığını belirtti.

"İletişim ağlarının üzerinde bir el bombası dolaşıyor ve ne zaman nerede patlayacağını kestirmek zor" diyen Başaran, aslında hiç kimse hangi tür bir medyanın geniş insan yığınlarında nasıl bir etki yapacağını kestirmesinin zor olduğunu söyledi. Başaran, enformasyonun insanları verili ilişkiler içerisinde tutan ve sistemi meşrulaştıran bir yanı varken bir yandan da toplumsal mücadeleleri büyüten ve destekleyen bir yanı olduğunu kaydetti.

İletişim ağlarını kapitalist küreselleşmeyle eşitleyen yaklaşımın aşıldığını ve yeni bir alanın ortaya çıkmaya başladığını ifade eden Başaran, Marksist kavramlarla yaklaşılan yeni bir ekonomi politiğin ortaya çıktığının altını çizdi.

Sosyal medyada kullanıcı metası ya da kullanıcı emeği tartışmasının aslında 1970'lerde ortaya çıkan izleyici metası yaklaşımına değinen Başaran, izleyicinin medya alanı içerisinde hem bir meta hem de bir emek gücü olarak konumuna değindi. Başaran sözlerini şöyle sürdürdü: "Ücretli ve ücretsiz emek bir emek haline geldiğinde bütün bu tartışma son bulacak. O zaman sınıf savaşımını kimin kazanacağını göreceğiz."

Başaran'dan sonra söz alan Halkevleri GYK üyesi ve Sendika.org yazarı Ferda Koç, "Sınıf Mücadelesi Örgütleri Olarak Halk Meclisleri" başlıklı konuşmasında, Ekim Devrimi'ne bu anları tekrar yakalayalabiliriz bakışıyla yaklaşmanın önemli olduğunu belirtti. Koç, bu isteğin temelinde 21. yüzyıl sosyalizmi denilen pratiklerin önemli bir yer tutması ve bunun Ekim Devrimi'yle paralellik içerisinde olup olmadığının tartışılması gerektiğini söyledi.

Gezi ayaklanmasına değinen Koç, burada ve sonrasında gelişen meclisleşmeler, forumlar ve komünlerin örgütlenme pratikleri olarak öne çıktığını hatırlattı. Bu pratiklerin nasıl neden ortaya çıktığını ve nasıl ve neden ayakta kalamadığını tartışmanın önemli olduğunu belirtti.

Koç, komün, meclis, komite ve benzeri pratiklerin çok ileri pratikler olup olmadıklarını tartışırken Ekim Devrimi ve ona ilham olan Paris Komünü'ne ve Ekim Devrimi sonrasındaki diğer devrim ve pratiklere dikkat çekti. Bu pratiklerinin kitlelere devrimci bilinç taşımanın araçları olduğunu ifade eden Koç, devrimci kitle örgütlerinin özsavunma pratiklerinin de geliştirmesi gerektiğini, Gezi'deki pratiklerin bundan yoksun olduğu için ayakta kalamadıklarını kaydetti.

Koç'tan sonra söz alan Abstrakt Dergi Yayın Kurulu üyesi Olcay Çelik ise "21. Yüzyıl Sosyalist Ekonomi: Planlı mı? Komünal mı?" başlıklı bir konuşma yaptı. Planlı ekonomi derken kastedilen şeyin üretim araçlarının toplumun tamamının mülkiyetinde olduğu ve iktisadi faaliyetlerin merkezi bir şekilde planlandığı ekonomik sistem olarak ortaya konulduğunu söylüyoruz" diyen Çelik, komünal ekonomi ise bu mülkiyetin komünlerde olduğu ve bu komünler arasında adil bir pazar oluşturma düşüncesi olduğunu belirtti. Komünal ekonomiye eleştirilerde bulunan Çelik, Marx ve Engels'in özetle pazarın olduğu yerde devamlı bozulan bir toplumsal değerin ortaya çıkacağını savunduğunu söyledi. Çelik, sermayenin kendi birikim ve sömürü mantığının kooperatifleri yutacağına ya da kooperatifin kendi kendinin kapitalistine dönüşeceğini ifade etti. Çelik, "Evet Sovyetler Birliği'nde yenilen sosyalizmdi. Ama çöken şey piyasa sosyalizmiydi" dedi. "Buradan Rojava'ya baktığımızda şuan için hakim ekonomik atılımların küçük burjuva ortaklık temelinde kooperatifler olduğunu görüyoruz." diyen Çelik, "Rojava'da yönün mülksüzleşmeye sosyalizan bir yöne ait olduğunu söyleyebilirim" dedi.

HDP PM ve Kadın Koordinasyonu üyesi Birsen Kaya ise "Yeni Toplumsal Mücadelelerde Kadın Özneleşmesi" başlıklı bir sunum yaptı. Kadın özgürlük mücadelesine bakış açısının hem tarihimizde hem de bugünün komünist hareketinde önemli bir etken olduğunu belirten Birsen Kaya, "Buna rağmen kadının bağımsız örgütlenmesi ve eşit temsiliyet meselesinin bile çok yeni tartışmalar olduğunu görüyoruz" dedi. 21. yüzyılın bir kadın yüzyıllı olacağını söyleyen Kaya, bugün tarihi bile sosyalist kadın aydınlanmasının ışığında görüldüğünü kaydetti.

Emperyalist küreselleşmeye karşı küresel kadın dayanışmasının geliştiğini vurgulayan Kaya, kadınların sosyalist ideolojiyi de yenileyeceklerini söyledi. "Bu bir gelecek sorunu değildir" diyen Kaya, kadın iradesi ve felsefesinin toplumsal hareketlere gerek cins, kimlik talep ve politikalarının mücadele alanlarına taşınması, gerekse emek mücadelesi açısından kritik bir yerde durduğunu belirtti. Kadın devrimi olmadan sosyalist devrimin olmayacağının altını çizen Kaya, kadın devrimini sosyalist devrimin mayası olarak gördüklerini belirtti.

Kadın devriminin yeni bir uygarlığı ortaya çıkaracağını ifade eden Kaya, kadınların toplumsal devrimin güvencesi olduğunu vurguladı. Kaya, Türkiye, Kürdistan ve dünyanın bir çok alanındaki kadın mücadelelerinden örnekler verdi. Rojava'daki kadın devriminden bahseden Kaya, Ortadoğu'da kadın aklına dayanan yeni bir hayat kurulduğunu söyledi. "Kadınlar artık suya yazı yazmak istemiyorlar" diyen Kaya, kadınların artık devrimci bir değişim içerisinde olduğunu ifade etti.

 

Selahattin Demirtaş: Ekim Devrimi ezilenlere ışık oluyor

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Akademik, politik ve popüler yayın yapan internet dergisi Abstrakt Dergi'nin düzenlediği "Ekim Devrimi'nin 100. Yılında Sosyalizmin Güncelliği Sempozyumu"na mesaj gönderdi.

Demirtaş mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Abstrakt Dergi'nin sevgili emekçileri, sempozyumuna katılan değerli arkadaşlar, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Yüz yıl önce Lenin ve yoldaşları, kapitalizmin dünyayı sürüklediği vahşete karşı Büyük Ekim Devrimi'ni ortaya çıkarak dünyaya büyük bir insani miras bıraktılar. Bu miras hala ezilen halkların ve sınıfların emek, eşitlik ve özgürlük mücadelesine ışık tutmaktadır.

Bütün tarihi boyunca doğayı ve insanı tahrip etmekten başka hiçbir işe yaramayan kapitalizmin karşısında sosyalizm, hala dipdiri bir kurtuluş umudu olmaya devam etmektedir. Bu yönüyle kapitalizme karşı bütün devrimci, sol ve muhalif yapıların birliğini oluşturmak en büyük insani sorumluluk olarak hepimizin önünde durmaktadır.

Bu vesile ile 1917 Ekim Devrimi'nin 100. Yılında Sosyalizmin Güncelliği Sempozyumuna katkı sunan bütün arkadaşları kutluyor, eşit ve özgür yarınların umuduyla hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum."