4 Ekim 2024 Cuma

ÖHD: Çıplak arama işkencesine son verilsin

Çıplak arama uygulamalarına her gün bir yenisinin eklendiğine dikkat çeken ÖHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde bulunan Ahmet Sürme isimli tutuklunun da bu uygulamaya maruz kaldığını ve uygulamaya son verilmesini istedi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde gerçekleşen çıplak arama ve işkenceye ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Çıplak arama işkencesine son verilsin" başlığıyla yayınlanan açıklamada gündemden düşmeyen emniyet ve hapishanelerdeki çıplak arama işkencesine her gün bir yenisinin eklendiğine vurgu yapıldı.

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde bulunan Ahmet Sürme isimli tutsağın 12 Ocak'ta yapmış olduğu avukat görüşü sonrası hücresine götürülürken çıplak arama işkencesine maruz kaldığına yer verilen açıklamada, "Ahmet Sürme'nin bu şekilde aramayı kabul etmemesi üzerine bulundukları koridora gelen 7-8 gardiyan tarafından kıyafetleri zorla ve yırtılarak çıkartılmış; sırtına, boynuna ve kafasına ayakkabılarla basılmış, tekmelenmiş ve kafasına yumruk atılmıştır. Daha sonra çırılçıplak yerde sürüklenen Ahmet Sürme'ye gardiyanlar tarafından üstünü giyinmesi söylenmiş ancak üstünü giyinmeyeceğini ve hücresine bu şekilde gideceğini söylemesi üzerine tekrar darp edilmiş, göğsüne ayakkabıyla basılarak nefessiz bırakılmıştır. Sonrasında yırtılarak çıkartılan kıyafetleri yine gardiyanlar tarafından zorla giydirilmiş ve hücresine götürülmüştür" denildi.

'İZLERE RAĞMEN REVİRE GÖTÜRÜLMEDİ'
Gördüğü işkence sonrası kafasında ve vücudunda yaralar oluştuğuna yer verilen açıklamada, "Ahmet Sürme muayene olmak ve vücudundaki darp izlerinin belgelenmesi için ısrarla revire çıkmayı talep etmişse de ilk aşamada talepleri kabul edilmemiştir. Bunun üzerine sonraki gün Ahmet Sürme cezaevi idaresine suç duyurusu dilekçesi vermiş, dilekçesini verdikten bir gün sonra yani olaydan tam 2 gün sonra ağrılarının devam etmesi üzerine revire çıkartılmıştır. 14 Ocak'ta kendisiyle görüşmek için hapishaneye giden avukatlarına revir doktoru tarafından yapılan muayeneye ilişkin sağlık raporları verilmemiş, bunun üzerine yapılan görüşmeden sonra avukatları tarafından Ahmet Sürme'nin yüzünde özellikle gözünün altında ve şakak bölgesinde kızarıklıklar ve deri bütünlüğünü bozan çizikler, her iki omuzdan aşağı doğru doğrusal sürtünme izleri ve bunlara bağlı çoklu yaralar, morarmaya başlayan yaygın kızarıklıklar, sol dirsek altında sürtünmeye bağlı kabuklanmaya başlamış yara, yine oyun kısmının arkasında omurilik çevresinde çoklu hematomlar ve çizikler, göğüs bölgesinde ayakkabıyla basılmaya bağlı kızarıklıklar bulunduğuna dair tutanak tutulmuştur" diye belirtildi.

'TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Çıplak arama ve zorla soyma uygulamasının kişinin doğrudan maddi ve psikolojik varlığına yönelen, kişinin toplumsal kimliğini, kendi bedeni üzerindeki söz hakkını ve özsaygısını hedef alan onur kırıcı bir şiddet yöntemi, işkence ve kötü muamele biçimi olduğuna vurgu yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "İşkence ve kötü muamele ise her koşulda yasaktır ve hiçbir gerekçe ile meşru kılınamaz. Gerekli ve zorunlu hallerde yapılması gereken aramaların kanunlarda ve yönetmeliklerde düzenlendiği gibi insanlık onuruna ve kişinin mahremiyetine saygılı olacak şekilde yapılması, aynı zamanda yine kanunlarda öngörüldüğü şekilde ölçülülük ve gereklilik ilkeleri kapsamında yapılması gerekmektedir. Uluslararası hukuk metinlerinde özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese insan haklarına saygı çerçevesinde davranılması gerektiği belirtilmektedir. Buna rağmen Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda işkencenin neredeyse normalleştirilmiş olduğu Ahmet Sürme'nin arama adı altında darp edilmesinde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sürecin takipçisi olacağımızı ve işkencecilerden hukuk önünde hesap soracağımızı kamuoyunun bilgilerine sunarız."