2 Ekim 2024 Çarşamba

Nöbetin 100. gününde ATK önünden seslendiler

Adalet Nöbeti eylemlerinin 100'üncü gününde ATK önünde bir araya gelen aileler, "Kanunları uygulayın, çocuklarımızı bize verin" çağrısı yaptı. 

Hasta ve infazlarını tamamlamalarına rağmen tahliyeleri engellenen tutsaklar için Diyarbakır Barosu'nda Adalet Nöbeti tutan aileler, eylemlerinin 100'üncü gününde Adli Tıp Kurumu (ATK) binası önünde bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardım ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ile Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) üyeleri ailelere destek için ATK önüne geldi. Ancak bölgeyi ablukaya alınan polisler, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin açıklamaya katılmasına izin vermedi.

ATK önünde adalet çağrısı yapan tutsak yakınlarından Reşahat Ada, polis ablukası ve yaşanan engele tepki gösterdi. Eylemlerinin 100'üncü gününde olduğuna dikkati çeken Ada, "Çocuklarımız üzerindeki baskı ve şiddet son bulsun. İnfazları yakılmasın. Buradan çocuklarımızın cenazelerini almak istemiyoruz. Barış ve adalet istiyoruz. Anneyiz ve adalet için nöbetteyiz. Ciğerimiz yanıyor" dedi. Anne Ada, yarın da adliye binası önünde bir araya geleceklerini aktararak, burada da adalet taleplerini yineleyeceklerini vurguladı.

Benzer taleplerde bulunan tutsak yakını İnci Güler, ATK önünde açıklama yapmalarının nedenini, "Tahliller neyse ona göre işlem yapılsın" olduğunu kaydetti. Yakınlarının cenazelerini ATK'den almak istemediklerini ifade eden Güler, "30 yıldır cezaevinde olmalarına rağmen evlatlarımız bize verilmiyor. Yıllardır hasta olan ve 90'lı yıllardan bu yana cezaevinde olmalarına rağmen kanunlar uygulanmıyor. Kanunları uygulayın. Evlatlarımızı bize verin" dedi.

Bir diğer tutsak yakını Nazime Boltan ise taleplerine destek vermek isteyenlerin engellenmesine tepki gösterdi. "Böyle adalet ve kanun olur mu?" diye soran Boltan, "Biz çocuklarımızın hakkını ve hukukunu istiyoruz. Adalet, adalet, adalet..." dedi.

Açıklama, "Bijî berxwedana zindanan (Yaşasın zindan direnişi)" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla son buldu.