26 Kasım 2024 Salı

Newroz deklarasyonu Diyarbakır'da açıklandı

DTK, DEM Parti, TJA ve DBP  Diyarbakır'da Newroz deklarasyonunu açıkladı. Bu yıl "Rabe dema azadî û serkeftinê ye" şiarıyla düzenlenecek Newroz etkinliklerinin startının Elazığ Karakoçan'da verileceği belirtilen açıklamada, Kürt halkının 2024 Newrozu alanlarını, "Abdullah Öcalan'a fiziki özgürlük, Kürt sorununa çözüm kampanyasının ateşine dönüştüreceği" vurgulandı.

Bu yıl 57'si merkezi olmak üzere yüzlerce yerde kutlanacak Newroz etkinliklerine ilişkin Diyarbakır'da açıklama yapıldı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA) Dicle Kültür ve Sanat Derneği'nde 2024 Newroz deklarasyonunu açıkladı.

Açıklamaya, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve TJA aktivisti Dilan Güvenç katıldı. Açıklamanın yapıldığı alana "Newroz piroz be", "Rabe dema azadî û serkeftinê ye" flamaları asıldı.

NEWROZ DEKLARASYONU: KÜRT HALKI EZİLMİŞLİĞE VE ZULME DİRENİYOR
Deklarasyonu DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk okudu. Newroz kutlamalarının "Rabe dema azadî û serkeftinê ye" şiarıyla gerçekleştirileceği bilgisini paylaşan Öztürk, "Mezopotamya halkları için baharın başlangıcı, yeniliğin müjdecisi olan Newroz, Kürt halkı şahsında yüz yıllardır süren bir direniş ateşine dönüşmüştür. Kürt halkı, tarihin her anında egemenlere, sömürgecilere, işgalcilere ve soykırımcılara karşı büyük mücadeleler vermiş, bedeller ödemiştir. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan, 'Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe veya gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri bırakılmışlığa, her türlü baskı ve ezilmeye karşı olmuştur' sözleriyle Kürt halkının kavgasını tanımlamıştır. Kürt halkının kavgası; dünya halklarının, bütün ezilmişlerin ve zulme uğrayanların kavgasıdır" dedi.

Newrozun aynı zamanda tekçi, milliyetçi ve cinsiyetçi faşist devlet zihniyetine karşı evrensel mücadeleyi temsil ettiğini vurgulayan Öztürk, newrozda bedenini ateşe veren Mazlum Doğan, Zekiye Alkan ve Rahşan Demirel'i andı.

'ÖCALAN'A FİZİKİ ÖZGÜRLÜK, KÜRT SORUNUNA ÇÖZÜM'
Soykırım kıskacında özgürlük mücadele verenler için 2024 Newroz'unun tarihi öneme sahip olduğunu söyleyen Öztürk şunları söyledi: "Newroz'un direniş mirası olarak tarih sahnesine çıkmasına neden olan zulüm, bugün de sürmekte; Kürt halkının kimliğine, diline, coğrafyasına, doğasına, suyuna, dağına ve taşına düşmanlık giderek artmaktadır. Her türlü soykırım politikalarına karşı Kürt halkının duruşu her geçen gün görkemli bir direnişe dönüşmektedir. Newroz alanları da bu görkemli direnişin en önemli alanlarıdır. Alanları halkların kongresine çeviren ve iradesini beyan eden Kürt halkı, bu yılki Newroz'u 'Abdullah Öcalan'a fiziki özgürlük, Kürt sorununa çözüm' kampanyasının ateşine dönüştürecektir."

Öcalan'ın özgürlüğünün, aynı zamanda Kürtlerin ve tüm halkların özgürlüğü anlamına geldiğini vurgulayan Öztürk, Öcalan'ın mutlak iletişimsizlikle ağır tecrit altında tutulduğunu hatırlattı, "Tam da bu nedenle inançla, kararlılıkla, irade ve ısrarla Newroz meydanları, tecridin paramparça edileceği, onurlu bir barışın savunucusu ve direnişçisi olan sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanacağı meydanlar olacaktır" diye ekledi.

'HALKIMIZA SÖZÜMÜZ BİRLİK VE ÖZGÜRLÜKTÜR'
Dört parça Kürdistan'da ve dünyanın her yerinde Kürtlerin ulusal birlik talebini dillendirdiğini kaydeden Öztürk, "Newroz, direniş ve özgürlük olduğu kadar birliktir, bir olmadır. Ortadoğu'nun ve hatta dünyanın yeniden dizayn edildiği, riskleri ve fırsatları içinde barındıran üçüncü dünya savaşı koşullarında, soykırım eşiğinde, bu birliği sağlamak, ihanete ve işbirlikçiliğe karşı durmak hepimizin sorumluluğudur; halkımıza karşı da borcumuzdur. Newroz bayrağını bugünlere taşıyan tüm kahramanlarımıza ve halkımıza sözümüz; birlik ve özgürlüktür" diye konuştu. 

ÖZGÜRLÜK NEWROZU 
1-15 Şubat günlerinde Kars ve Van'dan başlatarak Urfa'da sona erdirdikleri Özgürlük Yürüyüşü ve 8 Mart eylemlerinden alınan gücün Newroz'da yeni bir aşamaya taşınacağını kaydeden Öztürk, "Direniş ruhuyla özgürlük newrozuna giderken, Kürdistan'ın tüm il, ilçe, mahalle ve köyleri başta olmak üzere her yerde 'Rabe dema azadî û serkeftinê ye' şiarıyla Newroz kutlanacaktır. Bu yılın ilk ateşi, bir dönemin karanlığını üç kibrit çöpüyle aydınlatarak Kürt halkının yoluna ışık olan çağdaş Kawa Mazlum Doğan'ın topraklarında, Karakoçan'da 15 Mart'ta yakılacak. Aynı gün, newrozla sembolleşen Amed surlarında ve İzmir Kadifekale'de de ateşler yakılacak. Sonraki günlerde Van, Batman, Şırnak, İstanbul, İzmir, Mersin gibi kentlerde yükselteceğimiz özgürlük ve demokrasi mücadelesini 21 Mart'ta Amed'de taçlandıracağız. Bu vesileyle tüm Kürt halkını ve Ortadoğu halklarını 2024 Newroz ateşinin kıvılcımı olmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
 
GÜVENÇ: NEWROZ RUHU ÖZGÜRLÜK RUHUDUR
Deklarasyonun okunmasının ardından TJA aktivisti Dilan Güvenç söz aldı. Newrozun Kürt halkının, Ortadoğu ve kadim Mezopotamya halklarının yeni yaşamını simgelediğini belirten Güvenç, "Bu yeni yaşam aynı zamanda zalim iktidarlara karşı direnişin de simgesidir. Bu bize, bir yerde zulüm, yok sayma, soykırım, baskı, adaletsizlik varsa, buna karşı direniş ve mücadele olduğunu da gösteriyor. Bir yerde direniş ve mücadele varsa, orada Newroz'un ruhu da vardır. Ondan dolayı bu Newroz direniştir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Newroz'u kadına ve halklara yönelik baskıların olduğu bir süreçte karşılıyoruz. Özel savaş politikalarının yoğun olduğu, dilin asimilasyonuna yönelik her şeyin mubah görüldüğü bir süreçte karşılıyoruz. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridin cezaevlerine yansıdığı bir süreçte karşılıyoruz" dedi.

Her yıl olduğu gibi bu yılda direnişle newroz ateşini gürleştireceklerini dile getiren Güvenç, "Zekiye, Rahşan ve Sema'ların ateşiyle newroz ateşini gürleştireceğiz. Başta kadınlar olmak üzere herkesi 'Rabe, dema azadî û serkeftinê ye' ruhuyla alanlara çağırıyoruz. Bu ruhla biz bir olabilir, değerlerimizi koruyabilir, bu ruhla baskının, asimilasyonun önüne geçebiliriz. Newrozun ruhu, kadının ve toplumun özgürlük ruhudur. Newroz yaşamdır" diye konuştu.

UÇAR: ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMALIYIZ
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar da Kürtçe yaptığı konuşmasında, newrozun mücadele olduğunu belirtti. Uçar, "Newroz, Kawa'nın elinde balyoz, Mazlum'un elinde alev, Rahşan Demirel ve Zekiye Alkan'da vicdan olarak bize kaldı. O dönemde Aleviler, Kürtler ve kadınlar üzerindeki zorbalık asla eksilmedi. Şimdi de eksik değil, dağlarımızda, ülkemizin, kimliğimizin, dilimizin kadınlarımızın, çocuklarımızın üzerindeki baskı hala çok fazla" dedi.

Kürt sorunu toplumsal bir şekilde çözülmezse, hiçbir sorunun çözülmeyeceğine işaret ederek PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 25 yıldır tecrit altında tutulduğunu belirten Uçar, "Tecrit sonlanırsa özgürlük ve barışa ereceğiz. Mücadele edenler olarak bu tecridi ortadan kaldırmalı, kırmalıyız. Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü sağlamalıyız. 8 Mart'ta dediğimiz gibi bu newrozda da  'Kürt sorununun çözümü, sayın Öcalan'ın özgürlüğüne bağlıdır. Demokratik ülke, sayın Öcalan'ın özgürlüğüne bağlıdır' diyerek mücadelemizi yükselteceğiz" diye konuştu.

HATİMOĞULLARI: KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN 4 PARÇA KÜRDİSTAN'DA MÜCADELE SÜRÜYOR
Ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları söz aldı. Konuşmasına Arapça başlayarak Türkçe devam eden Hatimoğulları, Kürt sorununun barışçıl, demokratik yöntemlerle çözülmesi için dört parça 4 parça Kürdistan'da mücadeleyi sürdürdüklerini söyledi.

Mücadelelerini sonuç alana kadar devam ettireceklerini vurgulayan Hatimoğulları, hapishanelerde süren açlık grevlerini ve tutsak yakınlarının adalet nöbeti eylemlerini hatırlattı.

2024 Newroz'unda Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi çağrısını dile getireceklerini kaydeden Hatimoğulları, "Kürt sorunu bir statü sorunudur, statü sorununun çözümü 4 parça Kürdistan'ın her birinin kendi içinde kazanacağı statüyle mümkündür. Biz Türkiye'ye çağrımızı defaatle yaptık. Dedik ki eğer sizler bugün Filistin sorununun çözülmesi ve oradaki mazlum Filistin halkı üzerindeki baskının kalkması, zulmün bitmesi için çaba sarf ediyorsanız ve orada Filistin halkına yapılanı siz Rojava'da Afrin'de Kürt halkına yaşatıyorsanız bu samimi değildir" diye konuştu.

Hatimoğulları, Kürt sorununu birlikte çözme, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğüne kavuşturulması çağrısını yineleyerek şunları söyledi: "Bugün yaşanan savaş ve çatışmalar, bugün İHA'lara, SİHA'lara ayrılmış bütçe Türk kardeşlerimizin, Türk işçi emekçi kardeşlerimizin ekmeğini küçülterek yapılandır. Oysa biz 72 milletten bir arada yaşamayı başaran halklar olarak devletin zulmüne ve çözümsüzlüğü dayatmasına karşı çözümü, barışı, kardeşliği bu topraklarda, bu coğrafyada tesis edersek biz biliyoruz ki halkların, işçilerin, emekçilerin ezilenlerin sorunlarının çözümünde çok büyük bir adım atmış oluruz."

Deklarasyon açıklamasının ardından halay çekildi.