3 Ekim 2024 Perşembe

Müzisyenler: 'Sadaka değil çalışmak istiyoruz'

Pandemi sürecinde sermayeye oluk oluk para akıtan iktidar, işçilerden sonra müzisyenlere de sadaka dağıtmaya çalışıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, müzisyenlere bin TL 'destek' açıklaması yaptı. Bakanın açıklamasına tepki gösteren müzisyenler, "Sadaka istemiyoruz" dedi, müzisyenlerin örgütlenme ihtiyacına dikkat çekti.

Kültür ve Turizm Bakanı müzisyenlerin örgütlü olduğu meslek örgütleriyle yan yana geldi. Bakan yapılan toplantının ardından müjde verir gibi, müzisyenlere bin TL vereceklerini açıkladı. Bu ödeme aylık mı yoksa bir kereliğe mahsus mu yapılacak belirsizliğini koruyor. Fakat Bakan Ersoy'un verdiği rakamlar ödemenin bir kere yapılacağına işaret ediyor.

Müzisyenlerin üye olduğu 3 meslek örgütünün yaklaşık 23 bin üyesi bulunuyor. Bakanın açıkladığı, 20-30 milyon lira, meslek örgütlerine üye müzisyenlerin tümüne dahi pay ayrılmayacağını gösteriyor. Müzik sektöründe çalışan fakat bu üç meslek örgütünden herhangi birine üye olamayan binlerce insanın varlığı da düşünüldüğünde bakanın yaptığı açıklama aldatmacanın ötesine geçmiyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 11 Aralık günü, bakanlığa bağlı Yunus Emre Enstitüsü web sitesinden, başvuru yöntemini, başvuruyu yapan birlik, dernek ve sendika isimlerini ilan edeceklerini açıkladı. Başvuruların 23 Aralık'a kadar tamamlanacağını ve 30 Aralık'a kadar başvuruların bakanlığa iletileceği, ödemelerin ise Ocak ayı itibariyle projede yer alan müzisyen, müzik emekçileri, yorumcu ve eser sahiplerine yapılacağının bilgisini verdi.

YÜZDEN FAZLA MÜZİSYEN İNTİHAR ETTİ
Pandemi sürecinde yaşadıkları geçim sıkıntısı nedeniyle 100'den fazla müzisyen intihar etti, müzisyenler enstrümanlarını satmak zorunda kaldı. Müzisyenler devletin sorumluluğunu yerine getirmek yerine, çıkarılan genelgelerle müzik yayını saatlerinin sınırlandırılmasını da İzmir ve İstanbul'da "sessizlik eylemi" yaparak protesto etmişti.

ETHA'ya konuşan müzisyenler de pandemi öncesinde de var olan sorunlarının bu dönemde daha da arttığına dikkat çekti. Bakanın 'sadaka dağıttığını' söyleyen müzisyenler, sadaka istemediklerini, yaşamlarını devam ettirmek için çalışmak istediklerini kaydetti.

'SADAKA DEĞİL GÜVENCE İSTİYORUZ'
Müzisyen Cem Erdost İleri, Bakanlığın açıklamalarına tepki gösterdi, "Ben size bin lira vereyim sorunları çözün" dedi.

"Ayda bin lira verse ne olur" diye soran İleri, müzisyenlerin 'sadaka'ya değil, güvenceye ihtiyacı olduğuna işaret etti. İleri, "Ben pandemi olmadan önce de geçinemiyordum. Herhangi bir mekanda müzik yapmıyorum. Benim müzik yapmamın saati de yok. Benim sosyal güvencem yok, emekliliğim yok, özlük haklarım yok. Beni ilgilendiren bu" diye konuştu.

Müzisyenlere bin TL ödenmesinin sorunu geçiştirme anlamına geleceğine işaret eden Cem Erdost İleri, önceki dönem ve pandemi sürecinde, iktidarın kendisine yakın sanatçılara konserler düzenleyerek destek olduğunu hatırlattı. İleri, "Öncelikle bizim gibi müzisyenleri dinlemeleri ve tanımaları gerekiyor. Ama benim söylediğim bir ezgiyi dinlemeye tahammülleri yok bence. Onların mahallesindekilere destek oluyorlar. Gelin bu tarafa yoksa size bir şey yok diyorlar. Ben dilenci değilim. İşimi. yani müzik yaparak para kazanmak istiyorum. Bu sorunlar pandemi ile başlamadı. Pandemi bittiğinde de devam edecek. Mesela, cumhurbaşkanlığı bizim mahalledekileri de sahneye çıkarabilecek mi?" diye sordu.

Müzisyenlerin İzmir ve İstanbul'da yaptıkları eylemleri hatırlatan İleri, gelişen tepkilerin bakanlığı ve meslek örgütlerini harekete geçirdiğini söyledi.

MESAM ve MÜYORBİR üyesi olduğu bilgisini paylaşan İleri, meslek birliklerinin sessiz kalmasını eleştirerek şunları söyledi: "Bin liraya bile ihtiyacı olan müzisyenler var ama bunu başımızdaki müzik sermayedarları dillendirmediği sürece ses çıkmaz."

Pandemi döneminde devlete vergi ödemeye devam ettiğini söyleyen İleri, "Ama kimse bana para vermedi. O zaman vergi vermeyelim belki böyle daha rahat yaşarız" dedi.

MÜYORBİR Başkanı Burhan Şeşen'in, Kültür ve Turizm Bakanı ile görüşmesinin ardından 'iyi haberlerim var' dediğini hatırlatan İleri, "Endişeleniyorum acaba iyi haber bu muydu. Sorunun çözümünü böyle görüyorsa, bu kadarla yetinelim demek oluyor bu. Bin lirayı aldığımda sorunum çözülmediği halde çözülmüş gibi olacak. Beni sahneye çıkarsın devlet, ben işimi yapmak istiyorum" diyerek devletin müzisyenlere bakışını eleştirdi.

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYİ SAHİPLENELİM'
Müzisyenlerin aylardır yoksullukla sınandığını kaydeden Pınar Aydınlar, ekmeği elinden alınan müzisyenlere bin TL'lik destek açıklamasının trajikomik olduğunu vurguladı. Sanatı ve sanatçıyı tamamıyla gözden çıkaran bir politika güdüldüğüne işaret eden Aydınlar, "Aylardır evine bir ekmek dahi götüremediği için intihar eden, enstrümanlarını satan müzisyenlere ve müzik emekçilerine karşı olabildiğince zalimce davranılıyor" dedi.

Devlet politikalarının her yerde olduğu gibi müzisyenler arasında da yanlı olduğuna işaret eden Aydınlar, "Kendine yakın ve maddi durumları iyi olan sanatçılara sosyal medya üzerinden ciddi katkılar sağladılar. Biz halkın müzisyenleri ise iki kere yoksulluğa itildik. Örgütlü mücadeleyi sahiplenmenin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Benim de üyesi olduğum MÜYORBİR ve MESAM gibi meslek birliklerinin tepkisini cılız ve yetersiz buluyorum. Cesur davranamamışlardır" diye konuştu.

Aydınlar, yapılacak yardımın üç meslek örgütüne üye yaklaşık 23 bin müzisyeni dahi kapsamayacağına da dikkat çekti.

'DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN YAKLAŞIMI'
Bakanlığın bin TL'lik yardımına İlkay Akkaya'da tepki gösterdi, "Dostlar alışverişte görsün yaklaşımı" değerlendirmesinde bulundu. Akkaya, 8 aylık yasak ve belirsizlik sürecinin ardından açıklanan bin TL yardımın da kendi içinde belirsizlik taşıdığına işaret etti, "Ayrıca sorun sadece müzisyenler değil, onların sahne aldıkları yerlerde çalışan hizmet sektöründen insanlar var, bunlar ne olacak" diye sordu.

Bakanın açıkladığı bin TL yardımın aylık ödenmesi durumunda bile bir anlam ifade etmeyeceğini söyleyen Akkaya, "Faturaları bile ödemez. İktidarın geleneksel tavrı bu, sadaka kültürüne alıştırdılar insanları. Bin lira vererek gösteriş derdindeler" dedi.

'YURTDIŞI TELİFLERİNE DEVLET EL KOYDU'
Devletin elinde büyük bir kaynak olduğu bilgisini paylaşan Akkaya, "Yurtdışındaki bestelerimize ilişkin MESAM'a tekabül ettiği GEMA diye meslek örgütü var. Orada birikmiş fakat Kültür Bakanlığının el koyduğu fonlarımız var. Üzerinden 20 yıla yakın zaman geçti. Devlet bunları şimdi değil de ne zaman dağıtacak" diye sordu.

Meslek birliklerinin bu olağanüstü koşullar karşısında adım atmamasını eleştiren Akkaya, yaşananların müzisyenlerin örgütsüzlüğü ile ilgili olduğuna dikkat çekti, "Sendika olsaydı dayanışma ile bu süreç rahatlıkla aşılabilirdi" diye konuştu.

'SANAT MECLİSİ KURUP YAN YANA GELELİM'
Gölgedekiler Müzik Grubu üyesi Sinan Gökçe de "Bakanlık bir parmak bal çalıyor müzisyenlerin ağzına. Bin lira müzisyenlerin sorunlarını çözmez" dedi.

Meslek örgütlerini de eleştiren Gökçe, müzisyenlere yan yana gelip alternatifler üretme çağrısında bulundu. Gökçe, meclis tipi örgütlenmelere dikkat çekerek şunları söyledi: "Biz yer aldığımız HDK Kültür Sanat Komisyonunda bunu sağlamaya çalışıyoruz. Ama bunun da sınırlılıkları var. Daha güçlü ses çıkartabiliriz. Sanatçıların ortaklığını sağlayacak genel bir sanat meclisinde yan yana gelmeye ihtiyacımız var."

'TEFECİ, TÜCCAR ZİHNİYETİ'
Müzisyenlerin aylardır işsiz olduğuna dikkat çeken Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Nurhak Kılagöz, "Bin lira ile hangi ihtiyaç karşılanabilir" diye sordu. Yaşanan sıkıntının sadece müzisyenlerle ilgili olmadığına da işaret eden Kılagöz, "Sahne tasarımcıları, sesçiler, ışıkçılar, sahne arkasında çalışanları var. Bunların sorunu nasıl çözülecek" diye sordu.

Müzisyenlere verilen bin TL'nin rencide edici olduğunu kaydeden Kılagöz, "Ayrılan bütçeyi almam daha iyi. En temel ihtiyaçlar düzeyince bakınca bile hiçbir şeyi karşılamaz. Bu sorumluluktan kaçan, tefeci, tüccar zihniyetidir" diye konuştu.

'YOKSUL DAHA YOKSULLAŞTI, ZENGİN DAHA ZENGİNLEŞTİ'
İktidara yakın ve yakın olmayanlar diye ayrım yapıldığını kaydeden Kılagöz, pandemi sürecinde yapılan online konserleri hatırlattı, "Orada bu sanatçılara büyük pay verildi. Diğerleri görmezden gelindi. Yoksulun daha yoksullaştığı, zenginin daha zenginleştiği durum burada da yaşandı. Her yerde olduğu gibi orada da sermaye sahiplerine pay edildi. Ciddi kaynaklar var bu kaynaklar, sanatçıların ihtiyacına değil, kendi çevrelerini yaşatmak için kullanıldı" dedi.

Müzisyenlerin yaşadıkları yokluk nedeniyle ailelerinin yanına göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Kılagöz, meslek örgütlerinde biriken fonun dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çekti, "Zaten birçok müzisyen meslek örgütlerine üye bile değil. Müzik dünyasında ciddi bir örgütlenme sorunu var. Meslek örgütleri yetmiyor. Daha büyük çatı altında örgütlenmeye ihtiyaç var" dedi.

'ÖRGÜTLÜ BİR BİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR'
Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Eşbaşkanı Canan Kaplan, müzisyenlere bin TL ödenmesini "Göstermelik bir uygulama" olarak değerlendirdi. Açlık sınırının altında yaşayan, giderek yoksullaşan müzisyenlerin derdine çare üretmeyeceğine dikkat çeken Kaplan, "AKP'nin bildik sadaka politikasıyla ilişkili bir propaganda malzemesine döneceği de kesin. Üstelik bu yardımlar yapılırken uygulanabilecek ayrımları da şimdiden tahmin edebiliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından online olarak düzenlenen Yeditepe Konserlerini hatırlatan Kaplan, "Devlet bunca ay sonra sıradan müzisyene bin TL vereceğim derken, yandaş sanatçıyı daha da zenginleştirmek için konserler organize etmeye devam ediyor" diye konuştu.

Müzisyenlerin yaşadıkları sorunun mesleklerinin işkolu olarak görülmemesinden kaynaklandığına işaret eden BEKSAV Eşbaşkanı Kaplan, "Müzisyenler kayıtsız ve güvencesiz çalışıyor. Buradan hareketle örgütlü bir birlik içerisinde olmak gerekliliği yakıcı bir ihtiyaçtır. MESAM, MSG gibi meslek örgütleri bu süreçte sessiz kaldı. Oysaki sorumluluklarını yerine getirmeleri, hak arama mücadelelerini genişletmeleri gerekiyordu. Çünkü bu örgütler herhangi bir konu siyasi alana girdiğinde hızlıca geri çekiliyorlar" değerlendirmesinde bulundu.