23 Kasım 2024 Cumartesi

Münevver: Helin'in fotoğrafı taşınırken benimki taşınmasın

Münevver Kızıl, 5 yılı aşkın bir süredir bir erkeğin her türlü şiddetine karşı mücadele ediyor. Artık tek başına mücadele etmek istemediğini vurgulayan Münevver, "Çığlıklarımın duyulmasını istiyorum. Sesimizi birleştirelim. Yarın Kartal Anadolu Adliyesi'nde davam var tüm kadınları çağıyorum" dedi.
Münevver Kızıl, 36 yaşında bir çocuk annesi, şu aralar işsiz olsa da tekstil işçisi genç bir kadın. Hayatı erkek, devlet ve patron şiddetine karşı mücadeleyle geçmiş. Patronlarının mobbingine ses çıkardığı için işten atılıp aylarca buna karşı direnmiş bir kadın. Kısacası Münevver, her kadın gibi aslında hayatı erkek dünyaya direnmeyle geçmiş.
 
Direngen bir kadın Münevver, daha önce de kendisine şiddet uygulayan ve onu ekonomik olarak da sömüren eski kocasını uzun uğraşlar sonucu boşuyor. Şimdi de 5 yılı aşkın bir süredir kendisine fiziksel, psikolojik,cinsel şiddet uygulayan taksici Seyfettin Tanko adlı erkeğe karşı direniyor. Yıllardır tek başına mücadeleyi seçmiş Münevver ama artık kadınların desteğini istiyor.
 
'SENİ MORGA GÖNDERECEĞİZ'
 
Münevver yaşadığı şiddeti şöyle anlatıyor: "5 yılı aşkın bir süredir eski erkek arkadaşım tarafından öldürmeye teşebbüs dahil birçok şiddeti yaşadım. Bir kere Seyfettin bana "20 kişi adresindeyiz, cesedini morga göndereceğim birazdan" diye bir mesaj attı. Sadece beni öldürmekle değil, aynı zaman da kızıma zarar vermekle de tehdit ediyor. Bana "Kızının kellesini kucağına alırsın, haberin olsun" diye mesaj attı. Bir anneye böyle bir mesaj atılır mı? Sadece Seyfettin'den değil ağabeyinden de tehdit ve şantaj alıyorum. Ondan ayrıldığım, bana her yaptığının bedelini ödetmeye çalıştığım ve ona boyun eğmediğim için yapıyor tüm bunları."
 
'SADECE ŞİDDET GÖRMÜYORUM DOLANDIRILIYORUM DA'
 
Önceden Seyfettin Tanko'nun tehdit mesajlarını kendisine ait hatlardan attığını belirten Münevver, attığı mesajlardan ötürü savcılığa şikayet edince başka hatlardan mesaj atmaya başladığını söylüyor. Münevver yaşadığı diğer durumları ise şöyle anlatıyor: "Beni El Kaide Terör Örgütü adına bile tehdit etti, benden fidye istiyor, gece 3'e kadar getirmezsem beni öldüreceğini söylüyor. Sadece şiddet görmüyorum aynı zamanda onun tarafından dolandırılıyorum. Sahte kimlik çıkarıp adıma hat almış ve ben bu durumdan dolayı bin beş yüz lira para cezasına mahkum edildim."
 
Birliktelikleri sırasında da Seyfettin adlı erkeğin kendisini defalarca aldattığını da aktaran Münevver, "Tüm amacı bana işkence etmek. Benimle bir barışmak istiyor, eski halimize dönmek istiyor ama aynı zamanda bana tüm bunları yapıyor. Ne istediğini anlayamıyorum" dedi. Kendisine komplo da kurduğunu ifade eden Münevver, yaşadığı komployu şu biçimde anlattı: "Beni Pendik'te bir yere çağırdı, özür diledi hatta resmen ayaklarıma kapandı. Tüm mağduriyetimi gidereceğini söyledi. Ben de tüm bunları yaparsa davalarımı geri çekeceğimi söyledim. Daha sonra eve giderken beni aradı, ben de 'Bir daha beni arayamayacağını söylemiştin, neden hemen arıyorsun?' diyerek kızdım. Bana o anda tehditler, hakaretler savurmaya başladı. Meğersem çantama bana ait olmayan bir telefon koymuş, beni de bu telefonu çakmakla şikayet edecekmiş."
 
TAKİPSİZLİK KARARLARI ERKEKLERİ CESARETLENDİRİYOR
 
Birçok kez savcılığa bu adamı şikayet ettiğini aktaran Münevver, ama birçok dosyadan takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekti. Münevver hukuki süreçlerinden de şu şekilde bahsediyor: "Bana sadece 2 dosyam için avukat atadılar, defalarca avukat talep etmeme rağmen hiçbir gerekçe sunulmadan reddedildim. Benim can güvenliğim yok, öldürmekle tehdit ediliyorum, o yüzden bir avukat istedim. Savcılar bile uğradığım şiddeti görmezden geliyor. Tüm bunlar nitelikli suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, basit suçlar kapsamında değerlendiriliyor. Her takipsizlik geldikçe daha da cesaretlendi. Mahkemeler tarafından da psikolojik baskılar görüyorum. 6284 sayılı kanunla korunduğum halde fiili olarak korunmuyorum."
 
Yaşadığı tüm bu şiddetin kaynağının toplumun anlayışından olduğunu vurgulayan Münevver, "Toplumun değer yargılarından ve ön yargılarından ötürü tüm bunları açıklarsam kaldıramayacağımı düşündüm. Boşanmış bir kadına nasıl bakıldığını hepimiz biliyoruz, çevreden ne baskılar görüyoruz. Bugüne kadar susmam bundandı ama bitmesi gerekirken daha da arttı tüm bu şiddet."
 
HELİN'İN FOTOĞRAFINI TAŞIRKEN BENİM FOTOĞRAFIM TAŞINMASIN
 
Her an ölüm tehdidine rağmen ölümden korkmadığını vurgulayan Münevver, "İntihar süsü verilerek öldürülebilirim. Helin'in fotoğrafları taşınırken yarın benim de katledilen kadınlar arasında fotoğrafımın olmayacağının bir garantisi yok. Benim yaşama hakkım gasp ediliyor. Bütün kadınların bana sahip çıkmasını istiyorum. Bu insanın tutuklu yargılaması gerekirken korunuyor. Bunun da kadın dayanışmasıyla olacağının bilincindeyim. Çığlıklarımın duyulmasını istiyorum. Sadece kendim için değil, benim gibi birçok şiddete maruz kalan kadınlar için de bu mücadeleyi veriyorum. Bir tek kızım için yaşamak istiyorum artık. Ölmekten bir tek onun için korkuyorum, ben ölürsem ona sahip çıkan olmayacak. Sesimizi birleştirelim. Bunları anlattığım için öz güvenim tekrar yerine geldi" diyerek yarın ki Kartal Anadolu Adliyesi 56. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 09.30'da görülecek olan duruşmasına tüm kadınları destek için çağırdı.