GÜNCEL
Muhabirimiz Adil Demirci tahliye edilmedi
ETHA muhabiri Adil Demirci'nin aralarında olduğu 23 kişinin duruşması görüldü. Duruşmada muhabirimiz Adil Demirci tahliye edilmezken, aralarında ESP'li Mesut Çeki'nin de olduğu 6 kişi tahliye edildi, bir sonraki duruşma 14 Şubat tarihine ertelendi.
Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Adil Demirci, ESP'li Mesut Çeki ve SGDF MYK Üyesi Özge Doğan'ın da aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 23 kişinin yargılandığı dava Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davayı Almanya SPD Milletvekili Rolf Muetzenich, Almanya Sol Parti Milletvekili Heike Haendel, Alman Gazeteci -Yazar Guenter Wallraff, NRW Eski Eyalet Bakanı Anke Brunn, Alman Konsolosu Michael Reifenstuehl, ESP MYK Üyeleri Suat Çorlu ve Deniz Aktaş izledi.
GAZETECİLİK FAALİYETLERİMDEN DOLAYI TUTUKLUYUM
İlk sözü alan ETHA muhabiri Adil Demirci, kanser hastası annesiyle birlikte İstanbul'a ziyarete geldiklerini söyledi. Demirci, "Havalimanında hiçbir sorun yaşamama rağmen kaldığım ev basıldı. Türkiye'ye 2015'te doktora yapmak için geldim. ETHA'da İngilizce ve Almanca çeviriler yaptım. Yeliz Erbay ve Şirin Öter'in cenazesine de muhalif kimliğimden dolayı katıldım. 5 yıl önce Serkan Tosun cenazesine ise IŞİD çetesine karşı mücadelede hayatına kaybettiği için katıldım. Söz konusu cenazelere IŞİD'e karşı olduğum için katıldım. Katıldığım eylemlerde herhangi bir polis müdahalesi yoktu, insani, en doğal hakkımdır cenazeye katılmak. 7 aydır gazetecilik faaliyetlerimden dolayı tutukluyum ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Demirci'nin avukatı Mustafa Peköz ETHA'nın tüzel bir kişilik olduğunu vurgulayarak yasadışı olmadığını belirtti, "Eğer yasadışıysa neden kapatılma kararı yok" diye sordu. Peköz şunları da söyledi: "Eğer ETHA ve AGİT yasadışı olsaydı, dünya çapında müvekkilimizle ilgili haberler yapılmazdı. Eğer bunlar yaşadışıysa müvekkilimizle ilgili haberler de yasadışı olurdu."
ESP'li Mesut Çeki ise sosyalist olduğunu vurgulayarak, "Süleyman Yeter işkencede katledilmiş bir işçi önderidir. İddianamede Süleyman Yeter'in gözaltında geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybettiği yazıyor. Bu doğru değil resmi belgelerde bile Süleyman Yeter'in gözaltında kaybedildiği biliniyor. Bir sosyalist olarak hem Yeter’in hem de diğer devrimcilerin anmalarına katıldım. Gözaltına alınma şeklim bile iddianamede suç sayılmış" diye belirtti.
SGDF MYK Üyesi ve Özgür Genç Kadın Merkezi Koordinasyon Üyesi Özge Doğan, kendisi gibi birçok tutuklu öğrenci olduğuna dikkat çekerek, "Hem öğrenci gençliğin tüm demokratik taleplerini hem de IŞİD’e karşı mücadeleyi yükselten genç kadınların iradesini sahipleniyorum. Katıldığım tüm eylemler demokratik eylemlerdir. Yaşamını yitirenlerin ailelerini aramak cenazelerine katılmak suç olamaz. Eğitim hakkım ihlal edildiği için tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti muhabirimiz Adil Demirci'nin yanı sıra Ali Karaçay, Ersin Sedefoğlu, Gönül Gören, Hasan Kılık, Engin Sınağ'ın ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme Celal Yaman, Mesut Çeki, Özge Doğan, Mehmet Kandemir, Ali Murat Yıldız ve Mustafa Kubilay Sever'in ise tahliyesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 14 Şubat 2019 tarihine erteledi.