2 Ekim 2024 Çarşamba

Muğla Barosu avukatları: Savunma biat etmeyecek

Muğla Barosu avukatları, İçişleri Bakanlığı'nın koronavirüsü bahane göstererek yayınladığı genelge ile baro seçimlerini ertelemesine tepki gösterdi. Avukatlar, yürütme organının yasama ve yargıyı şekillendirdiğini kaydederek bunu kabul etmeyeceklerini belirtti.

İçişleri Bakanlığı'nın, koronavürüsü gerekçe göstererek baroların genel kurullarını ertelemesi Muğla Barosu avukatları tarafından 'adalet nöbeti' tutularak protesto edildi. Avukatlar "Savunma biat etmedi, etmeyecek" dedi.

Her seçim döneminde genel kurul toplantılarının yapıldığı Muğla Baro Hizmet Binası önünde bir araya gelen avukatlar 'adalet nöbeti' tuttu. Avukatlar yazılı olarak yaptıkları açıklama ile başta yıldönümünde olduğumuz Ankara Tren Garı katliamında yaşamını yitirenleri anarak, "Katliamda ölen insanlarımızı saygıyla anıyoruz. Failleri ve onlara yol açanları da unutmayacağız" dedi.

Muğla Barosu'nun bugün genel kurul yapacakken İçişleri Bakanlığı genelgesi doğrultusunda İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ve YSK'nın kararıyla genel kurullarının ertelendiği belirtilen açıklamada "Yasama organının çıkardığı bir yasayı, yürütme organı kararlarıyla yok sayarak, kuvvetler ayrılığı ilkesi bir yana bırakılıp yürütme her şeyin üstünde bir güç olarak; yasama ve yargıyı şekillendirmeye devam etmiştir" dendi.

TBB başkan ve tüm kurullarının 'çoklu baro' düzenlemesinde olduğu gibi, genel kurulların ertelenmesi hukuksuzluğunda da sessiz kalarak görevini yapmadığı dile getirilen açıklamada "TBB'den ve baromuzdan istediğimiz, ortak akılla etkili bir eylem planı yapılarak derhal uygulamaya geçilmesidir. Seçimlerin ertelenmesiyle yandaş baroların kurulmasına vakit kazandırılmaya ve baroların değil de iktidarın temsilcisi haline gelmiş Metin Feyzioğlu'na koltuğunda daha fazla zaman geçirme fırsatı tanınıyor" diye belirtildi.

Koronavirüs riski açıklamalarının samimiyetten uzak olduğu kaydedilen açıklamada "Adliyelerde binlerce memur 30 santim arayla oturup hizmet verirken Covid-19 riski yok mudur? Yüz elli bin avukat her gün binlerce kişiyle birlikte küçücük duruşma salonlarında beklerken Covid-19 riski yok mudur? Hepsinden öte, iktidar partisi yüzlerce partiliyle ilçe toplantılarını rahatça yaparken Covid-19 riski yok mudur? Elbette bu risk hep vardır. Buyurun, sağlığımızı o kadar düşünüyorsanız kapatın adliyeleri. Kapatın binlerce işçinin dip dibe çalıştırıldığı fabrikaları. Milyonlarca kişinin omuz omuza seyahat ettiği metrobüsleri, otobüsleri, minibüsleri engelleyin. Yapabiliyor musunuz? Sosyal devlet olup, vatandaşınızın ölmemesi için gerçekçi önlemler alabiliyor musunuz? Elbette hayır" diye belirtildi.

Açıklamada, iktidarın tek derdinin, her kuruma ve kuruluşa hükmetmek olduğunu dile getirilerek "Bu anlamda baroların seçimlerine yapılan bu müdahaleyi hukuka aykırı, yasaları hiçe sayan bir müdahale olarak görüyor ve kınıyoruz" diye belirtildi.