MGK'da Rojava'ya işgalci saldırılara devam kararı
MGK'nın dün gerçekleştirilen toplantısında, Türk devletinin Suriye'deki kentleri işgali, "Suriye'nin toprak bütünlüğü için" diye savunuldu. Oysa ki, Şam rejimi de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de Türk devletine işgal ettiği bölgelerden çekilmesi çağrısı yapıyor.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında dün toplandı.
Erdoğan'ın sarayın gerçekleştirilen ve 2 saat 45 dakika süren toplantının ardından 9 maddelik bildiri yayımlandı.
Güney Kürdistan ve Rojava'ya yönelik işgal saldırıları, "Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve refahına kalıcı katkı sunduğu" iddia edilerek meşrulaştırılmaya çalışılan MGK bildirisinde, "Meselelerin çözüme kavuşturulması sürecinde, Suriye'de tüm tarafları kapsayan gerçek bir toplumsal mutabakata ulaşılmasına yönelik desteğin sürdürüleceği ve nifak girişimleri ile iki halkın kadim dostluğunu hedef alan kışkırtmalara müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; Suriye topraklarının bölücü terörden arındırılmasının, öncelikle Suriye'nin menfaatlerini ve bekasını teminat altına alacağının altı çizilmiştir" denilerek, Rojava devrimine yönelik saldırganlığın devam edeceği vurgulandı.
İsrail yönetiminin gerçekleştirildiği katliamların durdurulması gerektiğini belirtilen MGK bildirisinde, Türk devletinin İsrail ile ticari, askeri, diplomatik ilişkilerini tüm tepkilere rağmen sürdürdüğü gerçeğine ise değinilmedi.
Bildiride, Türk devletinin yıllardır işgalci bir güç olarak varlığını sürdürdüğü Kıbrıs, "milli davamız" olarak nitelendirildi.
MGK bildirisinde şu ifadeler yer aldı:
"Ege ve Akdeniz'deki meselelerde diyaloğa öncelik veren ve yapıcı yaklaşımımızın istismarına fırsat verilmeyeceği belirtilmiş; hak, alaka ve menfaatlerimizin müdafaasına yönelik tavizsiz uygulamaların sürdürüleceği ifade edilmiştir.
"Ukrayna'daki savaşa ilişkin gelişmeler ve son dönemdeki diplomatik çabalar ele alınmış; savaşın daha fazla tırmanmadan ve bölgeye yayılmadan adil ve kalıcı bir barışın tesisine yönelik çok taraflı samimi gayretlerin artırılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
"Somali, Libya, Sudan ve Nijer başta olmak üzere Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında uzun vadeli bir yaklaşımla geliştirilen ilişkiler değerlendirilmiş; Türkiye'nin, güven ve istikrarın tesisi hususunda üzerine düşen sorumluluğun gereklerini yerine getirerek kardeş Afrika halklarının huzur ve refahına katkıda bulunmaya devam edeceği kaydedilmiştir. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur."