3 Ekim 2024 Perşembe

Mersin'de sağlık örgütleri: Halk aşı konusunda hükümete güvenmiyor

Mersin'deki sağlık örgütleri, "Halkın hükümete olan güvensizliğinin sonucu, aşılara karşı da bir güvensizlik oluşmuştur" açıklaması yaptı.

Mersin Tabip Odası, Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, Genel Sağlık-İş Mersin Şubesi, Birinci Basamak Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Mersin Eczacılar Odası, yini tip koronavirüsün (Covid-19) kentteki seyrine ilişkin basın toplantısı düzenlendi.

Basın toplantısında konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, "Günlük vaka sayılarının kentimizde hızla arttığı, ülkemizde 70-75 bin civarında olması nedeniyle vaka sayısı açısından dünya genelinde ilk üç ülke arasında olduğumuz dönemde, şehirlerarası trafiğin kapanmasını, toplumsal hareketliliğin kısıtlanmasını, AVM ve ibadethanelerin kapanmasını içermeyen önlemlerin pandemi ile mücadelede yeterli olmadığına inanıyoruz" dedi.

'SALGININ ÖNEMİNİ ANLATAMADIK'
Aşı çalışmalarına dair konuşan Antmen, "Halkın hükümete olan güvensizliğinin sonucu, aşılara karşı da bir güvensizlik oluşmuştur. Oysa salgınla mücadelede korunma ve tedavi ne kadar önemli ise bağışıklama ve aşı çalışmaları da en az o kadar önemlidir. Sağlık örgütleri olarak bu güne kadar ne hükümete ve ne de yerel sorumlu makamlara bu salgının önemini yeterince anlatamadık ve resmi kayıtlara göre dokuz ayda 15 bin vatandaşımızı kaybettik" diye belirtti.

'TAM KAPANMA'
İl Sağlık Müdürlüğü'nü başarılı bir salgın yönetimi ve toplumun daha fazla ölmemesi için ölüm verilerini haftalık açıklamaya davet eden Antmen, şunları söyledi: "Geldiğimiz aşamada, epidemiyolojik veriler ışığında belirlenecek bir süre için toplum hareketliğinin kısıtlanması yaygınlaştırılarak sürdürülmeli, filyasyon ve aktif sürveyans yanı sıra, endikasyonu olan herkese test uygulanabilmesi sağlanmalı. Bbunun için hastane ve sağlık müdürlüklerine ek olarak belediyelerin de test birimleri kurmalarının önü açılmalı, hastane tedavisi gerekmeyen hastaların izolasyonuna ağırlık verilmeli, evlerde değil eski hastaneler, yurt ya da diğer toplu merkezlerde takip edilmeleri sağlanmalıdır. Tam bir kapanmayla toplum hareketliliğini kısıtlanmaz ise daha fazla insan hastalanacak, ölecektir. Kısıtlamalar; sosyal devlet ilkesiyle yapılmalı, güvenceli çalışanlara ücretli izin, diğer tüm çalışanlara da sosyal destek programlarının olduğu, kira, elektrik, su ısınma masraflarının ve temel ihtiyaçların karşılandığı bir bütçeyle özellikle büyük işyerlerinin kapatıldığı bir şekilde olmalıdır."