4 Ekim 2024 Cuma

'Mehmet Özdemir'in bir mezarı bile yok'

26 Aralık 1997 sabahı gözaltına alınan ve kaybedilen Mehmet Özdemir'in akıbetini soran İHD İzmir Şubesi, devlete sorumluluğunu hatırlatmaya ve kayıpların akıbeti için mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Diyarbakır'da gözaltında kaybedilen Mehmet Özdemir'in akıbetini sordu. Covid-19 pandemisi nedeniyle online düzenlenen eylemin metnini İHD İzmir Şube Yöneticisi Caner Canlı okudu.

Canlı, Özdemir ailesinin yaşadıkları Lice'nin Araki köyünden maruz kaldıkları baskılar nedeniyle Diyarbakır'a göç ettiklerini belirtti. Canlı, Mehmet Özdemir'in gençlik yıllarında birkaç defa gözaltına alındığını yargılandığını ancak beraat ettiğini dile getirdi.

'ZORLA, ŞİDDET UYGULAYARAK ARABAYA BİNDİRİLDİ'
Özdemir'in 26 Aralık 1997 sabahı hayvan pazarına gideceğini söyleyerek evden çıktığını aktaran Canlı, "Hayvan pazarının yakınındaki kahveye gitti. Kahvede arkadaşlarıyla otururken sivil kıyafetli, ellerinde telsiz bulunan silahlı iki kişi geldi ve Mehmet Özdemir'e kendileriyle birlikte gelmesini söyledi, kahvenin dışına beyaz bir taksiye doğru götürüldü. Mehmet Özdemir, arabanın içinde üçüncü bir kişinin de oturduğunu da görünce arabaya binmemek için uğraştı, kendisini yere attı, kendisini tutan kişilerden kurtulmaya çalıştı. Ancak bu kişiler tarafından zorla, şiddet uygulanarak arabaya bindirildi ve oradan götürüldü. Bu kaçırma olayına çevrede bulunan birçok kişi tanık oldu" dedi.

Mehmet Özdemir'in eşi Enzile Özdemir'in İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvurduğunu söyleyen Canlı, "Eşinin zorla gözaltına alındığını, hakkında bilgi edinemediğini belirterek hukuki yardım talebinde bulundu. Sonrasında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne dilekçe verildi. Yanıt olarak, 'Mehmet Özdemir Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştır' damgası vuruldu. Ancak bu damganın üzerinde hiçbir yetkilinin imzası yoktu. Aradan bir süre geçmesine rağmen Mehmet Özdemir'den bir haber alamayan ve nerede tutulduğu kendisine söylenmeyen Enzile Özdemir, yeniden ilgili kurumlara başvurdu. Kendisine verilen yanıtta bu defa Mehmet Özdemir'in gözaltına alınmadığı bir yanlışlık yapılarak gözaltında olduğunun söylenmiş olabileceği belirtildi. Enzile Özdemir, 7 Ocak 1998'de eşiyle ilgili durumu anlatan bir dilekçeyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yeniden başvurdu. Bunun üzerine Başsavcılık bir soruşturma başlattı ve Mehmet Özdemir'in akıbetini jandarmadan sordu. Bir defa daha gözaltına alınmadığı şeklinde yanıt verild" ifadelerini kullandı.

'MEHMET ÖZDEMİR'İN KAYIP BİR MEZARI BİLE YOK'
Uzun yazışma ve soruşturmalardan sonra 19 Aralık 2003 tarihinde, Cumhuriyet Savcısının Mehmet Özdemir'in kaçırılmasıyla ilgili herhangi bir soruşturma açılmamasına karar verdiğini belirten Canlı, şöyle devam etti: "Enzile Özdemir bu karara itiraz etti. 1 Eylül 2004 tarihinde Siverek Ağır Ceza Mahkemesi, eşinin kaybolmasından birilerinin sorumlu olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığı gerekçesiyle Enzile Özdemir'in itirazlarını reddetti. Bu karar 16 Aralık 2004 tarihinde açıklandı.

"Özdemir ailesi Mehmet Özdemir'in zorla kaybedilmesiyle ilgili AİHM'e başvurdu. 8 Ocak 2008 tarihinde AİHM Sözleşmesi'nin 2. Maddesi çerçevesinde yaşam hakkının esastan ve usulden ihlal edildiğine, Enzile Özdemir açısından Sözleşme'nin 3. Maddesinin (işkence yasağı), Sözleşme'nin 5. Maddesinin (özgürlük ve güvenlik hakkı) ve Sözleşme'nin 13. Maddesinin (etkili başvuru hakkı) ihlal edildiğine karar verdi ama Mehmet Özdemir'in kayıp bir mezarı bile yok ve kaybedenler yargılanmadı. İHD İzmir Şubesi olarak devletin geçmişle yüzleşmesi için sorumluluğunu ve olanları hatırlatmaya devam edeceğiz."