25 Kasım 2024 Pazartesi

Marmara hapishanelerinde 3 ayda bin 76 hak ihlali

İHD İstanbul Hapishaneler Komisyonu, Marmara bölge hapishanelerinde 3 ayda bin 76 hak ihlali gerçekleştiğini belirterek, tüm kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Marmara bölge hapishaneleri ocak, şubat, mart aylarına ilişkin hak ihlalleri raporunu açıkladı. Beyoğlu'nda bulunan şube binasında gerçekleştirilen basın toplantısında raporu İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri kamuoyuyla paylaştı.

Türkiye'de 403 hapishane bulunduğunu ve bu hapishanelerin toplam kapasitesinin 295 bin 702 kişi olduğunu belirten Yoleri, 1 Nisan 2024 itibariyle bu hapishanelerde toplam 322 bin 780 kişi bulunduğuna dikkat çekti.

Yüz binlerce tutsağın giderek ağırlaşan sorunlarla yaşamını sürdürmek zorunda kaldığını ancak sorunlara çözüm üretilmek yerine hak ihlallerinin meşrulaştırıldığını ifade eden Yoleri, hak ihlalleri raporunu İHD'ye gelen başvurular ve basın taraması yoluyla oluşturduklarını kaydetti. İHD'ye ocak ayında 15, şubat ayında 22, mart ayında 32 olmak üzere toplam 69 başvuru yapıldığını kaydeden Yoleri, yapılan başvuruların her birinin birden fazla ihlali içerdiğini aktardı.

Yoleri, şöyle devam etti: "Basın taraması yolu ile tespit ettiğimiz 260 ihlalin yanında, derneğimize yapılan 69 başvuruda; Marmara bölgesi hapishanelerinden ocak ayında 159, şubat ayında 378, mart ayında 155 olmak üzere toplam 692 ihlal tespit edilmiş olup, Marmara dışı hapishanelerden gelen başvurularda ise; ocak ayında 98, şubat ayında 81, mart ayında 205, toplam 384 ihlal tespit edilmiştir. Başvurulardan ve basından tespit edilen toplam ihlal sayısı bin 76'dır."

3 AYDA 6 TUTSAK YAŞAMINI YİTİRDİ
Bu 3 aylık dönemde 6 tutsağın yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Yoleri, yaşamını yitiren tutsakları şöyle sıraladı:
🔹"30 Aralık 2023 tarihinde Van T Tipi Cezaevi'nde tutulan hasta mahpus Naif Aybar (63) yaşamını yitirdi.
🔹6 Ocak 2024 tarihinde Ankara Sincan Cezaevi'nde tutulan Recep Koçak (68) isimli mahpusun geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
🔹16 Ocak 2024 tarihinde Erzurum Oltu Cezaevi'nde tutulan ve kanser tedavisi gören hasta mahpus Abdullah Varışlı kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
🔹14 Mart 2024 tarihinde Elazığ R Tipi Cezaevi'nde tutulan ve 28 Şubat 2024 tarihinde tahliye edilen hasta mahpus İsmet Çardak geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
🔹2 Mart 2024 tarihinde Yozgat Boğazlıyan T Tipi Cezaevi'nde tutulan Okan Özgül isimli mahpus kalmakta olduğu koğuşta şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Ölüm sebebinin intihar olduğu iddia edilen Okan Özgül'ün ailesi 29 Mart 2024 tarihinde Boğazlıyan Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
🔹30 Mart 2024 tarihinde Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 25 Ocak 2024 tarihinde şartlı tahliye edilen Mutlak Tozun isimli hasta mahpusun Van'da tedavi görmekte olduğu hastanede yaşamını yitirdi."

'27 BİN 78 KAPASİTE FAZLASI TUTSAK VAR'
Hapishanelerde 27 bin 78 kapasite fazlası tutsak olduğuna işaret eden Yoleri, bir ay önce 18 bin 693 kapasite fazlası bulunduğunu ve tutsak sayısının her ay 10 bin civarında artış gösterdiğini söyledi.

Hukukta bir istisna olarak düzenlenen tutuklamanın bir baskı aracı olarak yaygın kullanıldığını belirten Yoleri, bu sebeple hapishanelerde tutsakların bütün temel haklarının olumsuz etkilendiğini ifade etti.

Tutsaklara dönük işkence ve kötü muamele, psikolojik baskı, hakaret, hastaneye götürmeme, ilaçların verilmemesi, doktorların etik dışı yaklaşımları, çıplak arama dayatması ve bunu kabul etmeyen tutsaklara işkence uygulamalarının devam ettiğine işaret eden Yoleri, bu nedenle tutsakların hastaneye gitmekten vazgeçtiğini, tedaviye erişimin durma noktasına geldiğini söyledi.

İdare ve Gözlem Kurullarının tutsakların tahliyesini engellediğini, infazlarını yaktığını belirten Yoleri, "Mektup yasakları, görüş yasakları, kitap, TV, radyo, gazete yasak ve kısıtlamaları, sohbet ve spor hakkının kısıtlanması ile mahpus dış dünyadan tamamen yalıtılmaktadır. Bu rapor döneminde yine, özellikle basın taraması yoluyla İmralı Hapishanesi'nde tespit edilen 157 ihlal ile, uygulanan ağır tecrit önemli bir yer tutmaktadır" dedi.

'TECRİT GİDEREK DERİNLEŞEN ACİL BİR SORUN'
İmralı başta olmak üzere ve özellikle S, Y ve yüksek güvenlikli hapishanelerde tecridin giderek derinleşen acil bir sorun olduğunu kaydeden Yoleri, yetkililerin sorunların çözümü için çaba göstermediğini, tutsak haklarının dikkate alınmadığını vurguladı.

"Mahpuslar tarafından 'muhatapsızlık' olarak tanımlanan bu durumun, baskı politikasının bir aracı olduğu da keyfi uygulamaları açıklayamayacak olmanın baskısı ile yetkililerin mahpuslarla karşılaşmak istememesine bağlı geliştiği de söylenebilir" ifadelerini kullanan Yoleri, muhatapsızlığın önemli bir sorun oluşturduğunun altını çizdi.

Tutsak yakınlarının da bu süreçte ciddi hak ihlallerine maruz kaldığını dile getiren Yoleri, ağır hasta tutsaklar başta olmak üzere risk grubundaki tüm tutsakların sağlık ve yaşam hakları için koruyucu önlemlerin alınması ve tahliye edilmeleri çağrısı yaptı.

'HAPİSHANELERDEKİ SORUNLAR GÖRÜNENDEN ÇOK DAHA FAZLA'
"Giderek yaygınlaşan ve kalıcı hale dönüştürülen tecrit politikasından vazgeçilmesi, infazda eşitsizliklerin önlenmesi, işkence, kötü muamele, keyfi yasak ve uygulamalara derhal son verilmesi, adalete erişimde yaşanan sorunların çözülmesi yanında ekonomik kriz ile artan mahpus yoksulluğunun yol açtığı sorunların; temel gereksinimlerin devlet tarafından ücretsiz karşılanması, iaşe bedellerinin yeterli seviyeye artırılması ve benzeri yöntemlerle çözülmesi talepleri öne çıkmaktadır" diyen Yoleri, hapishanelerdeki sorunların raporlara ve basına yansıyandan çok daha fazla olduğuna dikkat çekti.

"Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri sadece mahpusların mücadelesi ile değil dışarıdan yürütülecek mücadelenin desteği ile önlenebilir" diyen Yoleri, tüm kamuoyunu tutsaklar ve tutsak aileleriyle dayanışmaya çağırdı.