2 Ekim 2024 Çarşamba

Marksist leninist örgütlerden emperyalizme karşı sosyalizm için savaşma çağrısı

ICOR üyesi dört parti ortak açıklama yaparak Karadeniz bölgesindeki bütün ülkelerin işçilerine antiemperyalist mücadeleye önderlik etme çağrısında bulundu.

Devrimci Parti ve Örgütlerin Enternasyonal Koordinasyonu (ICOR) üyesi, İşçi Hareketinin Koordinasyon Konseyi- Ukrayna (KSRD), Marksist Leninist Platform- Rusya (MLP), Marksist Leninist Komünist Parti (Türkiye-Kürdistan), Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist (TKP-ML), son yıllarda Karadeniz bölgesinde siyasi ve askeri gerilimlerin arttığına dikkat çekerek, Karadeniz bölgesindeki bütün ülkelerin işçilerine antiemperyalist mücadele çağrısı yaptı.

Karadeniz bölgesinde gerilimin artmasının nedeninin emperyalistler ve onların blokları arasındaki çelişkilerin şiddetlenmesi olduğuna işaret edilen açıklamada, bazı emperyalist ve faşist güçlerin ekonomik, siyasi ve askeri etkilerini geliştirmek üzere yayılmacı bir pozisyon aldığı belirtildi.

Emperyalist Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı sonucu Kırım ve Donbass'ın bir kısmının Rus birlikleri ve Rus yanlısı askeri oluşumlar tarafından işgal edildiği kaydedilen açıklamada, Rusya'nın birkaç yıl önce Gürcistan'a yönelik işgal saldırı hatırlatıldı.

Kırım Tatarlarına yönelik baskı politikalarına, yüzlerce Kırım Tatarı'nın hapse atıldığına değinilen açıklamada, yarımada da sosyal ve siyasi yaşam üzerinde tam bir kontrol sistemi inşa edildiği kaydedildi.

Avrupa Birliği ve ABD emperyalistlerinin de bölgedeki etkilerini arttırma peşinde olduğuna işaret edilen açıklamada, "Bulgaristan, Romanya, Moldova, Ukrayna Batı emperyalizmine bağımlıdır ve bu şimdiden emekçilerin yaşam koşullarında genel bir bozulmaya ve bunların iç siyasetinde antikomünizmin ideolojik payının artmasına yol açmıştır. Gürcistan ve Ermenistan'da Batılı emperyalistler Putin rejimi ile nüfuz mücadelesi vermeye devam ediyor" denildi.

Erdoğan şahsında somutlanan saray rejiminin, Batılı çıkarların bir kuklasından uluslararası arenada sömürgeci çıkarlarını aktif olarak savunan bağımsız bir oyuncuya dönüştüğü belirtilen açıklamada, "Bu durum ifadesini sermayenin genişlemesi, siyasi nüfuzda ve Türk ordusunun yurtdışındaki askeri müdahalelerinde buluyor. Dağlık Karabağ'da gizli bir rol aldı, Afganistan ve Libya'da faaliyet yürütüyor. Türk kuvvetleri Suriye ve Rojava'nın bazı bölgelerini işgal altında tutuyor ve ayrıca Kuzey Kürdistan'da uzun süreli bir halk karşıtı savaş yürütüyor" ifadelerine yer verildi.

Karadeniz bölgesinde askeri tehlike ve ulusal bazda baskının arttığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Böyle bir durumda özellikle sosyalist bir toplumsal alternatifin ve devrimin olanak ve gerekliliğini işçi sınıfına ve bölgedeki tüm halklara aktarmak, 'yurtsever' ve diğer burjuva propaganda mitlerini çürütmek önemlidir. Bu mitler, işçileri kapitalizmin ve onun savaş da dahil olmak üzere kötülüklerinin hizmetinde tutmak için tasarlanmıştır. Her emperyalisti reddediyoruz, çünkü emperyalistler felaket ve ölüm getirir!"

İşgal saldırılarına karşı mücadele ederken bir kapitalistin yerine başka bir kapitalistin geçmesini önlemenin önemine dikkat çekilen açıklamada, sınıf sömürüsünün tamamen ortadan kaldırılarak sosyalist alternatif inşa edilmesi gerektiği vurgulandı.

Halkların antifaşist ve antiemperyalist mücadelesinin, Karadeniz bölgesinde demokratik ve sosyalist devrimlerin ve bölgesel bir devrimci atılımın önünü açacak mücadelenin örgütlenmesinin önemine vurgu yapılan açıklamada şunlar söylendi: "Karadeniz kıyısındaki ülkelerin marksist leninist örgütleri olarak savaş tehdidine, emperyalist saldırganlığa karşı, ezilen halkların kurtuluşu ve kapitalist sömürünün ortadan kalmaması için, sosyalizm için ortaklaşa savaşmaya kararlıyız!"