25 Kasım 2024 Pazartesi

'Kürt halkının iradesini dikkate almayanlar  yenilgiye mahkum olacaktır'

31 Mart yerel seçimlerini değerlendirmek üzere toplanan DEM Parti Parti Meclisi, iktidar bloğunun açık bir yenilgiye uğradığını belirterek, "DEM Parti, temsil ettiği toplumsal kesimleri ve Kürt halkının iradesini dikkate almayan siyasetler eninde sonunda yenilgiye ve kaybetmeye mahkum olacaktır" ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi, 31 Mart yerel seçimlerinden çıkan sonuçları değerlendirmek üzere 20-21 Nisan'da Ankara'da toplandı.

Toplantının sonuç bildirgesinde, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde iktidar bloğunun açık bir yenilgiye uğratıldığı belirtilerek, "Her türlü hileye, yalana, baskıya ve asker-polis taşıma seçmene rağmen 31 Mart seçimleri DEM Parti açısından büyük bir başarıya işaret etmektedir. DEM Parti 78 merkezde kazanmış, 2019 yerel seçimlerine oranla belediye sayısını arttırmıştır. İktidar tarafından 32 merkeze taşınan sahte seçmenlere karşın 22 merkezde belediyeler partimiz tarafından kazanılmıştır" denildi.

'DEM PARTİ'Yİ DİKKATE ALMAYANLAR YENİLGİYE MAHKUM OLACAKTIR'
Şırnak, Kars, Bitlis ve bazı ilçelerde taşıma seçmenle halk iradesinin gasp edildiği kaydedilen bildirgede, yerel seçimlerde Kürt halkının her türlü baskı ve hileye rağmen iradesine kararlılıkla sahip çıktığı vurgulandı.

31 Mart yerel seçimleriyle kayyum siyasetinin bir kez daha iflas ettiği dile getirilen bildirgede, seçimlerle DEM Parti'nin Türkiye siyasetinde belirleyici bir kuvvet olma gerçeğinin bir kez daha gözler önüne serildiği kaydedildi. "DEM Parti, temsil ettiği toplumsal kesimleri ve Kürt halkının iradesini dikkate almayan siyasetler eninde sonunda yenilgiye ve kaybetmeye mahkum olacaktır" denilen bildirgede, AKP iktidarının Van halkının direnişi sonucunda gasp girişiminden geri adım atmak zorunda kaldığı ifade edildi.

'SANDIKTAN ÇIKAN TEMEL MESAJ KÜRT SORUNUNUN DEMOKRATİK ÇÖZÜMÜDÜR'
Sonuç bildirgesinde parti meclisi tarafından ulaşılan sonuçlar şu şekilde açıklandı:

🔹"Sandıktan çıkan temel mesajlardan biri Kürt sorununun demokratik-barışçı çözümüdür. Kürt halkının baskı, zulüm, savaş ve çözümsüzlük politikalarına karşı demokratik çözüm noktasında bir kez daha somut bir biçimde ortaya koyduğu iradenin iktidarıyla muhalefetiyle hiç kimse tarafından görmezden gelinmesi mümkün değildir. Gerek iktidar gerekse muhalefet Kürt sorununun demokratik çözümü için yeni adımlar atmak mecburiyetindedir.
🔹İktidarın yarattığı ekonomik krizin yükü altında her geçen gün açlığa, yoksulluğa, sefalete sürüklenen halk tepkisini güçlü bir biçimde sandığa yansıtmıştır. Açlık mahkum edilen asgari ücretliler ve emekliler, işsizlik- güvencesizlik kıskacına hapsedilen gençler bu iktidara gereken cevabı sandıkta vermiştir.
🔹DEM Parti 31 Mart'ta açığa çıkan halkların birlikte yaşama, barış, demokrasi, iş ve aş isteği doğrultusunda önümüzdeki dönem yeniden örgütlenme genişlemek, en geniş zeminde demokratik toplumsal ittifakları hayata geçirmek tarihsel bir sorumluğuna sahip temel öznelerden biri olduğunun farkındadır. Geniş halk kesimlerinin devrimci ve demokratik bir program ile üçüncü yol siyaseti etrafında bir araya getirilmesine öncülük etmek, hayatın her alanına bu bilinçle nüfuz ederek toplumsal olanı örgütlemek barışın ve demokrasinin kazanılması açısından partimiz için öncelikli görevdir.

'MUTLAK TECRİT BARIŞIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR'
🔹31 Mart seçimlerinde aynı zamanda eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet fikriyatımız da kazanmıştır. Şimdi demokratik-ekolojik-kadın özgürlükçü paradigmamız ve demokratik toplumcu yerel yönetim perspektifimiz doğrultusunda halka hizmet etme, halkın acil sorunlarına çözümler geliştirme, kazandığımız kentleri halkla birlikte yeniden ayağa kaldırma zamanıdır.
🔹Mutlak tecrit, Türkiye'de toplumsal barışın önündeki en büyük engeldir. Görkemli Newroz alanları net bir şekilde çözümsüzlük politikalarını, savaş dayatmalarını ve sayın Öcalan şahsında uygulanan ve dünyada örneği olmayan ağırlaştırılmış tecritte hayır demiştir.

'1 MAYIS'TA TAKSİM BAŞTA OLMAK ÜZERE ALANLARDAYIZ'
🔹Artık emek, barış ve demokrasi mücadelesini büyütme zamanıdır. 8 Mart'tan Newroz'a alanlara akan milyonlar yeni bir başlangıç için umudu diriltmiştir. Şimdi ekmek mücadelesini, iş, aş mücadelesini dayanışmayı, direnişi, fabrikalarda, tarlalarda, grev çadırlarında kararlılıkla yürütme mücadelesi verenle omuz omuza emeğin özgürlüğü için 1 Mayıs'ta aynı coşkuyla başta Taksim olmak üzere tüm meydanlarda olma zamanıdır.
🔹Şimdi artık çöktürme planlarıyla, HDP'yi kapatma girişimleriyle, kumpas davalarıyla rehin alınan arkadaşlarımız etrafındaki kuşatmayı yarmanın zamanıdır. 16 Mayıs'ta görülecek olan Kobanê Kumpas Davası'nda tam bir hukuk skandalına dönüşen bu dava düşürülmeli, arkadaşlarımız bir an önce özgürlüklerine kavuşmalıdır."