2 Ekim 2024 Çarşamba

Kürdistan'da zırhlı araç çarpması sonucu 21 çocuk katledildi

Zırhlı araç çarpması sonucu yaşanan katliamların Kürdistan kentlerinde meydana geldiğinin altını çizen Diyarbakır Barosu, faillerin cezasızlık politikasıyla korunduğunu vurguladı. 

Diyarbakır Barosu, "Zırhlı Araç, Mayın ve Çatışma-Savaş Atıkları Kaynaklı Çocuk Hakkı İhlalleri"ne dair hazırladığı raporu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda yaptığı basın toplantısıyla açıkladı. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Çocuk Hakları Komisyonu üyeleri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) üyeleri toplantıya katıldı.

"Güvenlik" adı altında yürütülen operasyonlar nedeniyle Kürdistan kentlerinde birçok hak ihlali yaşandığına dikkat çeken Diyarbakır Baro Başkanı Eren, zırhlı araç çarpmalarıyla yaşanan katliamları anımsattı.

Çocuk Hakları Komisyonu'ndan Özlem Ender ve Şoreş Deniz Tuğrul ise rapordaki verileri aktardı. Raporun "Zırhlı araçlardan kaynaklanan çocuk hakkı ihlalleri" kısmında, son 10 yıllık süreçte zırhlı araçlar nedeniyle yaşanan katliamlar ve yaralanmalara yer verildi. Raporda, son 11 yıllık süreçte kürdistan kentlerinde zırhlı araç çarpması sonucu toplam 21 çocuğun katledildiği ve 27'sinin yaralandığı aktarıldı. Raporda, Marmara Bölgesi'nde ise sadece bir çocuğun hayatını kaybettiğine yer verildi.

Raporda, "Türkiye'de uzun bir süredir devam eden zırhlı araç çarpması sonucu yaralanma ya da ölümler ile zırhlı araçlardan çıkan ateş sonucu çocukların ölüm ve yaralanma durumları özellikle 2015 yılı sonrası kent merkezlerindeki çatışmalı durumlar ve OHAL süreci ile güvenliği önceleyen devlet politikaları nedeniyle artış göstermektedir. 2016-2018 yılları arasında dramatik bir biçimde ölüm ve yaralanma sayılarında artış görülmüştür. Raporda incelenen 11 yıllık dönemde zırhlı araçların sebep olduğu ölüm ve yaralanmalı durumların sayısı en az 49'dur. Bu olayların yüzde 52'si devletin güvenlik odaklı politikalarının arttığı 2016- 2018 yılları arasında meydana gelmiştir" denildi.

Diyarbakır Barosu'nun takip ettiği dosyalarda, faillerin cezasızlık politikasıyla korunduğu belirtildi.

Raporda şu önerilere yer verildi:
🔹 "Devlet Ottowa Sözleşmesi ile taahhüt ettiği mayın temizleme yükümlülüğünü ivedilikle yerine getirmelidir.
🔹 Mayın temizlemeye ilişkin yapılacak yasal düzenlemeler ve uygulamalar, mayının bir çevre ve insan hakları ihlali sorunu olduğu kabulüyle gerçekleştirilmeli, bu sorun bir ihale ve arazi ıslahı sorununa indirgenmemelidir.
🔹 Mayın temizleme işlemleri planlı, ivedi ve kamuoyunun bilgisine ve denetime açık bir sürece yayılması gerekir.
🔹 Mayın temizleme süreci devam ederken mevcut mayınlardan dolayı oluşabilecek zararların önlenmesi için mayınlı bölgelerin işaretlenmesi ve bu bölgelerin sivil geçişine kapatılması gerekir.
🔹 Mayınlı bölgelerin fazla olduğu veya mayınlı bölgelere yakın olan özellikle kırsal bölgelerdeki okullarda çocuklara mayın ve çatışma-savaş atıklarına ilişkin risklerden korunma eğitimleri verilmelidir.
🔹 Öncelikle Karayolları Trafik Yönetmeliğinde düzenleme yapılmak suretiyle zırhlı araçların şehir içi kullanımı yasaklanmalı, bu mümkün değilse zırhlı araçların şehir içi kullanımı asgari düzeye indirilmeli ve bu durumda dahi zırhlı araçlar için belirlenmiş şehir içi yasal hız limitlerine uyulması gerekir.
🔹 Zırhlı aracı kullanan kolluk görevlilerinin bu araçları kullanmak için gerekli olan ehliyet ve lisanslara sahip olması ve buna ilişkin eğitimlerini tamamlamaları gerekir.
🔹 Kullanım amacı olarak değerlendirildiğinde aslında bir savaş ve çatışma aracı olan zırhlı araçları kullanan kolluk görevlilerinin
sosyal gerçeklikle bağlarının kopmaması için psikososyal destek çalışmaları ile desteklemeleri gerekmektedir.
🔹 Mayın, çatışma-savaş atığının yoğun olduğu bölgelerde bulunan sağlık merkezleri personel ve teçhizat bakımından desteklenmelidir.
🔹 Mayın, çatışma-savaş atığı ve zırhlı araç nedeniyle yaralanan çocuklar için protez ve rehabilitasyon merkezleri kurulmalıdır.
🔹 Hareketli ve sabit protezlerin takılma ve yenilenme işlemleri tamamen ücretsiz olmalı ve yenileme süresi çocukların gelişimlerinin hızlı olduğu kabulü ile belirli bir süreye değil ihtiyaca göre düzenlenmelidir.
🔹 Mayın, çatışma-savaş atığı ve zırhlı araçlardan zarar görmüş çocukların ekonomik ve sosyal destek ihtiyaçlarına cevap olacak politikalar geliştirilmelidir.
🔹 Mayın, çatışma-savaş atığı ve zırhlı araçlar yüzünden yaşamını yitirmiş veya yaralanmış çocukların mağdur olduğu ceza dosyalarında fail hakkındaki soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve yargının cezasızlık pratiğinden vazgeçmesi gerekir."