30 Eylül 2024 Pazartesi

Kobanê davası bugün de usulsüzlükle sürdü

Kobanê davasının 14. duruşmasında da siyasetçiler mahkeme heyetine bu davanın sarayın kumpas davası olduğunu kaydetti. Tanığı usulsüz dinlemek isteyen mahkeme başkanına tepki gösteren Yüksekdağ'ın sözü kesilerek mikrofonu kapatıldı. 

Kobanê davasının 14. duruşması Sincan Hapishane Kampüsünde görülmeye başlandı. Davada önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, MYK üyelerimiz ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 108 kişi yargılanıyor. 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP'li milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda avukat ve izleyici katıldı. Mahkeme heyeti, duruşmaya tanık dinlenmesiyle başladı. Siyasetçiler ve avukatları tanık dinlenmesine tepki gösterdi. Duruşmada söz alan tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel sorgu bitmeden tanık dinlenemeyeceğini belirterek, heyete tepki gösterdi.

Tuncel, "2014 öncesinde ifadeleri alınmış tanıkların bu dosyayla ne alakası var? Adil yargılanmayı bıraktık ama insani olarak bile kabul edilemez. Tanık dinleneceği hiç birimize tebliğ edilmedi. Sonra da diyeceksiniz ki ‘biz burada bağımsız bir yargılama yapıyoruz.' Bu hikâye. Siz siyasi iktidarın istem ve taleplerine göre HDP'yi baskı altına almak için bir görev üstlenmişsiniz. Burada hukuk yok. Demokratik hukuk düzenini temsil edecek bir heyet değilsiniz. Hem benim savunma hakkımı engelleyeceksiniz hem de bizi bilgilendirmeden tanık getireceksiniz. Bu usulsüzlükler kayda geçsin. İleride belki bir ders notu olur" dedi. 

KIŞANAK: BU SARAYIN KUMPAS DAVASIDIR
SEGBİS aracılığıyla söz alan, yerine kayyum atanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak ise şunları söyledi: "Dosyayı karmaşık hale getirmek için özel bir çabanız var. Bizim savunma hakkımızı kısıtlamak ve hukuksuz kararlar verebilmek için dava dosyasına ilgili ilgisiz ne varsa koyarak dosyanın içeriğini genişletme çabası var. Söz konusu tanığın ilgili dosyası 2012 yılında açıldı ve üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bir kere bile benden ifade veya savunma alınmadı. Şimdi neden buraya o dosyadan tanık getirip benden savunma almadan beyan almaya çalışıyorsunuz? Derdin adil yargılama olmadığı anlaşılıyor. Bütün mesele siyaseten malzeme üretmek. Bugün bu tanığın burada dinlenmesi yasaların ayaklar altına alınmasıdır. Bu dava 6-8 Ekim olaylarının gerçek faillerinin bulunması davası değildir. Bu Saray'ın kumpas davasıdır."

Mahkeme heyeti, tanık dinlenmesine karşı yapılan itirazları reddetti.

ATA: DTK'YI İLLEGALİZE EDEMEZSİNİZ
Duruşmada söz alan siyasetçi Ayla Akat Ata da şunları söyledi: "Demokratik Toplum Kongresi, 2012'de kriminalize edilmeye başlandı. Demokratik çözümün yöntemi bu kurumların varlığıdır. Ama o gün suç olmayan şey bugün suç oluyor. Yargıtay, DTK ‘illegaldir' diyor. Anayasa Mahkemesi ‘değildir' diyor. Siz bugün herhangi birini yargılamıyorsunuz. Yaptıklarının arkasında olan siyasetçileri yargılıyorsunuz. Siz hakemsiniz. Ortada bir iddia varsa savcı ispat etsin. Ben DTK faaliyetlerinin illegalize edilemeyeceğini söylüyorum. Biz kadın kurumu kuruyoruz. Siz örgüt kurmaktan suçluyorsunuz. Siz bizim attığımız bir tek tweet ile bu süreci ele alamazsınız. Savcı Ahmet Altun'un elinde başka hiçbir şey olmadığı için üç tane gizli tanık getirildi. Dosyada bir yargılama yapılıyor gibi yapılmaya çalışılıyor. Mahkemenizin tavrı hukukun ilkelerini yok sayarak gelişiyor. Benim hakkımda kurmuş olduğunuz ara kararlar bunu ortaya kuruyor" ifadelerini kullandı.

MAHKEME BAŞKANI YÜKSEKDAĞ'IN MİKROFONUNU KAPATTI
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tanık Cem Tekel'in dinlenmesine geçildi. Tekel, mahkeme heyetinin Kobanê olaylarına ilişkin sorularına "Bilgim yok" yanıtını verdi. Önceki dönem Eş Genel BaşkanıFigen Yüksekdağ, tanık dinlenmesinin usulsüz olduğuna dikkat çekti. Mahkeme başkanı bu sözlerin ardından Yüksekdağ'ın sözünü keserek mikrofonunu kapattı.

Beyanların ardından mahkeme heyeti, hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk'un 28 Haziran'da görülecek olan duruşmada hazır edilmesine karar verdi.