2 Ekim 2024 Çarşamba

KHK'lılar HDP'yi ziyaret etti: Halk iradesine ve demokrasiye saygı istiyoruz

KHK ile ihraç edilen, aralarında eski TSK üyesi, diyanet çalışanı ve vali yardımcısının da bulunduğu bir heyet HDP'ye dayanışma ziyaretinde bulundu.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden uzaklaştırılan, aralarında eski TSK, Diyanet çalışanları, subay ve vali yardımcısının da olduğu bir grup HDP'ye destek ziyaretinde bulundu.

Heyeti, HDP Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, MYK üyesi Veli Saçılık karşıladı. 

ESKİ VALİ YARDIMCISI: DEMOKRASİ VE HALK İRADESİNE SAYGI İSTİYORUZ
Görüşmede KHK'lılar adına konuşan eski Vali Yardımcısı Mehmet Tombul, son olaylardan sonra HDP'li politikacıların tutuklanması nedeniyle HDP'yi desteklemek istediklerini söyledi. "Amacımız ülkemizde hukukun egemen olması, temel hakların, siyasi hakların insan hak ve özgürlüklerinin kullanılabilmesidir" diyen Tombul, "Ben Konyalıyım, ama Edirne'den Hakkari'ye kadar Türkiye'nin hemen hemen her yerinde çalışma imkanım oldu. Farklılıkları zenginliğimiz olarak görüyorum. Hukukun genel ve eşit olarak herkese uygulanmasını istiyoruz. Mahkemeler karar verinceye kadar hiç kimsenin suçlu ilan edilmemesini, demokrasiye ve halk iradesini saygı gösterilmesini istiyoruz" dedi.

'HDP HER ZAMAN BİZE DESTEK OLDU'
Tombul, herkesin görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip olduğunu belirterek, "Ben bir KHK'lı olarak, Orta Anadolulu bir Türk olarak hak hukuk diyen herkesle ortaklaşabileceğimizi düşünüyorum. Bu Türkiye'yi daha da ileriye götürecektir. Biz HDP'ye moral ziyaretinde bulunduk, kendilerine teşekkür ediyoruz. Onlar da her zaman biz KHK'lılara destek oldular" diye konuştu.

BAKIRKAN: MESELELERİMİZ ORTAKLAŞTIRIRSAK ADALET GETİREBİLİRİZ
HDP Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan ise KHK'lı heyetin ziyaretinin anlılı olduğunu kaydetti. Bakırhan, "Aslında şu anda bu ziyareti gerçekleştiren bileşen Türkiye'nin vicdanıdır. İmamından subayına, milli savunmada çalışan emekçisinden Vali Yardımcısına, eğitmenine kadar bir bütünen Türkiye'deki rejimin mağdurlarıyız" dedi.

Bakırhan, HDP'nin yıllardır baskı altında olduğunu ve bu baskıların arttığını ifade ederek, "Belediyelerimize kayyım atanıyor, arkadaşlarımız tutuklanıyor. Ama bu artık kabul edilebilir değil. Bunların hiçbiri sadece HDP'nin sorunu değil. Biz meselelerimize ortak bir şekilde sahip çıkabilirsek Türkiye'ye adaleti, barışı ve ortak yaşamı getirebiliriz" diye konuştu. Bakırhan mevcut saldırılar ortak bir çaba ile durdurulmadığı müddetçe, artacağını belirterek, HDP'ye yapılan destek ziyaretlerinin bu açıdan önemli olduğunu söyledi.

SAÇILIK: AKP HUKUKSUZLUĞU YOL EDİNMİŞ DURUMDA
Kendisi de KHK ile ihraç edilen HDP MYK Üyesi Veli Saçılık da, "AKP hukuksuzluğu yol edinmiş durumda. OHAL ile birlikte ortaya çıkan KHK'ler ve kayyımlar bunlar tek adam rejiminin parçası. Biz bunlara ses verdiğimiz ölçüde onlar geriliyorlar" dedi. Saçılık ziyaretlerin kimliklerini de işaret ederek, "Şimdi bir imamla, bir eski subayla, vali yardımcısıyla karşı karşıyayız. Ama konuşmak için bir aradayız. Karşı karşıya gelmek için değil. Demokrasi mücadelesinde biz konuşarak aynı yönde mücadele ederek olacaktır. KHK'lılar gelecekte proto-tip, birlikte nasıl konuşulur meseleler ortak nasıl çözülür konusunda iyi bir örnek olacak" dedi.

ULUSLARARASI DESTEK DE SÜRÜYOR
Bu arada HDP'ye uluslararası destek de sürüyor. İlerici İttifak (Progressive Alliance) üyesi Asya Sosyal Demokrasi Ağı (Socdem Asia), HDP ile dayanışma duygularını dile getirdikleri bir açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "SocDem Asia olarak Türk hükümetinin HDP üyeleri ve yöneticilerine karşı son zamanlarda yaptığı gözaltı dalgasını kınıyoruz. Bu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ülkedeki muhalefeti özellikle de en inatçı rakibi HDP'yi bastırmak için devam eden kampanyasının bir parçasıdır. Eski eş genel başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda HDP lideri ve aktivisti hala cezaevindedir.

"Bu tür gözaltı ve tutuklamaların küresel bir salgın ve sağlık krizinin koşulları altında yürütülmesi ayrıca endişe vericidir. Türkiye, enfekte olma sayısını 4.000'den yaklaşık 1.000'e düşürmüş olmasına rağmen pandemi ülkeyi kasıp kavurmaya devam etmektedir. Hükümet kaynaklarını bu salgının yarattığı sağlık ve ekonomik sorunları çözmek için kullanmak yerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hesaplaşmalara ve partisinin Türkiye'deki hakimiyetini sağlamaya odaklanmayı seçmiştir.

"Siyasi muhalefete ve sivil topluma karşı bu siyasi saldırı kampanyasının derhal durdurulmasını ve tüm siyasi tutukluların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Erdoğan hükümetinin halkın demokratik özgürlüklerine ve meşru örgütlerine yönelik aralıksız saldırılarına karşı mücadelelerinde HDP ve demokratik muhalefet ile dayanışma içindeyiz."