23 Kasım 2024 Cumartesi

KESK İstanbul Kadın Meclisi: Makul kadın olmayacağız

25 Kasım yaklaşırken, AKP'nin kadın politikalarını kabul etmediklerini haykıran KESK İstanbul Kadın Meclisi, AKP'nin makul kadını olmayacaklarını belirttiler.
KESK İstanbul Kadın Meclisi, 25 Kasım dolayısıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
 
"Aile değil kadınız kimsenin makbul kadını değiliz huzur isyanda" pankartının açıldığı eylemde "Kadına yönelik şiddete hayır", "Kimsenin namusu değiliz", "Kadın cinayeti politiktir" ve "Rızamız yok isyanımız var" dövizleri taşındı. "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Jin jiyan azadi" sloganlarının atıldığı eylemde "Makbul kadın olmayacağız" diye belirtildi.
 
KESK İstanbul Kadın Meclisi adına Eğitim-Sen 7 Nolu Şube Sekreteri Şahaser Kocakaya, ataerkil kapitalist sistemin yarattığı eşitsizliklerin, ayrımcılıkların, savaşların, derinleşerek devam ettiğini belirterek, tüm dünyada devletlerin uyguladığı baskıcı politikalarla kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve dozajını arttırdığını vurguladı. Kocakaya, ataerkil kapitalizme ve yarattığı şiddetin her türlüsüne karşı, bir kez daha alanlarda olduklarını söyledi.
 
'HER ÜÇ KADINDAN BİRİ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR'
 
Her üç kadından birinin şiddetin en az bir biçimine maruz kaldıklarını vurgulayan Kocakaya, "Şiddeti önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturmak yerine siyasal iktidar 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasasını yok etmeye çalışıyor. Mecliste boşanmayı önleme komisyonu aracılığıyla hazırlatılan yüzlerce sayfalık raporla, kadının aile içinde uğradığı şiddeti meşrulaştırmaya çabalıyorlar. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere imzalanan uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyenler son olarak nafaka hakkının peşine düştü. 'Kadın erkeğe, aileye daha fazla bağımlı olsun' hesaplarını yapanlara bugün buradan cevap veriyoruz" dedi. Kocakaya, "Halklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkacağız. Aileye köle olmayacağız" diye vurguladı.
 
İki yıllık OHAL süresince KHK'ler eliyle kadın kurumsallaşmasına ve örgütlenmesine dönük saldırıların kadın mücadelesini ve kazanımlarını geriletmek amacıyla devreye sokulduğunu aktaran Kocakaya, "Halk iradesine kayyumlar atanmış, kadın belediye başkanları, milletvekilleri tutuklanmış, kadınların iradesine dönük sayısız hak gaspı gerçekleştirmiştir. 24 Haziran sonrası geçiş yapılan Tek adam rejimiyle kazanılmış haklarımızı hedef alan uygulamalar bu kez de TBMM işlevsiz bırakılarak cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile düzenlenmektedir" ifadelerini kullandı.
 
'AİLE DEĞİL KADINIZ, KADIN BAKANLIĞI'NDA ISRARCIYIZ'
 
AKP'nin aileyi korumayı önceleyen politikalarının ''kadın'' adının bakanlık başta olmak üzere pek çok yerden çıkarılmasıyla sonuçlandığını belirten Kocakaya, "Yeni rejime uyum çerçevesinde kurulan, adını bile söylemekte zorlandığımız yeni torba bakanlığın da tıpkı 'Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı' gibi kadınların gerçek sorunlarına çözüm üretmek niyetinde olmadığını geçmiş 16 yıllık pratikten biliyoruz. Kadına yönelik şiddeti münferit gören, tacizi tecavüzü meşru kılan, istismarda rıza arayan, LGBTİ+'lara yönelik nefret cinayetlerini savunan, erkeğin tekelinde bir aile ve ülke anlayışında kadını kaderiyle baş başa bırakan bir bakanlığın üreteceği tek şey kadın düşmanlığıdır. Biz, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini esas alan ve kadınlarla birlikte politikalar üreten, bir kadın bakanlığının acilen kurulmasında ısrar ediyoruz" dedi.
 
'AKP'NİN MAKBUL KADIN SINIRLARINI TANIMIYORUZ'
 
Kocakaya sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Biz kadınlar olarak  makbul kadın dayatmalarını, dört  duvar arasında  çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi ev içi işlere hapsedilmeyi, yoksullaşmayı, güvencesizliği, müftülük nikahını bizlere  dayatılan dört duvarın  belgesi olan evlenme cüzdanlarını kabul etmiyoruz."