21 Eylül 2024 Cumartesi

KESK: 'Bakın burası çok önemli' Bakan dalga geçiyor

"Aslında programı büyük bir müjde verircesine, 'Bakın burası çok önemli' repliği ile gülümseyerek açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı da bu durumun farkındadır" diyen KESK, Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'nın kurla mücadele edemeyeceğini belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı "Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı"na ilişkin Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK), yazılı açıklama yaptı.
 
'Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı'nın kur farkı ile mücadele edeceğini açıklayan Bakan Albayrak'ın kamuoyu ile dalga geçtiğinin belirtildiği açıklamada, "İğneden ipliğe tüm temel tüketim maddelerine, temel girdiler olan elektrik ve doğalgaza ardı ardına yapılan zamlarla yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 50’leri aştığı koşullarda çözüm odaklı ve kalıcı bir enflasyonla mücadele politikası bekleyen milyonlar bazı firmalar tarafından iki ay boyunca yürütülecek olan  yüzde 10 indirim kampanyasını temel almaktan ibaret bir programla karşılaşmıştır" denildi.
 
Açıklamada program kapsamında gıda ürünlerinde fiyat dalgalanmalarının Ürün Gözetim Mekanizması ile izlenmesi, ALO 175 üzerinden alınan şikayetlerin değerlendirilmesi ile "fırsatçılık ve stokçulukla daha etkin mücadele edilmesi", kira artışlarında üst sınır olarak üretici fiyatları yerine tüketici fiyatlarının esas alınması gibi yaşanan soruna kalıcı çözüm üretmekten uzak başlıkların sıralandığı belirtilerek şöyle devam edildi: "Hazine ve Maliye Bakanı’nın yaptığı açıklamaya göre "Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı"nda en çok öne çıkarılan yüzde 10 indirim kampanyası kapsamında binlerce firma ile ürünlerinde yüzde 10 indirime gidilmesi konusunda mutabakata varılmıştır."
 
YÜZDE 10 İNDİRİMİ KÜÇÜK FİRMALAR YAPACAK
 
"Söz konusu binlerce firma hangileridir bilinmiyor. Ancak Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıklamayı yaptığı İstanbul Kongre Merkezi salonuna bakıldığında mutabakata varılan firmaların büyük sermaye çevrelerine ait firmalar, market zincirleri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Tüketici Enflasyonun yüzde 24,5 buna karşın Üretici Enflasyonun  yüzde 46,15 olduğu dolayısıyla tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki makasın yüzde 22 gibi ciddi oranda açıldığı koşullarda küçük esnafın, büyük sermayeye ait market zincirleri dışında kalan marketlerin, firmaların yüzde 10 indirim kampanyasına katılması mümkün gözükmemektedir" denilen açıklamada firmaların nasıl denetleneceğinin, indirimin hangi fiyat üzerinden yapılacağının belirsiz olduğu ifade edildi.
 
Firmaların stokladığı ürünleri eski fiyatının üzerinde satmasını engelleyecek her hangi bir önlemden söz edilmediğinin vurgulandığı açıklamada "Hazine ve Maliye Bakanı, yılın başından bugüne yüzde 43,64 zamlanan elektriğe ve yüzde 41,2 zamlanan doğalgaza, 'küresel olarak bir değişim süreci olmazsa' yılsonuna kadar zam yapılmayacağını söyleyerek kamuoyu ile açıkça dalga geçmekten de geri durmamıştır. Bu durumda 2019 yılının elektrik ve doğalgaz zammı ile başlayacağını tahmin etmek zor değildir" diye kaydedildi.
 
ESKİ PROJELER GİBİ BU DA BAŞARISIZ OLACAK
 
Açıklanan programın yaşanan devasa sorunu kısa vadede ve kısmen çözer gibi görünerek krizin sonuçlarını öteleme, asgari ücretlilerin, işçilerin, kamu emekçilerinin ücret ve maaş artışlarını baskılama mantığının ürünü olduğu belirtilerek daha önce Milli İstihdam Seferberliği projelerinin ek işçi istihdam eden firmalara teşvik verilmesine dayanmasına rağmen işsizlik sorununa merhem olmadığı söylendi.
 
"Aslında programı büyük bir müjde verircesine, 'Bakın burası çok önemli' repliği ile gülümseyerek açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı da bu durumun farkındadır.  Konuşmasında enflasyonla mücadelenin sadece hükümetin değil, 81 milyonun sorunu olduğunu,  yüzde 10 indirim kampanyası ile iş dünyasının taşın altına elini soktuğunu vurgulayan Hazine ve Maliye Bakanı’nın asıl mesajı maaşları enflasyon karşısında eriyen emekçileredir" denilen açıklamanın devamı şöyle: "Siyasi iktidarın aslında söz konusu programla enflasyonla topyekûn mücadele etmekten çok yılsonu enflasyonunu mümkün olduğunca düşük göstermenin peşinde olduğu görülmektedir."
 
KRİZ SERMAYENİN KRİZİ
 
"Yaşanan krizin sorumlusu yıllardır yaşanan gerçek enflasyonla yoksullaştırılan, büyümden pay verilmeyen, sendikal hakları teker teker yok edilen asgari ücretliler, işçiler ve kamu emekçileri değildir. Ülkeyi bugün uçurumun kıyısına sürükleyenler çok uluslu şirketlerin, emperyalist ülkelerin çıkarlarını temel alan neoliberal politikaları yıllardır ısrarla sürdüren, halkın birikiminin ürünü stratejik kamu işletmelerini dahi özelleştirmelerle talan eden, her alanda dışa bağımlılığı artırarak borç batağına saplayan ve bu politikalardan nemalandırılanlardır."