KCK 33 düş yolcusunu andı: Birleşik mücadeleyi büyütelim
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt halkıyla Türkiye halklarının Suruç şehitleri çizgisinde gelişen birleşik mücadelesinin AKP-MHP faşizmini yıkımın eşiğine getirdiğini söyledi. Açıklamada, özgürlükçü güçlere faşizme karşı birleşik mücadeleyi geliştirme çağrısı yapıldı.
KCK Yürütme Konseyi (YK) Eşbaşkanlığı, Urfa'nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde DAİŞ'in bombalı saldırısında katledilen 33 düş yolcusunu katliamın 9. yılında andı.
'ONLAR FAŞİZME KARŞI MÜCADELENİN SEMBOLÜDÜR'
Kobanê'nin yeniden inşası için yola çıkan ve Suruç'ta DAİŞ saldırısında ölümsüzleşen Türkiyeli sosyalist gençleri anan KCK YK, "Kürt halkıyla ve Rojava devrimiyle dayanışma içerisinde bulunan sosyalist, devrimci, demokratik güçlerin tutumu ve verdikleri mücadele sömürüye, gericiliğe ve faşizme karşı birleşik mücadelenin gelişmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Bu mücadele Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'da egemen kılınmak istenen ırkçı, gerici, faşist düzen projelerini boşa çıkarmıştır. Suruç şehitleri ise bu mücadelenin sembolüdür" değerlendirmesinde bulunuldu.
'SURUÇ ŞEHİTLERİNE BAĞLILIK ROJAVA DEVRİMİNİ SAVUNMAKTIR'
Suruç'ta ölümsüzleşenlerin mücadelesinin Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve Hikmet Kıvılcımlıların izinde gelişen çizginin devamı olduğu belirtilen KCK açıklamasında, "Deniz Gezmiş idam sehpasında halkların kardeşliğini ve birleşik devrim mücadelesini haykırarak bunun önemini ortaya koymuştur. Önder Apo bu tutuma çok değer vermiş ve Kürdistan özgürlük mücadelesini bu çizgide geliştirmiştir. Rojava devrimi bu çizginin ortaya çıkardığı halkların birleşik ortak devrimidir. Bu temelde dün olduğu gibi bugün de halkların ortak devrimi olan Rojava devrimini savunmak en doğru devrimci tutumdur. Suruç şehitlerine bağlılığın en doğru tutumu kesinlikle budur" denildi.
DAİŞ saldırılarının kırılması ve Kobanê'nin özgürleştirilmesinde Bakurê Kürdistan halkı ve Türkiye halkları adına sosyalist devrimci hareketlerin mücadelesinin belirleyici olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu mücadele ve bu mücadelenin ortaya çıkardığı sonuçlar gerici, faşist, sömürgeci sistemde bir kırılma yaratmış, faşist AKP-MHP iktidarının planlarını alt üst etmiştir. Kobanê'nin düşmeyip özgürleştirilmesi, tarihin en önemli kırılma noktalarından biri olmuştur. Çünkü Kobanê DAİŞ eliyle düşürülerek bütün Ortadoğu'ya yayılacak şekilde gerici, ırkçı, faşist bir rejimin inşası hedeflenmişti. Başta Suruç katliamı olmak üzere AKP-MHP iktidarı tarafından gerçekleşen saldırılar, bu projenin boşa çıkarılmasının sonucudur. Bu tarihten sonra Bakurê Kürdistan ve Türkiye'de gerçekleştirilen saldırı ve katliamlarla bu projenin yeniden egemen kılınması amaçlanmıştır. Bugün devam eden AKP-MHP iktidarının saldırıları da bu kapsamda olmaktadır."
'FAŞİZME KARŞI BİRLEŞİK MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM'
Kürt halkıyla Türkiye halklarının Suruç şehitleri çizgisinde gelişen birleşik mücadelesinin, AKP-MHP faşizmini yıkımın eşiğine getirdiği kaydedilen açıklamada, çürüme ve dağılma içindeki faşist iktidarın yeni planlar yaparak, soykırımcı saldırılarını artırarak bu durumdan çıkmaya ve faşist, gerici, sömürgeci projelerini hayata geçirmeye çalıştığı vurgulandı.
Güney Kürdistan'a yönelik işgal ve Kuzey Kürdistan'daki kayyum saldırılarının bu kapsamda geliştiği belirtilen açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: "İmralı'da Önder Apo'ya yönelik sürdürülen mutlak tecrit bu kapsamdadır. Öte yandan Suriye ve Rojava'ya yönelik olarak da yeni planlar yapılmaktadır. Faşist şef Tayyip Erdoğan'ın Suriye devletiyle ilişkiler kurmak istemesi bu amaçladır. AKP-MHP iktidarının çöküşten çıkmak ve faşist, ırkçı, gerici projelerini yeni versiyonlarla hayata geçirmek için geliştirdiği bu politikalara karşı birleşik mücadeleyi geliştirmek en doğru devrimci tutumdur. Devrimci, demokratik, sosyalist, özgürlükçü güçler bu tarihsel sorumlulukla hareket ederek faşizme karşı birleşik mücadeleyi daha da geliştirmeleri gerekir. Herkesi bu temelde mücadeleyi daha da yükseltmeye çağırıyoruz."