7 Eylül 2024 Cumartesi

Kayıp yakınları: Sorumlular yargılansın

Hakkari'de yan yana gelen kayıp yakınları ve İHD, 24 Temmuz 1994'te Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Bêgalte mezrasında gözaltına alındıktan sonra katledilen Naci Şengül, Salih Şengül, Hayrettin Öztürk ve 11 köylünün hikayesine dikkat çekti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 133. haftasında Yüksekova'da bulunan Sanat Sokağı'nda bir araya geldi.

Bu haftaki eylemde, 24 Temmuz 1994'te Hakkari'nin Şemdinli ilçesinin Bêsosin köyüne bağlı Bêgalte mezrasında gözaltına alındıktan sonra katledilen Naci Şengül, Salih Şengül, Hayrettin Öztürk ve 11 köylünün hikayesi kamuoyuyla paylaşıldı.

Yarbay Ali Çamurcu'nun başında bulunduğu ekip tarafından mezraya baskın yapıldığını ve köylülerin çırılçıplak soyduğunu aktaran İHD Hakkari Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz, "Evler yakıldı, hayvanlar telef edildi. Naci Şengül, ve beraberindeki 6 kişi diğer köylülerin gözü önünde işkenceye uğradı ve gözaltına alındı. Olayın duyulması ile köye gelen akrabaları Salih Şengül ve Hayrettin Öztürk ve diğer 5 köylü de hemen orada gözaltına alındılar. Gözaltına alınmamak için direnen bir başka yurttaş ise köy meydanında katledildi. Olay dönemin Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt tarafından TBMM'ye taşındı, dosya gündemleştirilmeden kapatılmaya çalışıldı.14 köylüden ise bir daha haber alınamadı. Naci Şengül, Salih Şengül, Hayrullah Öztürk'ün aileleri tıpkı diğer aileler gibi cumhuriyet savcılığına başvuruda bulundu. Olayı inkar eden resmi kurumlar takipsizlik kararı ile ailelerin başvurusunu sümenaltı etmek istedi. Büyük baskı ile karşılaşan köylüler de göç etmek zorunda kaldı" ifadelerini kullandı.

Bir askerin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 2011 yılında mektup gönderdiğini söyleyen Çapraz, "Olayın yaşandığı dönemde karakolda askerlik görevini yerine getirdiğini, köylülerin 5 gün boyunca ağır işkenceler gördüğünü, JİTEM'ci olduklarını söyleyen sakallı kişiler tarafından tabur içinde açılan bir çukura götürülen köylülerin silahlarla tarandığı ile ilgili olarak beyan verdi. Savcılık olayın araştırılması için görevlendirmeler yaptı. Yarbay Ali Çamurcu ve Astsubay Fatih Akça'nın 'cinayet, gasp, düşüğe neden olma, köyü terk etmeye zorlama' gibi suçlardan yargılanmaları için izin istenilse de soruşturma izni verilmedi. Aileler AİHM'e başvuruda bulundu. Her ne kadar Türkiye yargısı köyde çatışma çıktığı iddiası üzerine bir savunma hazırlamış olsa da AİHM, hak ihlali kararı verdi. Böylelikle işlenen katliam AİHM tarafından kayıt altına alındı" dedi.

Katledilen köylüler için 30 yıldır adalet aradıklarını söyleyen Çapraz, "Gözaltında işkence ile katledilen insanlarımızın hayatları kanun maddeleri içindeki sınırlamalara tabi tutulmadan insanlığa karşı işlenmiş suçlar gerekçesi ile ele alınmalı ve sorumlular bir an önce adil bir yargı önünde hesap vermelidir. Buradan yetkililere bir daha sesleniyoruz; Naci Şengül, Salih Şengül, Hayrettin Öztürk ve diğer köylülerin akıbeti açıklansın, sorumlular yargılansın" dedi.

Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.