GÜNCEL
'Kapıları kırıp çocuklarımızı tutuklayanlar yargılanmalı'
Kötü çalışma koşulları ve iş cinayetlerine karşı iş bıraktıkları için tutuklanan İstanbul Havalimanı inşaat işçilerinin 5 Aralık'ta görülecek ilk duruşmasına çağrı yapıldı.
3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, tutuklu inşaat işçilerinin serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması yaptı. Gaziosmanpaşa Adliyesi önünde yapılan eylemde, tutuklu 31 işçinin 5 Aralık'ta görülecek ilk duruşmasına çağrı yapıldı.
Gaziosmanpaşa Adliyesi önünde düzenlenen basın açıklamasına, tutuklu işçi ailelerinin yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Dilşad Canbaz, DİSK Yönetik Kurulu Üyesi Kanber Saygılı, 221 gündür Zeytinburnu Belediyesi önünde direnişte olan Kenan Güngördü ve çok sayıda siyasi kurum temsilcisi katıldı. “Hakkını isteyen işçileri değil sorumluları yargılayın, tutuklu 3. havalimanı işçilerine özgürlük” yazılı pankartın açıldığı eylemde sık sık "Tutuklu işçiler serbest bırakılsın", "İnşaat işçisi yalnız değildir" sloganları atıldı.
Havalimanı işçilerinden tutuklu Anıl Deniz Gider'in annesi Sevim Gider, oğlunun hiçbir suçu olmadığını belirterek, "Kapıları kırıp çocuklarımızı tutuklayanlar yargılanmalı. Benim oğlum ekmek parası için oradaydı. Bizi yıldıramayacaklar. Ben çocuğumun arkasındayım, dimdik ayaktayım" dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, açılışı yapılan İstanbul Havalimanı'nın işçilerin canı ve bedenleri üzerine kurulmuş bir alan olduğunu söyledi. 38 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine, iş bırakanların ise tutuklanarak mağdur edilmesine dikkat çeken Canbaz, "Bu tutuklamalar siyasi bir kararın sonucudur. İktidar aldığı bu siyasi kararla bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyor. İşçilerin tutuklanması patronların araçlarıyla gerçekleştirildi. Bunların hepsini biliyoruz, hepsine şahitlik ettik" diye konuştu. Canbaz, "Bütün bu olanları Meclise taşımamıza, işçilerin taleplerini aktarmamıza rağmen ne yazık ki hiç bir cevap alamıyoruz. Bunun nedeni ise bu tutumların siyasi bir karar olmasıdır. Bir sendika başkanı düşünün ki işçilerle görüştüğü, konuştuğu için bugün Silivri Cezaevi'nde bir hücrede tutuluyor. Üstelik bir sendika temsilcisinin en doğal hakkı bu iken. Direnişte olan arkadaşlarımızın mahkeme süreçleri 5 Aralık'ta başlayacak. Tüm duyarlı vatandaşlarımızı bu direnişe sahip çıkmaya mahkemeleri takip etmeye çağırıyoruz" diye belirtti.
DİSK Yönetik Kurulu Üyesi Kanber Saygılı ise "Biz sendika yönetici arkadaşlarımızla ve aynı zamanda bu haksızlığa isyan eden ve bu konuda gerekli tavrı koyan inşaat işçisi arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Çünkü hırsızsızlık yapmadılar, mafyacılık yapmadılar, iş cinayetlerine meydan vermediler. Haksızlığa karşı başkaldırdılar. Dolayısıyla biz onlarla gurur duyuyoruz" diye konuştu. Açılan davanın patronlar tarafından işçiler nezdinde bütün işçi sınıfına açılmış bir dava olduğunu belirten Saygılı, "Bir an önce haksız ve hukuksuz yere tutuklu bulunan sendika yöneticisi arkadaşlarımızın ve işçi arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
İGA PATRONLARI, AKP GENEL BAŞKANI VE İLGİLİ BAKANLAR...
Basına açıklamada bulunan İnşaat-İş Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Tezcan Acu, “İş cinayetlerinin işlendiği, insanlık dışı koşullarda işçilerin çalışmaya zorlandığı, 3. havalimanı inşaat şantiyelerinde işçilerin çalışma koşullarına karşı direnişe başladığı 14 Eylül gününden beri işçilerin çalışma koşullarında değişiklik yok. Bildiğiniz gibi; 14 Eylül'de 50 bine yakın inşaat işçisi, çalışma koşullarının insanlık dışı olduğunu, aylardır ücretlerini alamadıklarını, yatakhanelerin çamurun, suyun içinde olduğunu, yemeklerin bozuk, kurtlu, kötü olduğunu belirterek, bu durumların düzeltilmesini isteyerek iş bıraktılar. 3. havalimanı şantiyesinde o gün, şirket yetkililerinin çağrısı ile güvenlik güçleri yüzlerce işçiyi, kaldıkları odaları basarak gözaltına aldı. Ertesi gün işçilerle dayanışma için bir araya gelen emekçiler de aynı şiddete maruz kaldı. Ardından gözaltına alınanların arasında İnşaat İşçileri Sendikası ve Devrimci Yapı İşçileri Sendikası'nın yöneticilerinin olduğu 37 işçi tutuklandı" diye kaydetti.
İşçilerin her gün ölümle yüz yüze çalışmaya zorlandığını ifade eden Acu, "3. havalimanı şantiyesinde çalışmalar, jandarma ve polis kontrolünde ve gözetiminde sürdürülüyor. Yemekhanelerde, servis ve yatakhanelerde sağlıksız, kötü koşullar aynen devam ediyor" diye konuştu. Acu, sözlerini "Bizler 3. Havalimanı İşçileri ile Dayanışma Platformu olarak bir kez daha uyarıyoruz: Bu zulme son verin!” diye sürdürdü.
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Bizler gerçek suçluları mahkum ettik. İş cinayetlerinin sorumlularını, kuzey ormanlarını ve sulak alanları yok eden gerçek suçluları; İGA patronları, bu katliamlara yol açan, izin veren, AKP Genel Başkanı ve ilgili bakanlar ve görevlerini yapmayan, gerçek suçlulara göz yuman, aklayanları teşhir etmeye devam edeceğiz. Gerçek suçlu onlardır ve suç işlemeye devam etmektedirler. Savcıları görevlerini yapmaya, gerçek suçluları yargılamaya çağırıyoruz."
Gaziosmanpaşa Adliyesi önünde düzenlenen basın açıklamasına, tutuklu işçi ailelerinin yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Dilşad Canbaz, DİSK Yönetik Kurulu Üyesi Kanber Saygılı, 221 gündür Zeytinburnu Belediyesi önünde direnişte olan Kenan Güngördü ve çok sayıda siyasi kurum temsilcisi katıldı. “Hakkını isteyen işçileri değil sorumluları yargılayın, tutuklu 3. havalimanı işçilerine özgürlük” yazılı pankartın açıldığı eylemde sık sık "Tutuklu işçiler serbest bırakılsın", "İnşaat işçisi yalnız değildir" sloganları atıldı.
Havalimanı işçilerinden tutuklu Anıl Deniz Gider'in annesi Sevim Gider, oğlunun hiçbir suçu olmadığını belirterek, "Kapıları kırıp çocuklarımızı tutuklayanlar yargılanmalı. Benim oğlum ekmek parası için oradaydı. Bizi yıldıramayacaklar. Ben çocuğumun arkasındayım, dimdik ayaktayım" dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, açılışı yapılan İstanbul Havalimanı'nın işçilerin canı ve bedenleri üzerine kurulmuş bir alan olduğunu söyledi. 38 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine, iş bırakanların ise tutuklanarak mağdur edilmesine dikkat çeken Canbaz, "Bu tutuklamalar siyasi bir kararın sonucudur. İktidar aldığı bu siyasi kararla bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyor. İşçilerin tutuklanması patronların araçlarıyla gerçekleştirildi. Bunların hepsini biliyoruz, hepsine şahitlik ettik" diye konuştu. Canbaz, "Bütün bu olanları Meclise taşımamıza, işçilerin taleplerini aktarmamıza rağmen ne yazık ki hiç bir cevap alamıyoruz. Bunun nedeni ise bu tutumların siyasi bir karar olmasıdır. Bir sendika başkanı düşünün ki işçilerle görüştüğü, konuştuğu için bugün Silivri Cezaevi'nde bir hücrede tutuluyor. Üstelik bir sendika temsilcisinin en doğal hakkı bu iken. Direnişte olan arkadaşlarımızın mahkeme süreçleri 5 Aralık'ta başlayacak. Tüm duyarlı vatandaşlarımızı bu direnişe sahip çıkmaya mahkemeleri takip etmeye çağırıyoruz" diye belirtti.
DİSK Yönetik Kurulu Üyesi Kanber Saygılı ise "Biz sendika yönetici arkadaşlarımızla ve aynı zamanda bu haksızlığa isyan eden ve bu konuda gerekli tavrı koyan inşaat işçisi arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Çünkü hırsızsızlık yapmadılar, mafyacılık yapmadılar, iş cinayetlerine meydan vermediler. Haksızlığa karşı başkaldırdılar. Dolayısıyla biz onlarla gurur duyuyoruz" diye konuştu. Açılan davanın patronlar tarafından işçiler nezdinde bütün işçi sınıfına açılmış bir dava olduğunu belirten Saygılı, "Bir an önce haksız ve hukuksuz yere tutuklu bulunan sendika yöneticisi arkadaşlarımızın ve işçi arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
İGA PATRONLARI, AKP GENEL BAŞKANI VE İLGİLİ BAKANLAR...
Basına açıklamada bulunan İnşaat-İş Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Tezcan Acu, “İş cinayetlerinin işlendiği, insanlık dışı koşullarda işçilerin çalışmaya zorlandığı, 3. havalimanı inşaat şantiyelerinde işçilerin çalışma koşullarına karşı direnişe başladığı 14 Eylül gününden beri işçilerin çalışma koşullarında değişiklik yok. Bildiğiniz gibi; 14 Eylül'de 50 bine yakın inşaat işçisi, çalışma koşullarının insanlık dışı olduğunu, aylardır ücretlerini alamadıklarını, yatakhanelerin çamurun, suyun içinde olduğunu, yemeklerin bozuk, kurtlu, kötü olduğunu belirterek, bu durumların düzeltilmesini isteyerek iş bıraktılar. 3. havalimanı şantiyesinde o gün, şirket yetkililerinin çağrısı ile güvenlik güçleri yüzlerce işçiyi, kaldıkları odaları basarak gözaltına aldı. Ertesi gün işçilerle dayanışma için bir araya gelen emekçiler de aynı şiddete maruz kaldı. Ardından gözaltına alınanların arasında İnşaat İşçileri Sendikası ve Devrimci Yapı İşçileri Sendikası'nın yöneticilerinin olduğu 37 işçi tutuklandı" diye kaydetti.
İşçilerin her gün ölümle yüz yüze çalışmaya zorlandığını ifade eden Acu, "3. havalimanı şantiyesinde çalışmalar, jandarma ve polis kontrolünde ve gözetiminde sürdürülüyor. Yemekhanelerde, servis ve yatakhanelerde sağlıksız, kötü koşullar aynen devam ediyor" diye konuştu. Acu, sözlerini "Bizler 3. Havalimanı İşçileri ile Dayanışma Platformu olarak bir kez daha uyarıyoruz: Bu zulme son verin!” diye sürdürdü.
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Bizler gerçek suçluları mahkum ettik. İş cinayetlerinin sorumlularını, kuzey ormanlarını ve sulak alanları yok eden gerçek suçluları; İGA patronları, bu katliamlara yol açan, izin veren, AKP Genel Başkanı ve ilgili bakanlar ve görevlerini yapmayan, gerçek suçlulara göz yuman, aklayanları teşhir etmeye devam edeceğiz. Gerçek suçlu onlardır ve suç işlemeye devam etmektedirler. Savcıları görevlerini yapmaya, gerçek suçluları yargılamaya çağırıyoruz."