19 Eylül 2024 Perşembe

Kaos GL ve Pembe Hayat: Valilik yasağı hukuka aykırı

Ankara'daki LGBTİ dernekleri Pembe Hayat ve Kaos GL, Valilik yasağının hukuka aykırı, ayrımcı ve keyfî olduğunu belirterek, yasal süreç başlatacaklarını duyurdu.
Pembe Hayat ve Kaos GL, Ankara Valiliği'nin kentteki LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasına ilişkin açıklama yaptı.
 
Ankara Valiliği'nin yasak kararının hukuka aykırı, ayrımcı ve keyfi olduğunu kaydedilen açıklamada, yasak kararının yasal takibinin yapılacağı ifade edildi. Açıklamada, "Böylesi toptan ve hakkın özüne dokunan yasaklama kararının hiçbir meşru ve yasal gerekçesi olamaz" diye belirtildi.
 
Torba bir yasak ile kapsamı son derece geniş, LGBTİ varoluşunun kendisini kriminalize eden, geniş yorumlamaya ve hak ihlallerine açık, muğlak bir durumla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Pembe Hayat ve Kaos GL, "LGBTİ sivil toplum örgütleri eşit yurttaşlık için ayrımcılığa ve nefrete karşı senelerdir mücadele eden saygın kuruluşlardır. Bu kuruluşların faaliyet alanlarını daraltmanın dahi ötesine geçen, çalışamaz hale getiren yasaklar demokratik bir toplumda asla ve asla kabul edilemez" diye kaydedildi.
 
Ankara Valiliği'nin torba yasağa gerekçe gösterdiği "genel sağlık ve ahlakın korunması", "toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar", "kamu güvenliği" ve "başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması" ifadelerinin apaçık ayrımcılık olduğunun altı çizilen açıklamada, "Bu karar ile LGBTİ'lere yönelik hak ihlalleri ve ayrımcılık meşrulaştırılmaktadır" denildi.
 
Pembe Hayat ve Kaos GL açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bu karar ve bu karara gerekçe gösterilen hukuka aykırı ve muğlak kavramlar ile çok temel bir hak olan ifade ve örgütlenme özgürlüğü ve diğer temel hak ve özgürlüklerimiz ihlal edilmektedir. Bu karar ile temel hakların özüne ayrımcı saikle müdahale edilmiştir.
 
Ankara Valiliği'nin yasak kararı Anayasa'mızın eşitliği düzenleyen 10. maddesine yine düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini düzenleyen 26. maddesine; Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
 
Bu açıklama ile aynı zamanda yerel mülki idare; kamu güvenliğini sağlama görevini icra etmek yerine kamunun önemli bir parçası olan LGBTİ'ler ve sivil toplum kuruluşlarını hedef haline getirerek kamu güvenliğini de tehlikeye atmaktadır.
 
Bu kararın en kısa sürede yeniden düşünülmesini ve geri alınmasını bekliyoruz. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık ve nefretin bu kadar yoğun olduğu ülkemizde ulusal ve yerel idarelere düşen bu ayrımcılık ve nefrete karşı mücadele etmektir."