23 Kasım 2024 Cumartesi

Kadın iradesi ve rengi ile devrime, özgürlüğe

Bundan 9 yıl önce kadın özgürlük mücadelesinin saflarına 'Merhaba' diyen SKM, yıllara birçok mücadele, değişim, politika, teori armağan etti. Ancak SKM'nin kadınlara en büyük armağanı, kadın devrimini örgütlü kadın iradesi ile gerçekleştirme olanağı sunmasıydı. Şimdi kadınlar kolektif kadın iradesinin gücü ile özgürlüğe yürüyor, aynı öfke ve isyan ile...
Sosyalist Kadın Meclisleri, 21 Kasım 2009 tarihinde "Cins bilinciyle, kadın devrimiyle özgürleşiyor, siyasetin merkezine yürüyoruz" sloganıyla kadın özgürlük mücadelesinde var olduğunu duyurdu. Tüm işçi, emekçi, aydın, öğrenci kadınlara kavgayı birlikte örgütleme ve büyütme çağrısı yapan SKM, aradan geçen 9 yılda kadına yönelik şiddetten özsavunmaya, kadın iradesinden kadın dayanışmasına ve kadın önderleşmesine kadar birçok konuda söz ve eylem örgütledi.
 
Kadın teorisi ve politikası üretmekten parti içi erkek egemenliği ile mücadeleye kadar cins bilincinin ve örgütlü kadın iradesinin gücü ile sadece partinin değil, siyasetin de erkek egemen yapısına karşı savaş açtı.
 
PARTİNİN YARISI
 
Kuruluş deklarasyonunda "Kadının partideki varlığının siyasi temsiliyet eşitliği düzeyindeki çözümüdür" olarak tanımlayan SKM, partinin yarısı olarak örgütlenerek eşitliğin temel kurumsal yapılanmasını oluşturdu. Partinin yarısı düzlemindeki eşitlik tanımının, bütün parti gövdesine sirayet etmesi için ise pozitif ayrımcılık, eşit temsiliyet ve kota kurallarının işletilmesini bir yöntem olarak benimsendi. SKM’yi partinin yarısı olarak inşa etmek, partinin bütün organlarında ve işleyişinde kadını bütünün diğer yarısı olarak örgütleme iradesini de beraberinde getirdi.
 
KADINLARIN ÖRGÜTLÜ İRADESİ
 
SKM, bir yandan toplumsal özgürlük mücadelesinin kadın özgürlük mücadelesiyle örgüt ve politika bütünlüğünün kurulmasında ayırt edici yerde durdu, bir yandan da kadının ezilen cins olmaktan gelen baskı ve eşitsizliğine karşı mücadelesinin örgütü olarak kendini ortaya koydu. Kadın kitlelerinin siyasetin merkezine yürüyüşünün, toplumsal mücadeledeki kadın iradesinin güvencesi oldu.
 
KADINA YÖNELİK ŞİDDET TEMEL GÜNDEMLERİNDEN BİRİ
 
Sosyalist kadınlar, kadınlar adına değil kadınlarla birlikte politika üretmek ve kadınların kadın olmaktan kaynaklı özgürlük sorunlarını salt takvimsel günlerde değil, politikanın genel sorunları haline getirmekte kararlı olarak yola çıktı. Kadına yönelik şiddete karşı 2011 yılında yürüttüğü "Şiddete Karşı Ses Ver" kampanyasıyla, kadına yönelik şiddetin toplumsal mücadelenin önemli gündemlerinden biri haline gelmesinde rol oynadı.
 
Kampanya kapsamında 300 binin üzerinde imza toplayan SKM, kampanyanın finalini aynı şiarla Ankara’da 500’ün üzerinde kadının katıldığı bir mitingle yaptı. Bu süreç, SKM’nin kadın özgürlük sorunu gündemleriyle sokakta kitlelerle etkin olarak buluştuğu, ESP’li erkekleri de işin muhatabı kıldığı ve erkeklerin "Kadına yönelik şiddet erkeklikse biz erkek değiliz" açıklamaları yaptığı bir dönem oldu.
 
KADIN EMEĞİNİN GÖRÜNÜR KILINMASI
 
Kadın emeğinin doğrudan üretim sürecinde ucuz iş gücü olarak sömürülmesi, kadınların esnek ve güvencesiz istihdam edilmesi, işten atılması, sendikal örgütlenme özgürlüğü önünde engel yaratılması gibi birçok konuda SKM, direnen, emeği yok sayılan kadınların yanındaydı. Novamed'den Flormar'a, direnen işçi kadınların omuz başında yerini aldı, kadın dayanışması ile güçlendi.
 
Kadının evde sömürülen emeğinin görünür olması için kampanya örgütledi, kadınlara evdeki emeğinin de erkek egemen kapitalizm tarafından sömürüldüğü bilincini taşımayı kendine görev edindi.
 
Zam, vergi, yoksulluk kıskacında kadının iki defa sömürüldüğünü ve yoksulluğun kadına şiddet olarak döndüğünü kadın kitleleri ile birlikte sokakta teşhir etti. "Savaşa, sömürüye değil kadınlara bütçe" diyerek ekonomik taleplerin de sözcüsü oldu.
 
KADINLAR KAVGAYA ÖZSAVUNMAYA
 
Kadın devimini savunan SKM, bu devrimi erkek egemen toplumsal yapıya karşı cins ayaklanması olarak ele aldı, parti içinde her türlü erkek egemen tarza karşı mücadele etti. Erkeklik atölyeleriyle parti içinde erkek egemen yaklaşımlara karşı mücadele ederken atölyelerin sonuçları erkeklerde belli bir değişim ve dönüşümü örgütledi.
 
SİYASETİN MUTFAKLARINDAN TEORİNİN AYDINLIĞINA
 
"Mutfakları terk ediyoruz" kampanyası ile kolektif yaşam alanlarında, parti binalarında ve politik mücadelede geleneksel cinsiyetçi rol dağılımına karşı mücadele başlattı. Kampanya, evlerin, parti binalarının temizliği gibi kadının evdeki emeğinin sömürüsü olan bıktırıcı ev işlerini erkeklere yapma sorumluluğu yükleyerek kadınların daha fazla teori ve politika ile buluşmasının aracı yapıldı. Sadece maddi işlerde değil, politikadaki cinsiyetçi görev dağılımına da itiraz eden sosyalist kadınlar, kadını dar pratikçiliğe indirgeyen anlayışla da mücadele yürüttü. "Sadece bildiri dağıtmak değil, bildiri yazmak istiyoruz" diyen kadınlar, siyasetin merkezine bu süreçlerden geçerek yürüdü.
 
Aynı zamanda, geleneksel kadınlık rollerine karşı toplumsal cinsiyet atölyeleri örgütleyerek kadının yaşamda ve siyasette özne olmasını savundu, kadınların geleneksel rollerle çarpışmasının aracı yapıldı.
 
İSYANIN KADIN RENGİ
 
SKM, Gezi-Haziran Ayaklanması'nda da Özgecan'ın katledilmesi sonrası açığa çıkan öfkenin sokağa taşmasında da hem kadın isyanını yükseltti hem de isyana kadın rengini verdi. Rojava’da, Bakur’da ve Türkiye’de mücadelede ölümsüzleşen komünist kadın savaşçıları, SKM’li kadınlar omuzlarında taşıyarak sonsuzluğa uğurladı.
 
KADINLARIN ORTAK MÜCADELESİNE İNANÇ
 
Kadın özgürlük mücadelesinin çeşitli gündemleri ve sorunları ekseninde birleşik bir kadın hareketini geliştirme görevine başından beri büyük bir dikkatle yaklaştı ve yoğun emek harcadı/harcıyor.
 
SKM, birleşik kadın mücadelesinin öznesi ve öncüsü olma noktasında birçok kadın platformunda yer aldı/alıyor. Birleşik kadın hareketinin gerekliliğine olan politik kararlılığını Barış İçin Kadın Girişimi, Kadın Cinayetleri İçin Acil Önlem Grubu, Kadınlar Birlikte Güçlü süreçlerine katıldı/katılıyor. Sosyalist kadınlar yerel kadın platformları başta olmak üzere birçok platformları örgütledi/örgütlüyor.
 
SKM, HDP/HDK Kadın Meclisleri'nin kurucu öznelerinden biri oldu ve kadın siyasetinin üretilmesinde sürükleyici rol oynadı. Toplumun ilerici birikiminin önemli bir bölümünün bu zeminde cepheleşmesinde, birleşik kadın hareketinin yaratılmasında, sosyalist kadınlar da yoğun emek ve pay sahibi oldu/oluyor.
 
ENTERNASYONAL DAYANIŞMA
 
Kürdistan’da sürdürülen sömürgeci savaş, Rojava Devrimi’nin savunulması ve dayanışmanın yükseltilmesi, yerel ve genel seçimler, referandum gibi bütün toplumsal mücadelelerde kadının özgürleşme iradesinin sesi ve kürsüsü oldu.
 
Dünya kadın hareketine müdahale ve mücadeleyi ortaklaştırma çabaları bakımından da mütevazı yönelimler sergiler sosyalist kadınlar,  2011 Venezuela Dünya Kadın Konferansı’nın aktif örgütleyicisi ve Nepal konferansının katılımcısı oldu.
 
8 MART'TAN 25 KASIM'A SOKAKTA, İSYANDA
 
SKM, 8 Mart ve 25 Kasım gibi takvimsel, özel kadın gündemlerinin sokakta, birleşik ve kadın isyanın öne çıktığı tarzda örgütlenmesi için özel bir sorumluluk yüklendi. İşçi, emekçi, öğrenci, demokrat, feminist, sosyalist, Alevi, Kürt tüm kadınların kadın olmaktan kaynaklanan ezilmişliğinin birleştirici maya olduğunu savundu. Kadınların ortak öfkesini, sokağa taşımayı önemsedi.
 
KADIN DEVRİMİNE UZUN VE KARARLI YÜRÜYÜŞ
 
Erkek egemen burjuva iktidar, her daim çarkına çomak sokan kadınları ve kadın örgütlenmelerini hedef aldı. SKM de, Türkiye'de erkek egemen faşist şefliğin çarkını kırma iradesi geliştirmenin bedelini baskı, gözaltı ve tutsaklık saldırıları ödedi/ödemeye devam ediyor. Ne var ki her bir saldırı, yürüdüğü yolun kararlılığını, inancını ve özgürlüğe açıldığını gölgelemiyor. Sosyalist kadınlar, isyan yürüyüşünü kadın devrimine ulaştırana, cins eşitlikçi, eşit, özgür bir dünya yaratana kadar aynı inat ve azimle yürümeye kararlı. Selam olsun yürüyene, yürürken değişene ve değiştirene... Selam olsun kadınların örgütlü iradesine...