23 Kasım 2024 Cumartesi

Kadın devrimimizin öncü misyonu ve formu olarak SKM - Özlem Gümüştaş*

SKM'nin varlığı, özgürlüğü için iki kat daha fazla savaşması gerekenlerin, toplumsal devrim mücadelesi alanında ayrı bir kadın cephesi kurması ve kendi düzenini inşa etmesi anlamına gelir. Elbette kadın devrimi bütünlüğünün tek kurmaylığı SKM değildir ama SKM onun politik merkezidir. SKM'nin varlığı politik kadın önderlik merkezi ve örgütlenmesi iddia ve yönelimidir her şeyden önce.
"Cins bilinciyle, kadın devrimiyle özgürleşiyor, siyasetin merkezine yürüyoruz!" 
 
Bu söz bir eylem, bir çizgi olarak öne çıktığında takvim 16 Ekim 2009'u gösteriyordu. Cins bilincini kuşanan, kadın devrimi fikriyle örgütlenmenin önünü açan kadınların yürüyüşü böyle başladı. 15-16 Ekim 2009 tarihinde gerçekleştirilen Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) kurucu toplantısı, bu iddianın kürsüsü ve bu yürüyüşün çağrısı oldu. 
 
Bu çağrı etrafında bir araya gelmiş ve siyasetin merkezine yürüyen kadın iradesi, tarihler 7 Kasım 2009'u gösterdiğinde devrimci kitle partisinin kadın özgürlük mücadelesi ile kuracağı devrimci bağı, yaratacağı ayırt edici çizgiyi somutluyordu. 
 
7 Kasım'da kuruluşunu ilan eden ve parti girişimi olarak çalışmalarına başlayan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) SKM'nin kendini inşa edeceği devrimci zemini şöyle ifadelendiriyordu: "Ezilen cinsin binlerce yıllık köleliğinin ortadan kaldırılmasını, toplumsal ve siyasal özgürleşme mücadelesinin temel bir bileşeni olarak gören ESP, tüm bunlara karşı ezilen cinsin isyanını yarına ertelenmeyecek bir iş olarak ele alacaktır. Kadın cinsin erkek egemenliğinin toplumsal, siyasal ve yasal zeminlerine olduğu kadar, yaşamın her günkü akışı içinde inceltilmiş bütün biçimleriyle savaşımını örgütlemeyi ilkesel bir sorun olarak görmektedir. Bu bağlamda mücadeleyi en etkili düzeylere yükseltmek için uygun örgüt biçimleri arayışı içinde olan ESP kurucuları, parti içinde adeta ikinci bir parti gibi, alanında özgür ve özerk Sosyalist Kadın Meclisleri kurma kararı almış, kurucu çalışmayı bir de kadın cephesinden örgütlemeye başlamıştır. 
 
Parti örgütlenme sürecimize bir kadın devrimi fikri eşlik edecektir. …eşit temsil esastır… pozitif ayrımcılık ve geçici olmak koşuluyla kota uygulanacaktır… Söz konusu kararların uygulanmasından sadece kadın örgütlenmemiz değil, tüm parti sorumlu olacaktır… Kadınların partiye katılımı ve partideki gücü, partide demokratik işlerliğin bir ölçüsü ve güvencesi olacaktır."
 
ESP tarafından ortaya konulan bu yaklaşım, daha sonra parti program ve tüzüğünde sistematize edilir. Bu yaklaşım sosyalist kadınlar bakımından kendi gelişim hattını yönetmek, devrimci kitle partisi ve devrimci faaliyetin toplamı bakımından da bu gelişim hattının bir parçası olmak anlamını taşır. Bir partinin kadın özgürlüğüne dair tanımı, önerdiği toplum düzeniyle doğru orantılıdır. Alternatif olarak sunduğunuz toplum düzeninde bütün boyutları ve ihtiyaçlarıyla kadın özgürlüğü yoksa o düzen sorunludur. Önerilen toplum düzenini yaratmayı iddia eden parti düzeninde kadın özgürlüğü hak ettiği yeri bulmuyorsa, o partinin iddiası da, varlığı da sorunludur. İşte ESP ve SKM örgütlenmesi her şeyden önce "eşitlik, pozitif ayrımcılık" ilkelerini bu somutluk üzerinden hayata geçirmiştir. 
 
Yine sosyalist parti içerisinde kadın eşitliği ve özgürlüğünün somut karşılığı özerklik olarak tanımlanmıştır. Bu özerklik tanımında, kadın özgürlük mücadelesinin görev ve ihtiyaçları ekseninde kendini burjuva yasalarla sınırlamama, fiili meşru mücadele çizgisini kadın lehine uygulama anlayışı öne çıkar. Özerklik tanımı aynı zamanda sol-sosyalist hareketlerin kadın özgürlük mücadelesi ile ilişkilenişlerindeki yapısal sorunlarla da bir hesaplaşma iddiasıdır.
 
Ezilen kadın kitlelerinin özgürlüğü bakımından öncelikli sorun, doğrudan politikaya katılım sorunudur. Bu yanıyla politikaya etkin ve eşit katılım modeli olarak SKM, bütün kadın kitlelerinin katılımının önünü açar. 21 Kasım'da ilan edilen SKM kuruluş deklarasyonu şöyle söyler: "Sosyalist Kadın Meclisleri, sosyalist kadınların politik mücadeleye katılımlarının ve kadın devriminin partili yaşama taşınmasının temel örgütlenme biçimi olacaktır. Kadınların, hem kendi alanında kendi kararlarını alma ve uygulama, hem de bunları bütün parti güçlerine uygulatma güvencesi olacaktır. Kadınların politikada ve partide inisiyatif alanını genişletme, kadın mücadelesi ve örgütlenmesini bütün parti çalışmasına ve örgütlenmesine yaymanın güvencesidir." 
 
SKM, örgütlü kadın kuvvetlerinin kolektif aklı ve iradesi olmakla birlikte, bu iradeyi kolektivizm ve demokratik katılım temelinde geliştirecek bir yol çizmiştir kendine. Aynı zamanda ‘meclis' biçiminde örgütlenmiş olmak kadın iradesinin önünü açmak bakımından da oldukça anlamlı ve geliştiricidir. 
 
SKM, merkez yürütmesi, yerel yürütme organları, kolektif karar alma mekanizmalarıyla bütünlüklü bir kadın örgütüdür. Bu varlığı ile; politikayı doğrudan kadın kitlelerinin her günkü yaşamının içine sokmak, talepleri için harekete geçmesini sağlamak ve nesnel olarak ortaya çıkan hareketlerle politik bağ kurmak amacını, politikanın bu geniş kapsamına ve kadın kitle hareketinin nesnel durumuna uygun örgütlenme hattını kurmak görevini de üstlenir. 
 
SKM kendisi için bir örgüt olmadığı gibi, kadın kitleleri için de tepeden politika, tepeden örgüt değildir.  
 
SKM, ‘kadın devrimi nedir' sorusuna verilecek güncel bir yanıt olma iddiasındadır. Bu; kadının ezilen bir cins olarak kurtuluşu mücadelesini, toplumsal bir devrim mücadelesiyle tarihsel ve güncel ilişkisi bağlamında ele almakla somutlaşır. 
 
Kadın devriminin özü cinsel devrimdir. Ezilen kadın kitlelerine cins bilincinin kazandırılması, kadının ezilmişliği ve ikincilliğinin ortadan kaldırılması ve bu bakımdan kitleleri cins rolleri bakımından toplumsal alt-üst oluşa yönlendirme ve cinsiyet ayrımlarının ortadan kalktığı bir toplumsal devrim mücadelesidir. 
 
SKM politikanın, örgütün ve devrimin olmadığı bir kadın devrimi tanımından, kadının cins bilinci ve eylemiyle bütün bunların merkezine yürüdüğü bir kadın devrimi tanımına geçiştir. "Cins bilinciyle, kadın devrimiyle siyasetin merkezine" yürüme iddiası, bir toplumsal alt-üst oluş için öncünün yaratılması hamlesidir. Geleneksel rol tanımlamalarıyla hesaplaşma, öğretilmiş erkeklik ve öğretilmiş kadınlığın devrimci saflarda yaşanan görüngülerine saldırma hareketidir. 
 
Kadın devrimini realize edip, somut bir dinamiğe dönüştürecek ana halka olarak politik gelişimi örgütlemek, kadın devriminin önderliği sorununu buradan çözmek SKM'nin varlık nedenidir. 
 
SKM'nin varlığı, özgürlüğü için iki kat daha fazla savaşması gerekenlerin, toplumsal devrim mücadelesi alanında ayrı bir kadın cephesi kurması ve kendi düzenini inşa etmesi anlamına gelir. Elbette kadın devrimi bütünlüğünün tek kurmaylığı SKM değildir ama SKM onun politik merkezidir. SKM'nin varlığı politik kadın önderlik merkezi ve örgütlenmesi iddia ve yönelimidir her şeyden önce. SKM tam da bu nedenle kadın devrimini dar cins görüş açısından çıkarıp, yaşayan ve yöneten bir güce dönüştürme görüş açısına sımsıkı bağlı bir politik hareket sahası olarak konumlanmaktadır. 
 
SKM'nin üstlendiği ve 9 yıldır kararlı biçimde uygulama hattında yer aldığı bu öncülük misyonu, kadın özgürlük mücadelesinin pusulasını tutma işidir. Bu işi üstlenen kadınlar böyle tarihsel bir sorumluluğu almış, "Hayatın olduğu her yerde savaşmak istiyorum" diyen bilinç ve eylemi kuşanmış demektir.
 
*ESP Genel Başkan Yardımcısı