24 Kasım 2024 Pazar

JKŞ: Komutan Sorwxîn ve Azadî'nin hesabını soracağız

YPJ komutanları Sorxwîn Rojhilat ve Azadî Dêrik'e yönelik saldırıya tepki gösteren JKŞ, "Komutanlarımız Sorxwîn ve Azadî yoldaşların izinden mücadelemizi yükselteceğiz. Ne emperyalist sömürgeci, ne gerici bölge devletlerine geçit vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ), Türk devletinin 11 Şubat 2024'te Qamislo'da düzenlediği saldırıda ölümsüzleşen Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) komutanları Fatma Sakan (Sorxwîn Rojhilat) ve Emîne Seyîd Ehmed'e (Azadî Dêrik) ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Hiçbir saldırının kadın devriminin, kadınların kurtuluş mücadelesinin önüne geçemeyeceği vurgulanan açıklamada, "Sorxwîn ve Azadî yoldaşlar dünya kadınlarına umut olan, özgürlüğün, kurtuluşun yolunu gösteren Rojava kadın devrimimizin savunmasında yer aldılar. Emek verdiler, ter döktüler, kanlarını akıttılar. Devrimimizin kadın savunma gücü YPJ'nin öncü komutanı oldular. Devrimimizin kadın aklı ve iradesi ile var olmasında yapıcı güç oldular" denildi.

Sorxwîn Rojhilat'ın Kobanê direnişinde en ön mevzilerde savaştığı ve DAİŞ'in yenilgisinde büyük rol oynadığı kaydedilen açıklama şöyle devam etti: "O gün diyorduk Türk devleti DAİŞ işbirlikçisi, ama bugün kendisi DAİŞ'tir. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da devrimci kadınlar katlediliyor, tutuklanıyor, hapishanelerde ağır tecrit altında tutuluyorlar. Aynı zamanda kadın kırımına dönüşmüş kadın katliamları, şiddet artmış durumda. Kadını şiddetten koruyan İstanbul Sözleşmesini iptal ettiler, aile yasasında değişiklik yaparak kadının evsel köleliğini güçlendirmek istiyorlar, kadın katillerini cezasız bırakıyor. Kadın düşmanı politikalarına her gün bir yenisini ekliyorlar."

Kapitalizm ekonomik, toplumsal krizini çözemedikçe tüm dünyada faşizm, milliyetçilik, gericilik, cinsiyetçiliğin geliştiği dile getirilen açıklamada, Ortadoğu'da derinleşen çatışmalara dikkat çekildi. "Bütün bu gelişmelerin içinde Rojava devrimimiz, Ortadoğu ve dünya kadınları için, ezilenler için bir deniz feneridir. Geleceğin umutlu, aydınlık yüzüdür. Halkların birleşik, demokratik devrimidir" denilen açıklamada, bu nedenle devrimin temel yapıcı gücü olan kadınların, önderlerin hedef alındığı dile getirildi.

Açıklama, şöyle devam etti: "Komutanlarımız Sorxwîn ve Azadî yoldaşların izinden mücadelemizi yükselteceğiz. Ne emperyalist sömürgeci, ne gerici bölge devletlerine geçit vermeyeceğiz. Kadınların ve halkların birleşik mücadelesini yükselteceğiz. Kadın devrimimizi tüm Ortadoğu'ya ve dünyaya yayacağız. Sorxwîn ve Azadî yoldaşlarımızın silahları özgür, eşit adil bir dünya kuruncaya kadar biz kadınların ellerinden düşmeyecek. Kadın düşmanlarından ve kadın katillerinden bir gün ama mutlaka bir gün hesap soracağız."