3 Ekim 2024 Perşembe

İzmir'de yakılarak katledilen Suriyeli mülteciler anıldı

İzmir Güzelbahçe'de ırkçı bir saldırgan tarafından yakılarak katledilen Suriyeli üç işçi genç, mezarları başında anıldı. 

Halkların Köprüsü Derneği, 16 Kasım'da Güzelbahçe'de yakılarak katledilen üç Suriyeli mülteci işçiyi mezarları başında andı. Güzelbahçe Yelki Mezarlığı'nda düzenlenen anma etkinliğine dernek üyelerinin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri katıldı. Anma etkinliğinde konuşan dernek Başkanı Üstün Reinart, 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ve 17 yaşındaki Muhammed el-Bish'in Güzelbahçe'de bir ırkçı tarafından katledildiğini hatırlattı.

'IRKÇILIĞA KARŞI ONLARI KORUYAMADIĞIMIZ İÇİN AF DİLİYORUZ'
Reinart, "Buraya ırkçılığı kınamak, hayatını bu şekilde kaybedenlere taziye için ve yaşamlarında esirgenen saygıyı hiç olmazsa cansız bedenlerine iade etmek için geldik. Acıyla, kaygıyla, vicdanlarımız sızlayarak ve utanarak; ırkçılığa karşı onları koruyamadığımız için ailelerinden af diliyoruz" dedi.

Suriyeli ve Afgan mültecilerin, savaştan kaçıp yaşama tutunabilmek için Türkiye'ye sığındığını hatırlatan Reinart, "Mültecilik statüsünden faydalanmamaları için misafir olarak addettiğimiz, ülkelerine güvenle dönmelerini sağlayamadığımız, ucuz, güvencesiz işlerde çalıştırarak, ucuz işçilikle ekonomik bir menfaat kaynağı haline getirdiğimiz, çoğu zaman barınma bile sağlayamadığımız mültecilere karşı vicdan borcumuzu yerine getiremedik" diye konuştu.

'BU TOPRAKLARDA BİR ARADA YAŞAMANIN YOLLARINI BULABİLİRİZ'
Katledilen üç gencin acısı dinmeden bu hafta Ankara ve İstanbul'da yaşanan ırkçı saldırıları hatırlatan Reinart, cezasızlık politikası ve körüklenen mülteci düşmanlığının ortaya çıkardığı sonuçlara işaret etti. Reinart, "Daha öncesinde de yaşadığımız gibi giderek dozu artan ırkçı yıkıcı, yok edici saldırılarla karşı karşıyayız. İnsanlığımızı yaralayan, vicdanlarımızı ezen söylem ve tutumları, ırkçı saldırıları engelleyelim, kınayalım, karşı çıkalım. Çünkü ırkçılık, buraya sığınanlara karşı gösterilen şiddet, hepimizin insanlığını değersizleştirir. Bu topraklarda birbirimizi düşmanlaştırmadan, yok etmeden bir arada yaşamanın yollarını bulabiliriz, bulmalıyız" ifadelerini kullandı.

'YANGINDAN VE DİKTATÖR ATEŞİNDEN IRKÇILIK ATEŞİNE'
Suriyelilerle Dayanışma Derneği'nden Muhammed Salih de 6 Eylül 2012'de Ege Denizi'nde 110 mülteciyi taşıyan bir teknenin battığı ve 64 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı, "Boğulmaktan, yangından ve diktatör ateşinden, ırkçılık ateşine..." sözleriyle mültecilerin yaşadıklarını anlattı.

Açıklamanın ardından katledilen katledilen Suriyeli işçilerin mezarlarına çiçekler bırakıldı.