25 Kasım 2024 Pazartesi

İzmir'de Seyid Rıza ve arkadaşları anıldı

İzmir'de Dersim Dernekleri ve DAD, Seyid Rıza ve arkadaşlarının 15 Kasım 1937'de idam edilmelerine ilişkin anma yaptı. İzmir'de Dersim Dernekleri ve Demokratik Alevi Dernekleri(DAD), Seyid Rıza ve arkadaşlarının 15 Kasım 1937'de idam edilmelerinin 81. yılına ilişkin Karşıyaka çarşı girişinde anma düzenledi. Anmaya HDP, KESK'in tşk kitle örgütü temsilcileri katıldı. "Zulme karşı diz çökmemeyi senden öğrendik" yazılı pankartın açıldığı anmada, mumlar yakılarak lokmalar dağıtıldı.
 
Kitle adına açıklamayı DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Hüseyin Ozan yaptı. Seyit Rıza ve arkadaşlarını anmak için bir araya geldiklerini belirten Ozan, vicdanlara seslenerek adalet taleplerini yineledi. Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edildikten sonra cenazelerinin de ailelerine teslim edilmediği hatırlatan Ozan, şunları söyledi: "Bu yalanlar günümüze kadar aralıksız biçimde tekrarlanmış, propaganda edilmiştir.  Bilindiği gibi Avrupa merkezli olarak yaşanan gelişmeler bağlamında İmparatorluk tipi hegemonyalar dağılmakta, yerine kapitalist hegemonyanın tahakküm biçimi olan ulus devletler inşa edilmekteydi. Osmanlı imparatorluğu Avrupa karşısında gittikçe gerilemekte, milliyetçi akımlar Osmanlının tahakküm alanlarında da etkisini göstermekteydi. Osmanlının çözülüş ve çöküşünü önleme arayışlarının sonucu olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti kurulmuş, bu cemiyetin faaliyetleri sonucu 1908 de 2'nci Meşrutiyet ilan edilmiş ve iktidar esas olarak İttihatçıların eline geçmişti. İttihatçılar Osmanlı imparatorluğunu Alman devletinin müttefiki olarak savaşa dahil etmiş; Almanların akıl hocalığı, destek ve teşviki ile savaş yıllarında gayri müslimlerden başlayarak etnik ve dinsel tekleştirme politikaları uygulamışlardır. Bu sürecin ve tek tipçi politikaların sonucunda antik dönemlerden beri bu topraklarda yaşayan birçok halk adeta yok edildi."
 
1937-38 yılında Dersim'de tüm yerleşim yerlerinin yakılıp yıkıldığını dile getiren Ozan, katliamdan sağ kalanların ailelerinin ise parçalanarak Anadolu'nun dört bir yanına sürgün edildiğini ifade etti. Dersim halkının isyan etmediğini ve üstüne gelen bir zulüm dalgası karşısında her canlının yaptığı gibi yaşam hakkını ve yaşam alanını savunmak için çok sınırlı olanaklarıyla direndiğini belirten Ozan, "Dersim tarihte yaşanmış ve dünde kalmış bir vaka değildir. Toplumsal varlığımız, kimliğimiz hala kabul görmemekte, tek tipleştirme politikalarıyla sistematik bir şiddet sarmalında tüketilmeye devam edilmektedir. Osmanlı döneminde saldırılara Alevi kimliğimiz gerekçe gösterilirken, Cumhuriyet döneminde buna birde Kürt kimliğimiz eklenmiştir. Tek tipçi politikalar bu toprakları cehenneme çevirmiştir. Kürt ve Alevi gerçekliklerini, benzer kimlikleri sorun haline getiren tek tipçi zihniyet ve politikalardır. Dünyada ki benzer örneklerden yola çıkarak devlet Dersimle yüzleşmelidir. İlk adımlar olarak; Seyit Rıza ve diğer canlarımızın cenazeleri halkımıza teslim edilmeli, Dersim'e nakline engel olmamalıdır. Toplumsal kimliğimiz tanınmalı, şiddet ve asimilasyon politikalarına son verilmelidir" dedi.