2 Ekim 2024 Çarşamba

İstinaf kararı: Kemal Kurkut yasal çerçevede öldürüldü

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, Kemal Kurkut cinayetinde sanık polise herhangi bir suç yüklenemeyeceğini belirterek, cinayetin "yasal çerçevede" işlendiğini ileri sürdü.

2017'de Diyarbakır Newroz'unda Kemal Kurkut'u katleden polis Yakup Şenocak'a yerel mahkemenin verdiği beraat kararı bozuldu.

Kurkut ailesinin tazminat talebiyle İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı davanın yerel mahkemece geri çevrilmesi üzerine itiraz edilen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi, ocak ayında aldığı kararda, katliamı "yasal sınırlar içinde işlendiğine" hükmederek tazminat ödenmesine yer olmadığına karar vermişti.

BENZER BİR KARARLA KARŞILAŞTIRILDI
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre benzer bir kararla katil polis Yakup Şenocak'ın yargılandığı dava dosyasında da karşılaşıldı.

Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin katil polis Şenocak hakkında verdiği beraat kararına karşı tarafların yaptığı itirazı inceleyen Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Kurkut'un öldürülmesinin "yasal sınırlar içinde olup olmadığını" tartışmaya açtı. Mahkeme, yargılamayı yapan yerel mahkemenin sanık polis hakkında verdiği beraat kararını bunun üzerine kurmamasını esasa yönelik bir eksiklik olarak kabul edip kararı bozdu.

İstinaf Mahkemesi, kararında, Anayasa'nın "yaşam hakkı"nı düzenleyen 17. maddesinde belirtilen zorunlu durumlarda meydana gelen ölme ve öldürme fillerinin yaşam hakkının ihlali sayılmayacağı hükmünü öne sürdü. Karara gerekçe olarak ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "yaşam hakkı"nı düzenleyen 2/b maddesine işaret eden mahkeme, söz konusu maddede istisnai hali oluşturan "'Bir kimsenin usulüne uygun olarak yakalanmasını gerçekleştirme veya usulüne uygun olarak tutulu bulunan bir kişinin kaçmasını önleme…' nedeniyle meydana gelen ölümde yaşam hakkı ihlalinden bahsedilemeyeceği" hükmüne atıfta bulundu.

'YAŞAM HAKKI İHLALİ' YOK SAYILMIŞ
Mahkeme, sözleşmenin "Hakkında mahkemece hükmedilen ölüm cezası verilmiş kişiler dışında kimsenin yaşam hakkının ihlal edilmeyeceği" hükmünü ise görmezden geldi.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 24. maddesinin 1 fıkrasındaki "Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez" ile 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu Kanunu'nun (PSVK) 16. maddesinde, polisin kademli olarak zor ve silah kullanma yetkisi veren durumlara işaret eden mahkeme, Kurkut'un öldürülmesinin belirtilen yasal çerçevede kaldığını savundu.

HUKUKA AYKIRI BULUNDU
İlk derece mahkemenin, sanık polise dair beraat kararını Adli Tıp Kurumu ve Ulusal Kriminal Büro'nun Kurkut'un yerden seken mermi ile hayatını kaybettiği yönündeki raporları doğrultusunda aldığı üzerinde duran istinaf, silah kullanma yetkisi tartışılmadan polis Yakup Şenocak'a yüklenen suçun "hukuka aykırı" olduğunu öne sürdü.

Mahkeme, hukuka aykırı yüklenen suçun bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle işlenmesi nedeniyle "ceza verilmesine yer olmayacağı" kararının verilmesi gerektiği sonucuna vardı.

Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle verilen beraat kararının eksik gerekçe ile alınmasının "hukuka aykırı" olduğunu savunan mahkeme, oy birliği ile kesin olmak üzere beraat kararının bozulmasına hükmetti.