2 Ekim 2024 Çarşamba

İstanbul ve Ankara'da hasta tutsaklar için açıklama

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekilen İstanbul ve Ankara'daki açıklamalarda gerekli tedavilerin yapılması istendi. 

İstanbul ve Ankara'da yapılan açıklamalarda hasta  tutsakların durumuna dikkat çekildi, tedavilerin önündeki engellerin ortadan kaldırılarak tahliye edilmeleri istendi. 

İSTANBUL
518. F oturmasında Kayseri Bünyan T Tipi Hapishanesi'nde tutulmakta olan hasta tutsak Dicle Bozan'ın sağlık durumu aktarıldı. İHD İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında metni İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. 2017 yılında ağır yaralı olarak yakalanıp ardından tutuklanan, hastanede bir bacağı diz altından ampute edilen ve kolostomi yapılan, ancak diğer bacağındaki şarapnel parçaları çıkarılmadan ve tedavisi  tamamlanmadan hapishaneye götürülen Dicle Bozan'ın bu hastalıklarının yanı sıra migren ve  epilepsi hastası olup, epilepsi atakları nedeniyle sık sık baygınlık yaşadığını aktaran Yoleri, "Sık sık yaşadığı epilepsi krizleri nedeniyle tek başına tutulmaması gereken Bozan, Elazığ'daki tedavi imkanlarının yetersizliği nedeniyle 2018 yılında İzmir Menemen R tipi Hapishanesi'ne gönderilmiştir" dedi.

'DİCLE BOZAN'IN SAĞLIK HAKKINA ERİŞİM ENGELLENDİ'
Tek başına kalamayacak durumda olmasına rağmen tek kişilik hücrede tutulduğu ve gerekli tıbbi bakım sağlanmadığını belirten Yoleri, "Acilen yapılması gereken ameliyatı 9 ay boyunca geciktirilen Bozan ve aynı hapishanede tutulan iki diğer hasta mahpus, tedavi ve tıbbi bakım talebi ile açlık grevi yapmak zorunda kalmış ve ameliyat sonrası kendilerine bakım sağlayabilecek arkadaşlarının olduğu İzmir Şakran Hapishanesine sevk talebinde bulunmuşlardır. Talepleri kabul edilmeyen Dicle Bozan, ameliyat edilmeksizin 28 Mart 2018 tarihinde Elazığ T Tipi Kadın Hapishanesine geri gönderilmiştir. Sağlığa erişim hakkının tamamen ortadan kalktığını ifade eden Bozan'ın avukatına verdiği bilgiye gere; Hasta nakline uygun olmamasına rağmen, ring aracı ile 5 kez Elazığ devlet hastanesine götürülmüş, ancak hiç bir doktora çıkarılmadan geri getirilmiştir" ifadelerini kullandı. 

'YAŞAMINA AĞIR RİSK OLUŞTURMAKTA'
Yoleri, şöyle devam etti: "Cumhuriyet Savcılığı'na ve İnfaz Hakimliğine tedavi ve infaz ertelemesi amaçlı yapılan tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını belirten avukatı; 'Dicle'ye yapılan muamele tamamen işkencedir. Tedavisi engellendiği gibi tahliyesi yönünde gösterilen raporları da dikkate alınmıyor. Tedavi adı altında işkence ediliyor. Bunu kabul etmiyoruz, biran önce serbest bırakılması ve tedavisinin dışarıda yapılmasını istiyoruz' diyerek durumu açıklamış ve Dicle  Bozan'ın hapishanede ölüme terk edildiğini belirtmiştir. Sağlığa erişimde yaşanan sorunlar pandeminin yarattığı ağır koşullarla birleşerek Dicle Bozan gibi tüm hasta mahpusların yaşamına ağır risk oluşturmaktadır."

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de 390. açıklamasını, Antalya L Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpuslardan Ahmet Zeki Özkan'a dikkat çekmek için düzenledi. İHD Ankara Şube önünde gerçekleşen açıklamada 65 yaşında olan Ahmet Zeki Özkan, 15 Mart 2017 yılında gözaltına alındığı, yaklaşık bir hafta gözaltında kaldıktan sonra tutuklanarak Kırşehir E Tipi Kapalı Hapishanesi'nde 10 ay kaldığı belirtildi. 

Açıklamada, "Antalya'da görülen dava sonunda 6 yıl 3 ay ceza verilip serbest bırakılmıştır. Dışarıda iken Ekim 2020'de 4. Evre akciğer kanseri teşhisi konulmuştur. Teşhis konulmadan önce Yargıtay tarafından da cezası onaylanmıştır. Cezasının onaylanması üzerine infaz erteleme talebinde bulunulmuş ve infazı 6 aylığına ertelenmiştir. 6 ay sonra tekrar infaz erteleme süreci başlatılmış ve yapılan kontroller sonucunda Antalya Adli Tıp Kurumu tarafından 'Cezaevinde kalamayacağına' dair rapor düzenlenmiştir. Bununla birlikte Covid-19 riskine rağmen ağır durumda olan hasta İstanbul Adli Tıp Kurumuna çağrılmış ve ayakta olduğu için 'Cezaevinde kalabilir' raporu çıkartılmıştır. Ailesi ve avukatları tarafından yapılan infaz erteleme başvurularının reddedildiğine dair karar 14 Aralık 2021 tarihinde ellerine ulaşmıştır. Akabinde aile ve avukatları tekrar infaz erteleme talebinde bulunmuş fakat yeniden ret kararı verilmiştir ve Ahmet Zeki Özkan'ın hemen teslim olmasını istemişlerdir. 9 Şubat 2022 tarihinde ikinci kez tutuklanarak bu sefer Antalya L Tipi Kapalı Hapishanesine konulmuştur" diye belirtildi. 

'ENFEKSİYON KAPMAMASI GEREKEN HASTANIN DURUMU KÖTÜLEŞMEKTE'
Ahmet Zeki Özkan'ın kullandığı, kanser hücrelerini hedef alan ve akıllı ilaç olarak tabir edilen ve yan etkileri çok fazla olan ilaçlardan kaynaklı olarak vücutta kaşıntı, yüzünde, sırt ve kafa bölgesinde kötü derecede yaralar oluştuğu ve bu yaraların da enfeksiyon kapma riski yüksek olduğunun altı çizilen açıklama, şöyle devam etti: "Enfeksiyon kapmaması gereken hastanın durumu gittikçe kötüleşmektedir. Burnundan sürekli olarak sıvı geliyor ve bazen bu sıvı kanlı olmaktadır. Göğüs cerrahi bölümünde akciğerindeki suyun alınması için ameliyat geçirmiştir ve bu ameliyat ile 5 litre sıvı alınmıştır. Kalan sıvı sırtına takılan hortumla çıkarılmış ve toplamda 10-12 litre sıvı alınmıştır.

4. Evre Akciğer kanseri hastalığının yansıra kronik farklı hastalıkları da bulunmaktadır. Birkaç ya önce anjiyo olmuştur. İki kulağı duymuyor ve işitme cihazı kullanıyor. Ayrıca yüksek tansiyon hastasıdır ve prostat rahatsızlığı da bulunmaktadır. 4. Evre Akciğer kanseri olan hastalar için doktorlar tarafından bir yıllık ömrünün kaldığı söylenmiş olmasına rağmen hapishanede tutulmaya devam edilmektedir. Avukatları cezaevine girmesinin hemen arkasından tekrar infaz erteleme başvurusunda bulunmuş ancak henüz bir yanıt gelmemiştir.

'TEDAVİSİ DAHA SAĞLIKLI KOŞULLARDA YAPILMALI'
Ahmet Zeki Özkan'nın akciğer 4. Evre kanser olmasından kaynaklı olarak hapishanede kalamayacağı açıktır. Antalya Adli Tıp Kurumu tarafından Cezaevinde kalamayacağına dair verilmiş olan raporun dikkate alınmayarak İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 'Cezaevinde kalabilir' raporu verilmesinin kabul edilebilir bir yanı yoktur. Doktorların '1 yılı kaldı' dedikleri kadar ağır olan mahpusun derhal tahliye edilmesini ve ailesinin yanında daha sağlıklı koşullarda tedavisine devam edilmesini talep ediyoruz."