GÜNCEL
İstanbul Tabip Odası ve SES Dr. Melike Erdem'i andı
Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) ihbar hattına yapılan bir şikayet ve kötü çalışma koşulları nedeniyle, 30 Kasım 2012'de hayatına son veren Dr. Melike Erdem, İstanbul Tabip Odası ve SES üyeleri tarafından çalıştığı hastane önünde anıldı.
İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) ihbar hattına yapılan bir şikayet ve kötü çalışma koşulları nedeniyle, 30 Kasım 2012'de hayatına son veren Dr. Melike Erdem için çalıştığı Samatya'daki İstanbul Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde anma düzenledi.
Hastanede çalışan sağlık emekçilerinin de katıldığı anmada, Erdem için saygı duruşunda bulunuldu. Doktor Aytekin Sağlam tarafından yapılan açıklamada "Doktor Melike Erdem'i gencecik yaşında hayatını sonlandırmaya iten bu koşulları yaratan sağlık yöneticilerini, hem hastaları, hem çalışanları mutsuz eden, çaresiz bırakan sağlık politikalarının peşini bırakmayacağız" denildi.
Melike Erdem'in intiharına ağır mesleki çalışma şartlarının da etki ettiğini söyleyen Sağlam, "Genç meslektaşımızın ölümü, sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu ağır çalışma tablosunun, yorgunluğun, tükenmişliğin, düzelmeyen yoğun ve yorucu çalışma koşullarının değersizleştirilen emeğimizin, mesleki kimliğimizin, yüklendiğimiz fiziki ve ruhsal yıpranmanın vahim tablosunu ortaya koydu" dedi.
'SON 3 YILDA 431 SAĞLIK ÇALIŞANI İNTİHAR ETTİ'
Sağlam, Erdem'in yitirdikleri ne ilk ne de son arkadaşları olduğunu ifade ederek, son 10 yılda 241 sağlık çalışanının iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini belilrtti.
Sağlam, "Son 3 yılda 431 sağlık çalışanı intihar etti. Son 5 yılda Beyaz Kod'a 46 bini aşan şiddet başvurusu yapıldı. Son 10 yılda sağlık çalışanlarının iş yükü 5 kat arttı. Sağlık çalışanlarından tükenmişlik oranı yüzde 24 oldu. Yine sağlık çalışanlarının yüzde 69'u mobinge uğradıklarını ifade ediyor. 30 saati aşan nöbetler, 100 saati aşan haftalık çalışma saatleri, 5 dakikada bir hasta bakma zorunluluğu bizleri tüketiyor. Bu rakamlar sadece ulaşılabilen olaylar üzerinden çıkartıldı ve buz dağının sadece görünün kısmını ifade ediyor" diye konuştu.
'SORUMLULUĞUMUZ OLMAYAN İŞLERİ YAPMAMIZ İSTENİYOR'
Kötü çalışma şartlarından hastalar kadar çalışanların da etkilendiğini vurgulayan Sağlam, "Bu tablo tesadüf değil. Bizler sağlık çalışanları olarak bazen 36 saati bulan nöbetler tutuyoruz. Bazen de sorumluluğumuz olmayan işleri yapmamız bekleniyor. Mobinge ve baskılara maruz bırakılıyoruz. Ticarileştirilen, niteliği boşaltılan bir sağlık sisteminin sonuçlarından sorumlu tutuluyor, hedef tahtası haline getiriliyoruz. Mecburi hizmet yaşamlarımızı alt üst eden bir sürece dönüştürülmüş durumda. Sorunlarımız var ama çözülmüyor. Bakmamız gereken hasta sayısı dünya ortalamasının neredeyse 8 katı. İşimizin ağırlığı ve sağlık üretirken fiziki ve sağlıksız koşullar sağlığımızı da bozuyor. Tehlikeli ve ölümcül birçok hastalığa maruz kalıyoruz. İş güvencesiz, sözleşmeli, taşeron, esnek ve kuralsız çalışma hayatına mahkum edilmek isteniyoruz" dedi.
Sağlam, "Biz herkes için eşit, parasız ve ulaşılabilir bir sağlık sistemini savunuyoruz. Meslek ilkelerimizin gözetilmesini meslek onurumuzun korunmasını, insanca çalışma koşullarında çalışmak istiyoruz" diyerek taleplerini sıraladı.
SAİP: SAĞLIKTA ŞİDDET HER GÜN ARTIYOR
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ise yaptığı konuşmada sağlıkta şiddetin her gün artığının altını çizerek, sağlık çalışanlarının zor koşullarda çalıştığını söyledi.
Hastalarla aynı tarafta olduklarını belirten Saip, "Hastalara şifa dağıtmak için varız. Ne yazık ki sistem öyle bir hale getirdi ki, hastalar yaşadıkları en ufak bir sorunu sağlık çalışanlarına karşı bir şiddete dönüştürmekte" diye belirtti.