22 Eylül 2024 Pazar

İsmail'in son sözü 'beni kaybedecekler' oldu

Gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci'nin akıbetini soran İHD İzmir Şubesi, "İsmail'in son sözü 'beni kaybedecekler' oldu" diyerek, kayıpları arama mücadelesine devam edeceklerini belirtti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, "Kayıplar bulunsun, failleri yargılansın", "Hasta tutuklular serbest bırakılsın" talebiyle yaptıkları Konak eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. 
 
Basın açıklamasını okuyan İHD Şube Yöneticisi Caner Canlı, 24 Aralık 1994'te İstanbul'un Levent semtinde sivil polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Bahçeci'nin akıbetini sordu. 
 
'ANNE VE BABASI HER YERDE ARADI'
 
Canlı, 1994'te gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Bahçeci'nin hikayesini ve yargı sürecini şu sözlerle anlattı:
"Bahçeci ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail'in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail'in polisler tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Ardından Fatma ve Şehmuz Bahçeci oğullarını her yerde aradı. Devletin her kademesine başvuruda bulundu; fakat sonuçsuz kaldı. İsmail'in son sözü 'beni kaybedecekler' oldu ve sivil bir arabaya zorla bindirildiği günden sonra İsmail'in aranmaları ve onunla ilgili ev baskınları da bitti. Gözaltına alınan kişilere 'Sizi İsmail Bahçeci gibi kaybederiz' diye tehdit ettiler. Bir daha ne arayan oldu, ne de İsmail'in izine rastlanıldı. Başbakan Çiller ve Cumhurbaşkanı Demirel ailenin randevu taleplerini kabul etmedi. Görüştükleri İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu da onlara İsmail'in işkence ile öldürülüp bir çukura atılmış olabileceğini söyledi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ise 'Dua edin de oğlunuz polislerin elinde olsun. Araştırıp size haber vereceğim' dedi; ama aileyi hiç aramadı."
 
'MÜCADELEYE DEVAM'
 
Bahçeci'nin gözaltına alındığı inkar edilince, İHD ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdığını dile getiren Canlı, şöyle devam etti:
"Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, Devlet Güvenlik Mahkemesi İstanbul Başsavcısı Ahmet Köksal ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu İsmail Bahçeci'nin kaybedilmesinden sorumludur. Baba Şehmuz Bahçeci'nin ömrü İsmail'in akıbetini öğrenmeye yetmedi. 2004 Ağustos'unda vefat etti. Buradan sesleniyoruz; bütün kayıplarımızı aramaya, onların sesi olmaya, insan hakları ve evrensel hukuk kurallarının uygulandığı bir yönetim biçimi için mücadeleye devam edeceğiz."