25 Kasım 2024 Pazartesi

İşkenceyle gözaltına alınan gazeteci: Hakikatin ortaya çıkmasından korkuyorlar

Esenyurt'ta işkenceyle gözaltına alınan ve işkencenin gözaltında da sürdüğünü belirten MA muhabiri Sezgin, özgür basın emekçisi oldukları ve hakikati belgeledikleri için saldırıların hedefinde olduklarını kaydetti. Sezgin, "Özgür basın çalışanları hakikatin izinden ayrılmayacak. Bizler devamlı bu baskılara karşı, gazetecilerin hukuksuz yargılanmalarına karşı alanlarda olacağız ve bunu teşhir edeceğiz" dedi. 

İstanbul Esenyurt'ta haber takibi yaptığı sırada işkenceyle gözaltına alınan, burnu kırılan gazeteci Ferhat Sezgin, maruz kaldıklarını Mezopotamya Ajansı'na anlattı. Van halkıyla dayanışmak için Esenyurt'ta yapılmak istenen eylemde halkın alkışlamaya başladığı anda polis tarafından ablukaya alındığını hatırlatan Sezgin, abluka dışında bulunan halka polisin saldırdığını ve o anları kayda aldıklarını belirtti. Bu esnada bir polisin, "basın mısın sen" diyerek üzerine yürüdüğünü, gazeteci olduğunu söylemesine rağmen basın kartını istediğini aktaran Sezgin, "Kimliğimi çıkarmama müsaade dahi etmeden 4-5 polis üstüme çullandı" dedi.

'İŞKENCE, HAKARET VE KÜFÜR GÖZALTI ARACINDA DA SÜRDÜ'
Kamerası kırılmadan önce saldırıyı kayda aldığını ve her yere yayıldığını söyleyen Sezgin, "Sonra bana küfür ederek ablukanın içine aldılar. Yine işkence yaparak, hakaretler ettiler. Gazeteci olduğumu defalarca kez söylememe rağmen, ters kelepçe yaparak araca bindirdiler. O esnada burnum kırıldı zaten. Vücudumun çeşitli yerlerinde morluklar var. Gözaltı aracına bindiğimizde tekrar gazeteci olduğumu; bu yaptıklarının yanlış olduğunu, hukuksuz olduğunu söyledim. 'Gazeteciysen burada ne işin var' dediler bana" aktarımında bulundu.

'BİLEĞİMİZE KAN GİTMEYECEK ŞEKİLDE KELEPÇEYİ SIKTILAR'
Gözaltına alındıktan sonra götürüldükleri hastanede darp raporu aldıklarını belirten Sezgin, polisin işkence ve hakaretlerinin burada da devam ettiğini vurguladı. Sezgin, "Emniyete gittiğimizde plastik kelepçeyi bileğime kan gitmeyecek şekilde sıktılar. Bizi 4-5 saat emniyetin önünde, gözaltı aracında öylece tuttular. Kolumuz uyuştu, hatta fenalaşan oldu. Sonra bizi içeriye aldılar, orada da psikolojik işkence, hakaretlere, küfürlere maruz kaldık. Gözaltı sürecinde devamlı psikolojik baskı vardı, kalınan koşullar çok iyi koşullar değildi, yemekleri iyi değildi. O yüzden yemek yiyemedik" dedi.

'TİHV'E BAŞVURACAĞIZ'
Gözaltı sürecine dair hukuksal süreç başlatacaklarını belirten Sezgin, "Avukatlarla beraber TİHV'e başvuracağız, darp raporu alacağız. Kameramız kırıldı. Hem bu hem de polisin işkencesine dair şikayetlerde bulunacağız. Zaten hastaneden aldığımız darp raporu mevcut" ifadelerini kullandı. 

'ALANLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Özgür basın emekçisi olduğu için bu saldırıya maruz kaldığının altını çizen Sezgin, şöyle devam etti: "Hakikatin ortaya çıkmasından korkuyorlar. Özgür basın çalışanları hakikatin izinde yürüyor, halka gerçekleri gösteriyor. Özgür basın çalışanları hakikatin izinden ayrılmayacak. Bizler devamlı bu baskılara karşı, gazetecilerin hukuksuz yargılanmalarına karşı alanlarda olacağız ve bunu teşhir edeceğiz."