24 Kasım 2024 Pazar

IŞİD'lilerin 'insanlığa karşı suç'tan yargılanması talep edildi

HDP'nin 5 Haziran 2015'teki Diyarbakır seçim mitingine yönelik IŞİD tarafından yapılan saldırıyla ilgili görülen davada, avukatlar sanıkların "insanlığa karşı suç" kapsamında yargılanmalarını talep etti.
HDP'nin Diyarbakır'da 5 Haziran 2015'te düzenlediği seçim mitingine IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırıyla ilgili davanın 13. duruşması, Ankara Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu sanıklardan Orhan Gönder'in salonda hazır edildiği duruşmaya, diğer tutuklu sanıklar Mustafa Kılınç ve İsmail Korkmaz SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Burhan Gök de yine SEGBİS ile duruşmaya katıldı.
 
Duruşmayı saldırıda iki bacağını kaybeden Lisa Çalan ile 10 Ekim Ankara Garı katliamında yaralananlar, Diyarbakır Barosu temsilcisi, HDP milletvekilleri Kemal Peköz ve Selçuk Mızraklı da izledi.  Mahkeme heyeti değişen duruşma kimlik tespitiyle başladı.
 
Antep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden sanık İsmail Korkmaz'la ilgili delillerin yer aldığı dosyanın istenmesi yönünde önceki duruşmada yazılan müzekkereye cevap verildiğini belirten mahkeme başkanı, talebe verilen ret yanıtı okudu.
 
Söz alan mağdur müdafilerden Av. Özgür Erol, "Mahkemece verilen cevap eksiktir. İsmail Korkmaz'a ilişkin bir yargılama olduğunu belirtmedik, mahkemenizce de bu dosyada yargılanan Yunus Durmaz ile dosya sanığı İsmail Korkmaz arasındaki telefon irtibatını gösteren delillerin Antep 2. Ağır Ceza dosyasından getirilmesi için müzekkere yazılmış olup, mahkemenin verdiği cevap doğru olmamıştır. 2016/128 esaslı dosyada 6. klasör 183. sayfada telefon tapeleri mevcut bunun ve varsa diğer bilgi ve kayıtların dosyaya celp edilmesini talep ediyoruz. Biz bu kayıtlara Ankara 4. Ağır Ceza'daki dosyadan vakıf olduk" dedi.
 
'İNSANLIĞA KARŞI SUÇ' TALEBİ
 
Mütalaa öncesinde sanıkların suç vasfına dair bir değerlendirme sunduklarını hatırlatan Av. Erol, "Anayasayı ihlal, kasten öldürme ve patlayıcı maddeler" ile yargılanan sanıkların "insanlığa karşı suç" kapsamında yargılanmasını istediklerini söyledi.  
 
Av. Erol, savunmasını şöyle sürdürdü: "İlerleyen aşamalarda bu talebimizin beyanlarını sunacağız. Mevcut olayımızda fail DAİŞ militanlarıdır ve bunların dini ve siyasi saiklerle kitlesel saldırılar yaptığı biliniyor. Başta Orhan Gönder olmak üzere tüm sanıklar organize bir şekilde saldırıda bulunmuştur. Diyarbakır HDP mitingine yönelik saldırı, Kobanê'de başlayan ve yenilgiye uğrayan DAİŞ'in saldırısının devamıdır ve bu eylem dini ve siyasi saiklerle yapılmıştır. Etnik yapı olarak Kürt ve siyasi saik olarak HDP kitlesi hedef alınmıştır."
 
'DİYARBAKIR, SURUÇ, ANKARA HER BİRİ BAĞLANTILI'
 
Diyarbakır mitingine yapılan saldırının sistematik saldırı dalgasının bir versiyonu olduğunu vurgulayan Av. Erol, "Sanıkların davranışlarının 'insanlığa karşı suçlar' kapsamında değerlendirilmesi için yeterli saikler var. Suruç, Ankara katliamlarında yaşanan ve aynı odaktan uygulanmış kırım, kıyım derecesi artmıştır. Her üç katliam sanıkları arasındaki ilişkiler, bağlantılar göz önüne alındığında kime, neye yöneldiğinin bilincindedirler. Her eylemde siviller hedef alınmıştır. Bu eylemler de sadece siviller, muhalifler ya da bir etnik kimlik hedef alınmamış, bu insanlığa karşı yapılmıştır. Tüm sonuçları itibariyle biz bu davanın esasen TCK'de düzenlenmiş olan 'İnsanlığa karşı suç' kapsamında iddia makamına ek olarak değerlendirmesini istiyoruz. TCK 77 ve 78 maddesinde düzenlenen kapsamda cezalandırmalarını istiyoruz. Sanıklara ek savunma hakkı tanınmasını talep ediyoruz" dedi.
 
Bu talebin reddedilmesi yönünde görüş bildiren iddia makamı da yine eksikliklerin giderilmesi talebiyle müzakere yazılmasını ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
 
Tutuklu sanıklar ise tahliyelerini talep etti. Tutuksuz sanık Burhan Gök de hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılması ya da saatlerinin değiştirilmesi istedi.
 
Mahkeme tahliye taleplerinin reddine, tutuksuz Burhan Gök'ün adli kontrol saatlerinde değişiklik yapılması talebinin kabulüne karar verdi.
 
Sanıkların kullandığı tüm telefon hatlarına ilişkin görüşme tutanaklarına dair baz ve sinyal bilgilerini değerlendirecek şekilde HTS analiz raporunun istenmesi ile birlikte Antep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden müzakere yazılmasını kararlaştıran heyet, duruşmayı 4 Eylül tarihine erteledi.