3 Ekim 2024 Perşembe

'İnfaz rejimi ölüm rejimine dönüştü'

İHD İstanbul Şubesi'nde "Hapishanelerde ölüm istemiyoruz, yaşamı savunuyoruz" nöbetlerinin üçüncüsü gerçekleştirildi. Etkinlikte söz alan HDK İstanbul Eş Sözcüsü Erkan Tepeli, siyasi iktidarın hapishanelerde bir ölüm politikası izlediğini dile getirdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için başlattığı "Hapishanelerde ölüm istemiyoruz, yaşamı savunuyoruz" etkinliğinin üçüncüsünü gerçekleştirdi. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin gündeme getirildiği etkinliğe, hasta tutsakların aileleri, HDK İstanbul Eş Sözcüsü Erkan Tepeli, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAYDER), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) ve CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Turan Aydoğan, Mahir Polat katıldı.

14 TUTSAK 60 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDE
Etkinlikte söz alan İzmir Kırıklar Hapishanesi'ndeki Sertaç Kılıçaslan'ın ablası Nasihat Kılıçaslan, hapishanede yaşanan hak ihlalleri sebebiyle kardeşiyle birlikte 14 tutsağın 60 gündür dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu söyledi. Kılıçaslan, pazar günü kardeşiyle telefonda konuştuğunu ve durumlarının kritik olduğunu aktardı.

Hapishanede yaşanan baskınların yanı sıra yeni atanan müdürün keyfi bir biçimde koğuşları dağıttığını ve tutsakları hücreye koyduğunu anlatan Kılıçaslan, tutsakların gösterdikleri her tepki yüzünden disiplin cezası aldığını ifade etti.

Kılıçaslan "Her gün zulüm var. Bu nedenle bedenlerini açlığa yatırdılar. Kimse bize cevap vermiyor. Herkese çağrımdır cezaevinde yaşananları dile getirin, durumları iyi değil" dedi.

TEPELİ: FAŞİST İKTİDAR İNFAZ REJİMİNİ ÖLÜM REJİMİNE DÖNÜŞTÜRDÜ
HDK İstanbul Eş Sözcüsü Erkan Tepeli, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin her zaman ciddi bir sorun olduğunu ancak son dönemde faşist iktidarın ülke hapishanelerindeki infaz rejimini bir "ölüm rejimine" dönüştürdüğünü söyledi. Dün hayatını kaybeden 70 yaşındaki hasta tutsak Ramazan Turan'ı hatırlatan Tepeli, hapishanelerdeki ölümlerin sorumlusunun siyasi iktidar olduğuna işaret etti.

Türk devletinin hapishanelere, özellikle siyasi tutsaklara yaklaşımının cenazelerde de ortaya çıktığını dile getiren Tepeli, temel bir hak olan defin hakkına yaşanan saldırıları Ramazan Turan'ın cenazesinde tekrar gördüklerini ifade etti. Dini vecibelerin yerine getirilmemesi, otopsinin usule uygun yapılmaması ve cenazenin yıkanmamasının iktidarın işlettiği politikaların ağırlığını gösterdiğini söyleyen Tepeli, İmralı'da Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecridin tüm ülke hapishanelerine yayıldığına dikkat çekti.

İnfaz rejiminin ölüm rejimine dönüştürülmesine itiraz ettiklerini vurgulayan Tepeli, "Siyasi iktidar şunu bilmelidir ki bu ülkede bütün duyarlı, demokrat insanlar, aileler, evlatlarını, yoldaşlarını, arkadaşlarını bu rejime teslim etmeyecek ve biz eninde sonunda, yürütülen mücadelelerle hapishanelerde daha insani koşulların oluşmasını sağlayacağız" dedi.

EDİRNE HAPİSHANESİNDE TUTSAKLAR ÖLÜME TERK EDİLDİ
Avukat Jiyan Tosun da Edirne F Tipi Hapishanesi'nden İHD'ye ulaşan mektupta tutsakların işkence gördükleri ve hasta tutsakların ölüme terk edildiklerine ilişkin bilgiler olduğunu aktardı. Mektupta anlatılanların tekil örnekler değil tüm hapishanelerdeki durumu yansıttığını belirten Tosun, tutsaklara hastane sevklerinde ağır işkenceler yapıldığını ve bu sebeple tutsakların hastaneye gitmek istemediğini aktardı.

Mektupta yaşamını tek başına sürdüremeyecek 4 ağır hasta tutsak olduğuna dair bilgilerin yer aldığını aktaran avukat Tosun, "Mektupta tutsaklar sesimize ses olun diyor. Böyle giderse ağır hasta 4 tutuklunun yaşamını yitireceği söyleniyor" diye konuştu.
 
TANRIKULU: DÜŞMAN CEZA HUKUKUNDAN BİLE BETER BİR DURUM
Daha sonra CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun katılımı ile söyleşi bölümüne geçildi. Tanrıkulu, hapishanelerin muhalifler açısından bir zulüm yeri olduğunu dile getirerek, AKP iktidarının tek başarılı olduğu alanın zulüm olduğunu söyledi.

Aysel Tuğluk için en asgari vicdan düzeyinde yapılması gerekenin tahliye etmek olduğunu ifade eden Tanrıkulu, hastanenin "hapishanede kalamaz" raporlarını kabul etmeyen Adli Tıp Kurumu'nun düşman ceza hukukundan bile beter bir süreç işlettiğini ifade etti.

Tanrıkulu, hapishanelerdeki pek çok ihlalin raporlara geçmesine rağmen gereğinin yapılmadığını belirtti. Son dönemde daha önce hiç olmadığı kadar kadın tutsak olduğunu ifade eden Tanrıkulu, hapishane yönetimlerinin kadın tutsaklar üzerinde ayrıca bir baskı kurduğuna dikkat çekti.