2 Ekim 2024 Çarşamba

İHD'den 'Yaşamın Kıyısındaki Mülteciler' raporu

İHD İstanbul Şubesi, 17 Ekim Göçmenlerin Ulusötesi Mücadele Günü dolayısıyla, mültecilere yönelik hak ihlali raporunu açıkladı. 9 aylık verileri içeren raporda, mültecilerin sağlık, eğitim, barınma başta olmak üzere birçok sorunla yaşamaya çalıştıklarına dikkat çekildi, çözüm bulunması istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Göçmenlerin Ulusötesi Mücadele Günü, 2020 yılının ilk 9 aylık verilerine içeren "Yaşamın Kıyısındaki Mülteciler" başlıklı rapor yayımladı.

Şube binasında yapılan basın toplantısında raporu İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri açıkladı.

DÜZENSİZ GÖÇMEN SAYISI 1 MİLYONU AŞKIN
Yoleri, 23 Eylül 2020 itibariyle Türkiye'de geçici koruma altındaki 3 milyon 621 bin 968 kayıtlı Suriyeli dışında 400 bin dolayında diğer ülkelerden kayıtlı mülteci ve tahminlere göre 1 milyonun üzerinde düzensiz göçmen bulunduğunu ifade etti. 

MÜLTECİLER HASTANELERE GİTMEK İSTEMİYOR
Yoleri, "Mülteci nüfusunun kayıtlı olduğu il dışında ikamet ediyor olması nedeni ile çocukların okula kayıt yaptırmalarının mümkün olmaması, okullarda Suriyeliler için ayrı sınıflar açılarak çocukların diğerlerinden tecrit edilmesi, mültecilere ama özellikle Suriyeli öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik ayrımcı uygulama ve söylemlerin giderek artması, ortaokuldan başlayarak okullaşma oranının hızla düşüş göstermesi, üniversitede okuyan mülteci kadınların neredeyse yok denecek noktada olması sorunun boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu durum sağlık hakkına erişimi de imkansız kılmaktadır. Bu nedenle ciddi rahatsızlıkları olan mülteciler hastanelere gitmek istememektedirler" dedi.

GEÇİCİ BARINMA MERKEZLERİ İHTİYACI KARŞILAMIYOR
Salgın sürecinde Geçici Barınma Merkezleri'nde kalan Suriyeli sayısının son 3 yılda 228 binden 60 bine gerilemesinin altını çizen Yoleri, mültecilere yönelik koruma mekanizmaların ihtiyacı karşılamadığını ifade etti.

Türkiye'de gelecek görmeyen genç nüfusun şansını denemek için Avrupa ülkelerine gittiğini söyleyen Yoleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 31 Mart 2019 tarihinde açıkladığı verilere göre, Türkiye'de bulunan 4 milyon Suriyeli mülteciden 31 bin 185'ine çalışma izni verildiğini belirtti. Yoleri, 18 Mart 2016 tarihinde Türkiye ile AB arasında düzensiz göçün önlenmesi adına yapılan "Geri Kabul Anlaşması" çerçevesinde Türkiye, kendi toprakları üzerinden Ege'deki Yunan adalarına geçen bütün düzensiz göçmenleri geri almayı kabul ettiğini fakat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 3 Mart 2020 günü yaptığı açıklamada Edirne üzerinden Türkiye'den ayrılan göçmen sayısının 130 bin 469 kişi olduğunu açıkladığı söyledi.

Raporda, Ocak ayından Eylül ayına kadar İHD'ye yapılan başvurular ya da ulaşan bilgiler üzerine göçmenlerin yaşadıkları hak ihallerine ayrıntılı olarak yer verildi. 

36 sayfalık raporda göçmenlerin tüm sorunlarına yer veremediklerini, sorunun büyüklüğüne ve çözümün aciliyetine dikkat çekmek istediklerini belirten Yoleri, öncelikle ülkeyi yönetenlerin ırkçı, ayrımca, nefret saldırılarını körükleyen açıklama ve uygulamalarına son vermesi için çağrı yaptı.

İŞSİZLİK VE AÇLIK ŞİDDET VE İSTİSMARI ARTTIRIYOR
İşsizlikle ve yeterli gelirden yoksun yaşamak zorunda kalmanın mülteci kadın ve çocukları istismara daha da açık hale getirdiğine dikkat çeken Yoleri, "devletin; sosyal devlet ilkesine uygun örgütlenmesi ve ülkesinde yaşayan insanların temel gereksinimlerinin karşılanacağı sosyal destek programlarını hayata geçirmesi ihtiyacı daha acil hissedilmektedir. Bu programların hayata geçirilmesinin zaman alacağı bilindiğinden kadın, çocuk, LGBTİ+ birey,  yaşlılar ve engellilerin haklara erişimlerini sağlayacak mekanizmalar acilen işler hale getirilmelidir" dedi. 

TALEP VE ÖNERİLER
Raporun sonuç bölümündeki diğer talep ve öneriler ise şöyle:

-Mültecilerle ilgili ayrımcı söylemlerden vazgeçilmesi,

-Nefret saldırılarında karşımıza çıkan cezasızlık uygulamasına son verilmesi 
1951 Cenevre sözleşmesindeki coğrafi çekincenin kaldırılması,BMMYK'nın türkiyede yeniden faaliyet göstermesi, 

-Kadına yönelik şiddet önlenmeli ve çalışan mültecilerin hakları korunmalı. 
 
-Nefret saldırılarında cezasızlık uygulamalarına son verilmeli. 
 
-Göç İdaresi'nin uluslararası koruma ve ikamet başvuruları alınmalı. 
 
-Suriyelilere uluslararası koruma başvurusunda bulunma yolu açılmalı. 
 
-Eğitim, sağlık, barınma ve çalışma gibi temel haklar bakımından vatandaşlarla eşit haklar sağlanmalı. 
 
-Mültecilere kendi dillerinde hizmet sunacak merkezler kurulmalı. 
 
-Uzun süre Türkiye'de yaşayan ve geri dönmesi savaş etkilerinin neden olduğu koşullar çerçevesinde mümkün görünmeyen mültecilere vatandaşlık sağlanmalıdır."