3 Ekim 2024 Perşembe

İHD: 2020'de 49 mahpus yaşamını yitirdi

İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu, 2020 yılında 49 tutsağın yaşamını yitirdiğini belirtti, korona nedeniyle hasta tutsakların ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, hapishanelerde çeşitli nedenlerle yaşanan ölümlerin önlenmesi, yaşam hakkının korunması talebiyle basın toplantısı düzenledi.

İHD Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısına İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Nuray Çevirmen ve Merkezi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Dilan Ateş katıldı.

'SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLERİ SERBEST, GAZETECİLER, AVUKATLAR TUTUKLU'
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 15 Nisan 2020'de Resmi Gazete'de yayınlararak yürürlüğe konulan "İnfaz Düzenlemesi" ile ayrımcılık yapıldığını söyledi. İnfaz düzenlemesi ile suç örgütü liderlerinin serbest bırakıldığını hatırlatan Türkdoğan, "Siyasi mahpuslar başta olmak üzere gazeteciler, öğrenciler, avukatlar hiçbir şiddet eylemi gerçekleştirmediği halde cezaevlerinde tutuldular ve tutulmaya devam ediyorlar" dedi.

Çete lideri Alaattin Çakıcı'nın da bu düzenleme kapsamında serbest kaldığını hatırlatan Türkdoğan, "Çakıcı'nın sosyal medya hesabından nasıl 'ifade özgürlüğünü kullandığına' şahit oluyoruz" diyerek, Kılıçdaroğlu'nu tehdit ettiğini hatırlattı.

Hapishanelerde yaşanan ölümlerin eşitsiz düzenlemeler nedeniyle yaşandığını vurgulayan Türkdoğan, tutsakların "çürüme siyasetine kurban edildiğini" kaydetti.

'HASTA MAHPUSLAR TESPİTLERİMİZİN ÇOK DAHA ÜSTÜNDE'
İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Dilan Ateş ise, açıklamayı okudu. Hapishanelerde yaşam hakkının dahi korunmadığına dikkat çeken Ateş, şöyle devam etti: "Hasta mahpusların yaşamış oldukları sorunlar gittikçe artmakta ve ne yazık ki sağlıklı bir çözüm üretilememektedir. Mart ayında yaptığımız açıklamada yalnızca tespit edebildiğimiz kadarıyla Türkiye hapishanelerinde 591'i ağır olmak üzere bin 564 hasta mahpus bulunmaktadır. Bugün tespitlerimize göre bu rakam artmıştır. Ancak hasta mahpus sayısının bizim tespitlerimizin çok üzerinde olduğunu bilmekteyiz."

'EŞİTLİK İLKESİ ORTADAN KALDIRILDI'
Hapishanelerde, salgının yaşadığı bu günlerde hijyeni sorunun yaşandığını ifade eden Ateş, koronanın tam da kronik hastalıkları olan hasta tutsaklar bakımından ölümcül olduğuna işaret etti. Ateş, "Koronavirüs gerekçesiyle 15 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe konulan 7242 sayılı kanun değişikliği ile özelikle hasta ve yaşlı mahpuslar bakımından eşitsiz bir uygulamaya dönülmüş, TMK kapsamında olan mahpusları hapishanede tutan ve diğerlerini serbest bırakan bu uygulama ile eşitlik ilkesi ortadan kaldırılmıştır. 15 Nisan'dan sonra 70 yaşın üzerindeki 4 ağır hasta mahpus cezaevlerinde yaşamını kaybetmiştir" diye açıkladı.

2020'DE 49 HASTA TUTSAK YAŞAMINI YİTİRDİ
Türkiye hapishanelerinde 2020 yılı başından bu yana 49 mahpusun yaşamını yitirdiği bilgisini paylaşan Ateş, sözlerine şöyle devam etti: "15 mahpusun intihar ettiği iddia edilmiştir. Hasta mahpusların büyük bir kısmı karantina koğuşlarında kalmak istemediklerinden dolayı hastanelere gidemiyorlar. Yaşamlarını tek başlarına devam ettiremeyecek durumda olmalarının yanı sıra bu karantina koğuşlarının kimi yerlerde idare tarafından hücre büyüklüğündeki odaların karantina odasına çevrildiğini, bu odaların hijyenik olmadığını, nefes alınamayacak kadar da dar ve basık olduğunu aktarmaktadırlar. Hasta mahpusların hastaneden döndükten sonra 14 gün boyunca tutuldukları karantina koğuşlarının büyük bir tehlike yarattığı ortadadır."

Ateş, İHD'nin taleplerini sıraladı:

-Tüm bu ölüm vakaları önlenebilir ölümlerdir. Gittikçe artan ve süreklileşen hapishanelerde ölüm vakaları için yeterli tedbir alınmalı, sağlığa erişim hakkı sağlanmalı, kişilerin bedensel psikolojik bütünlüklerinin korunması için insan onuruna yakışır tüm koşullar eksiksiz sağlanmalıdır.

-İnsan Hakları Derneği olarak gerek iç hukukta gerek uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış olan yaşam hakkının ayrımsız olarak korunmasını ve bu konuda gerekli olan tüm tedbirleri almasını talep ediyoruz.

-Ayrıca Ceza İnfaz Kurumları sivil toplum kurumlarının denetimine açılmalıdır.

-Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun, Kamu Denetçiliği Kurumunun ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun denetim mekanizmalarını daha etkin çalıştırmalarını, siyasi partilerin konuya dair daha çok inisiyatif almalarını da talep ediyoruz."