2 Ekim 2024 Çarşamba

'Hızır Paşa'nın sofrasında oturanlar Pir Sultanları nasıl yargılar'

Kobanê Davası'nda eski mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak'a yönelik "Hızır Paşa'nın sofrasında oturanlar Pir Sultanları nasıl yargılar?" sözlerini hatırlatan Sebahat Tuncel, "Bakın ortaya çıktı. Derhal bu dosyayı durdurmanız lazım" dedi.
 

DAİŞ'in Kobanê'ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası'nın 11'inci duruşması, 3'üncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülmeye devam ediyor.
 
USULSÜZLÜK ZİNCİRİ
Duruşmada Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, tanık beyanları üzerine söz aldı. Tuncel, "Bu yargılama başladığından beri ciddi bir usulsüzlük zinciriyle karşı karşıyayız. Bu yargılama ileride 'Bir yargılama nasıl yapılmamalı, bir adalet arayışı nasıl ortadan kaldırılır' başlığıyla üniversitelerde tez konusu olacak. Biz hakikatin açığa çıkarılmasını istiyoruz. Defalarca araştırma önergeleri verildi, reddedildi. Ama bugün AKP ve MHP burada müşteki. Madem gerçeğin açığa çıkarılmasını istiyorlar neden önergeleri kabul etmediler? Güvenilirliğiniz yok. Sizin mahkemeniz siyasi arenadaki kavgayı buraya taşıdı. Bizimle bir husumetiniz var mı? Olmamalı. Benim sizinle yok. İlk kez burada tanıyorum sizi. İlk heyetinizi reddettik. Burada usulsüzlük var dedik" ifadelerini kullandı. 
 
'ÇÜRÜMEYE GÖZ YUMAMAYIZ'
Türkiye'de demokrasi, insan hakları, özgürlükler için çalıştıklarının altını çizen Tuncel, HSK tarafından görevden alınan önceki mahkeme başkanını anımsatarak, "Bahtiyar Çolak için ne dedik? Güvenirliği yok. Dolayısıyla derhal bu dosyayı durdurmanız lazım. Mahkemenin güvenirliği ortadan kaldırıldı. Hala yargılanıyor, masumiyet karinesi ayrı bir şey ama gölge düştü bu yargılamaya. Bu mahkemeyi derhal durdurmanız ve bu iddianameyi iade etmeniz gerekiyor. Bizleri de özgürlüğümüze kavuşturmanız gerekiyor. Kendinize göre CMK yazıyor, tanık yaratıyorsunuz. Ama siyasi iktidarın üzerinizdeki baskısını anlıyoruz. Meslektaşlarınız da yaptı ama bakın bugün 'terörist' diye yargılanıyor. Siz adaletsizliğe göz yumarsanız ucu nereden çıkar belli değil. Yapmayın" diye uyardı. 

Sermayeyi korumak için ilk hukuk mekanizmasının erkek aklıyla kurulduğunu kaydeden Tuncel, "Bunların da farkındayız. Ama Roma hukukundan bugüne kadar insanlar mücadele etmiş ve bir hukuki norm oluşmuş. Türkiye'de Anayasal, yasal norm oluşmuş. Siz bu normu ortadan kaldırdınız. Bu tiyatroya da bizleri dahil etmeye çalışıyorsunuz. Biz buna ortak olmayız. Bizler kadın, ekoloji özgürlük mücadelesi veren insanlarız. İktidar çürümeyi mahkeme salonlarına kadar getiriyor ve buna göz yummamızı bekleyemez. Daha önce de Bahtiyar beye söyledim: Hızır Paşa'nın sofrasında oturanlar, Pir Sultanları nasıl yargılar? Bakın ortaya çıktı. Bahtiyar Çolak için itirafçı olmuş diyorlar. Öyle mi değil mi bilmiyoruz ama mevcut durumla yargılama yapamazsınız. Durdurun. Eski başkanla siz de birlikteydiniz. İddianameye ortak karar verdiniz" şeklinde konuştu. 

Tuncel, mahkemenin tutumu nedeniyle reddi hakim talebinde bulundu.
 
Mahkeme başkanı heyetin reddi isteminin "duruşmayı uzatmaya yönelik" olduğunu öne sürerek, talebin geri çevrilmesine karar verdi.  

'DÜŞMAN HUKUKUYLA YARGILANIYORUZ' 
Ardından söz alan HDP eski MYK üyesi Zeynep Ölbeci, Kürtçe konuştu. Arkadaşlarının reddi hakim istemine yönelik mahkeme başkanının kararına tepki gösteren Ölbeci, "Biz mi Bahtiyar Çolak'ın bu işleri yaptığını iddia ediyoruz. Bu dosyayı kabul eden Bahtiyar Çolak değil mi? O halde bunu talep etmek benim hakkım değil mi? Siz gereğini yapmıyorsanız, ben hakkımı arayacağım. Fikrimizi beğenmeyebilir, Kürtleri de sevmeyebilir ama hak var, hukuk var. Biz bunu istiyoruz. Ama bu heyette bu çabayı görmüyoruzs 6-8 Ekim Kobanê olaylarında yaşanan her şeyi bize yüklemeye çalışıyorlar. Bizi esir olarak kabul ediyorlarsa, bunu da bilmek hakkımız. Ya bu mahkemeyi doğru dürüst yürütsünler ya da bize mahkemeyi uzatıyorsunuz demesinler" dedi. 
 
'BİZİ YARGILAYAN ÇETE ÜYESİ ÇIKTI'
Duruşmada söz alan kadın aktivist Sibel Akdeniz de Kürtçe konuştu. İlk günden bu yana iddianamenin normal bir şekilde hazırlanmadığını söylediklerini hatırlatan Akdeniz, iddianameyi hazırlayan savcının da belli olduğunu söyledi. Akdeniz, şunları söyledi: "İddianameyi hazırlayan ve kabul eden mahkeme için çok şey söyledik ve reddi hakim talebinde bulunduk. Şimdi yeni bir durum ortaya çıktı. Bir durum var ama belli ki yeni bir durum değil. Bahtiyar Çolak'ın bir çete üyesi olduğuna dair haberler okuduk. Burada bizi yargılıyordu."
 
Akdeniz, mahkeme başkanına, "Bahtiyar Çolak için önce oğlunun karantinada olduğuna yönelik bilgi verdiniz, ardından biz sorunca ne zaman geri geleceğine dair zamanın net olmadığını belirttiniz" dedi. Şimdiki mahkeme başkanının, Çolak'ın durumunu daha önceden bildiğini ifade eden Akdeniz, "Bu mahkeme yalan söyledi. Siz kendiniz şüphelisiniz. Mahkemeyi bu nedenle reddediyoruz yoksa hiçbirimizin davaya uzatma gibi bir niyetimiz yok. Hakkımızı arıyoruz" dedi. 
 
Mahkeme, Akdeniz ve Ölbeci'nin de reddi hakim talebine dair, Bahtiyar Çolak'la ilgili sebepler gerekçe gösterilerek belirtilen reddi hakim talebinin "duruşmayı uzatmaya yönelik" olduğunu öne sürerek, geri çevrilmesine karar verdi.
 
'BİN MÜŞTEKİ DİNLENDİ TALEBİM ALINMADI'
Mesut Bağcık ve İsmail Şengül, öğleden sonra duruşmaya katılamayacaklarını beyan eden dilekçelerini mahkemeye sundu. Mahkeme başkanı, öğleden sonra da tanıkların dinleneceğini belirterek, "Tanıklar dinlenirken salonda bulunmayacaksınız, bu hakkınızdan feragat ediyor musunuz?" sorusuna, Bağcık "Yaklaşık bin müşteki dinlendi ama hiçbirinde talebim alınmadı. Bu iyi bir şey ama sağlığım her şeyden önemli olduğu için öğleden sonraki oturuma katılamayacağım. Tanık dinleyemeyeceğim" yanıtını verdi.