21 Eylül 2024 Cumartesi

HDP'li Kurtulan Afrin'de insanlık dışı uygulamaların yaşandığını ifade etti

Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Mecliste görüşülen sağlıkla ilgili torba yasa ve Afrin'de yaşanan gelişmeler dahil bir dizi konuda açıklamada bulundu.

HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kurtulan, Meclis Sağlık Komisyonu'nda tartışılan sağlıkta şiddet yasa tasarısıyla, ihraç edilen doktorların açlığa mahkum edilmek istendiğini ve Türk Tabipleri Birliği’nin yetkilerinin sınırlandırılmasının amaçlandığını belirtti. Kurtulan ayrıca, Afrin'de üretilen zeytinin pazarlandığı yönündeki iddiaları da gündeme getirdi.

Kurtulan, TSK'nın kontrolündeki Afrin'de yaşanan gelişmelerle ilgili şunları kaydetti: “Afrin’e dönük Türkiye’nin uygulamasının insanlık dışı bir uygulama olduğunu, insanların büyük bir trajedi yaşadığını birçok kez söyledik. Son iddialara göre sokak isimlerinin dahi Türkçe olarak değiştirildiğini görüyoruz. Yakın bir zamanda 80 yaşında bir kadının ÖSO tarafından boğularak öldürüldüğünü duydu kamuoyu. İnsanların kaçırıldığını, kadınların kaçırıldığını, çocukların zorla evlendirildiğini duyuyoruz. Bunlar yetmiyormuş gibi zeytin tarlaları talan ediliyor. MİT ile ÖSO arasında zeytinlikleri pazarlamak için bir protokolün imzalandığı iddia ediliyor. Bunu Ticaret Bakanı’na sormak isteriz. Binlerce zeytinin Tarım Kredi Kooperatifi tarafından pazara sunulduğu söyleniyor, bu doğru mu? Bu hem uluslararası hukuka aykırıdır hem de savaş suçudur.”

SAĞLIKLA İLGİLİ YASA TASARISI TOPLUMU YANILTMA AMAÇLI

Kurtulan, Meclis Sağlık Komisyonu’nda görüşülen torba yasa tasarısının teşhiri yönünde çaba sarf ettiklerini ve bu çabalarının Meclis Genel Kurulunda da süreceğini ifade ederken söz konusu düzenlemeyle ilgili şunları söyledi: “İhraç edilen hekimler SGK ile sözleşmesi olmayan hastanelerde ancak iş bulabilecekler. Çok sınırlı sayıda SGK ile sözleşmesi olmayan hastane olduğunu hesaba kattığımızda bunun hekimleri açlığa mahkum etmek olduğunu görebiliriz. Kanun teklifinde TTB’nin yetkileri de sınırlandırılmak isteniyor. AKP’nin çeşitli meslek odalarına dair düşmanca yaklaşımını bu teklifte de görüyoruz. Yetkili olan Eczacılar Birliği’nin yanı sıra ilaç ithalini başka kurumlara verme düzenlemesi de var, bunu yolsuzluk ve özelleştirmenin önünü açacak bir düzenleme olarak görüyoruz. Sağlıkta şiddeti önlemeye dönük bir uygulama olduğu söylense de bununla ilgili sadece bir maddede bir ibare var. Bu da toplumun hafızası ile dalga geçen maiyettedir. Şiddete uğrayanların sorgulanması, karakola götürülmesi kanunen zaten var olan bir durumdur. Tekrar buraya yansıtmak toplumu yanıltmaktan başka bir şey değildir.”

AÇLIK GREVİNDEKİ LEYLA GÜVEN'E DESTEK

HDP Hakkari Milletveki Leyla Güven'in tutukluluğuna dikkat çeken Kurtulan, “Leyla Güven şu an açlık grevinde. Güven 'Sayın Öcalan üzerindeki tecridin Türkiye’deki barışı tehdit ettiğini düşünüyorum ve bu tecridi protesto ediyorum' demiştir. Biz de Güven’in bu talebinin yerinde olduğunu düşünüyoruz. Leyla Güven’in yanındayız. Türkiye’nin geleceğini düşünen herkesin Güven’in bu talebi üzerine çaba sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

YARGILAMA VE TUTUKLAMALAR TEK ADAMIN TALİMATIYLA

85 yaşındaki hasta tutsak Sîsê Bingöl'ün durumuna dikkat çeken Kurtulan, “Hasta mahpusların durumuna ilişkin verdiğimiz önerge de AKP’nin 'bu konu istismar ediliyor' diyerek reddetmesi ile sonuçlanmıştır. Sîsê Bingöl’ün durumu neyi istismar ediyor? Sîsê nine çocuklarının isimlerini hatırlayamaz durumdadır. Hem yaşlılığa, hem sağlık problemlerine dayalı olarak hastaneye kaldırılmasının ardından tekrar hapishaneye getirilmesinin mantığı nedir? Sîsê nine toplumu nasıl tehdit etmektedir?" dedi.

Kurtulan konuşmasının devamında HDP Milletvekillerinin yargılanma sürecine ilişkin “Yakın zamanda Anayasayı çiğneyen bir durumla karşı karşıya geldik. Vekillerimizin yargılanma süreci bitmiyor. Daha önceki süreçte eş genel başkanlarımız ve milletvekillerimiz tutuklanmıştı, bu durum hala devam ediyor. Yeni seçilen arkadaşlarımızın da yargılamaları devam ediyor. Bunun sorumlusu kimdir? Bizim bildiğimiz Adalet Bakanlığı'dır ancak herkes kör ve sağır. Tek adamın talimatı ile yapılan bir uygulama olduğu görülüyor. Bu durumun bir an önce giderilmesi gerekmektedir” diye belirtti.