3 Ekim 2024 Perşembe

HDP'den seyyar satıcıların sorunlarının araştırılması için önerge

HDP İzmir Milletvekili Çepni, seyyar satıcıların sorunlarının araştırılması için Meclis'e araştırma önergesi verdi.

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, milyonlarca seyyar satıcının yaşandığı sorunların araştırılması için Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Önergenin gerekçesinde, "TÜİK verilerine göre, 2020 Ağustos döneminde işsiz sayısı 4 milyon 194 bin, istihdam edilenlerin sayısı 27 milyon 554 bin kişidir. Toplam çalışanlar içinde, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan, kayıt dışı çalışanların oranı ise yüzde 32,9 dur. DİSK'in Kasım 2020 İşsizlik ve İstihdam Raporunda ise geniş tanımlı işsizlerin sayısı 9,6 milyon kişi olarak açıklamıştır. Bir çok kişi, içinde bulunduğunuz ekonomik kriz ve işsizlik nedeniyle, tüketicisinin bulunduğu yere giderek ya da belirli alanda ürün satışı yapan esnafların adlandırıldığı, seyyar satıcılık ile geçimini sağlamaktadır. Türkiye'de seyyar satıcıların sayısı 6 milyondan fazladır. Bu rakam gittikçe artmaktadır. Kayıt dışı istihdamı gösteren verilere seyyar satıcılar da dâhildir. Düzenli geliri olmayan ve alım gücü düşük vatandaşlar, fiyatları daha makul ve ulaşılması kolay olduğundan ihtiyaçlarını sıklıkla seyyar satıcılardan karşılamaktadır. Türkiye'de seyyar satıcıların günlük alışveriş hacminde oldukça önemli payı vardır" denildi.

Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulu'nun 31 Temmuz 2019 tarihli ve 3 No'lu Esnaf ve Sanatkar Meslek kollarının belirlenmesi kararında pazarcılar ve seyyar satıcı da meslek olarak tanımladığını, meslek kodları verildğini ve faaliyetlerinin TÜİK'in ekonomik faaliyet sınıflandırmasına dahil edildiği kaydedilen önergede şu ifadelere yer verildi:

"Seyyar satıcılık yapanların sadece bir kısmı, bağlı bulunduğu belediyeye başvurarak; işgaliye, tezgâh ve kıyafet için yüksek meblağda ödeme yaparak aldıkları ruhsatla, belediyenin gösterdiği alanda yaslarla belirlenen koşul ve şartlarda satış yapmaktadır. Böylelikle satıcılar ve satılan ürünler de denetime tabi olmakta, vatandaşlar daha güvenli alışveriş yapabilmektedir. Belediyelerin seyyar satıcılarla ilgili işlemleri ve uygulamaları şehirlere göre farklılık gösterebilmektedir. Satış için izin almak giderek zorlaşmaktadır. Ruhsatsız, izinsiz satış yapan seyyar satıcılar ise çok zor koşullarda ve alanlarda, sosyal güvenlik sistemine dahil olmadan, güvencesiz bir şekilde, canını ve malını riske atarak çalışmakta, sürekli zabıta baskını ve idari para cezalarıyla hatta hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır.

"193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9'uncu maddesinde belirtilen kriterleri taşıyan seyyar satıcılar, gelir vergisinden muaf tutulmalarına, esnaf muaflığına sahip olmalarına karşın, kanunlarda ve uygulamalardaki farklılıklardan dolayı basit veya gerçek usulde vergilendirmeye tabi olabilmektedir. Belediyeden izin alarak, ruhsatlı ve kayıtlı bir şekilde satış yapan seyyar satıcılarla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılıp, vergi ödemedeki sorunların da çözülmesi gerekmektedir.

"İzmir'de 200 binden fazla kişi seyyar satıcılıkla geçimini sağlamaktadır. İzmir Sokak Satıcıları Derneği; insan onuruna yaraşır koşullarda çalışma, seyyar satıcılar odasını ve birliklerini kurma, emeklerinin karşılığı sosyal güvence hakkına sahip olma, 2019-2020 yılı içinde kesilen tüm cezaların af edilmesi, vergi borçlarının silinmesi, seyyar esnafa mali destek programı uygulanması ve sokakta çalışan eğitim yaşındaki çocukların eğitim hakkından koşulsuz yararlanması taleplerinde bulunmaktadır. Türkiye'de bir ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocukların sayısı 720 bindir. Bu çocukların yüzde 3'ünün seyyar, sabit olmayan işyeri veya pazar yerinde çalışmakta olduğu dikkate alındığında eğitim hakkı da oldukça önemli bir taleptir.

"Yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgınından kaynaklı yasaklamalardan dolayı milyonlarca seyyar satıcı tezgah açamamakta, satış yapamamaktadır. Bütün esnaf gibi ciddi ekonomik sıkıntılar içindedir. Teşviklerden ve ödeneklerden de yararlanamadıklarından dolayı durumları giderek kötüleşmektedir. Zor koşullarda çalışan ve düzenli kazanç elde edemeyen seyyar satıcılar geçim sıkıntısının olumsuz etkilerini sosyal yönden ve psikolojik olarak da yaşamaktadır. Anayasa'nın 49'uncu maddesi 'Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır' diyerek sosyal devlet olmanın sorumluluğunu ve gereğini belirlemiştir. Sosyal devlet olmanın gereği olarak; seyyar satıcıların yaşadıkları sorunlara, güvencesiz çalışma koşullarına acilen çözüm bulunması gerekmektedir."

Çepni, Türkiye genelinde ve İzmir ilinde milyonlarca seyyar satıcının içinde bulunduğu çalışma, ekonomik ve sosyal koşulların belirlenmesi, belediyeler ve ilgili kamu kurumları ile işbirliği yapılarak sorunlarının çözülmesi, çalışma koşullarının düzenlenmesi, ekonomik sıkıntılarının giderilmesi için devlet desteğinin sağlanması ve sosyal güvenlik sistemine dahil edilmeleri için yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla Meclis Araştırması açılması için önerge verdi.